CENEVRE – Birleşmiş Milletler bugün yayınladığı beyanda Suriye özel temsilcisi Staffan de Mistura’nın Cenevre’de Suriyeliler arasındaki dolaylı diyalog görüşmeleri kapsamında yarın Pazartesi günü Suriye Arap Cumhuriyeti heyeti ile ‘Riyad muhalefeti’ heyeti ile ayrı ayrı görüşmelerde bulunacağını ilan etti.
BM beyanında de Mistura’nın Şam saatiyle saat 12:00’da Suriye Arap Cumhuriyeti heyeti ile, saat 18:00’da da ‘Riyad muhalefeti’ heyetiyle bir araya geleceğini açıkladı.
De Mistura Cuma günü Suriye Arap Cumhuriyeti heyeti BM karargahında resmi bir toplantı düzenlerken, bugün ise ‘Riyad muhalefeti’ heyeti ile bir otelde gayrı resmi bir görüşmede bulunmuştu.
De Mistura Gayrı Resmi Görüştü
Bu arada Cenevre’de bir otel de ‘Riyad muhalefeti’ adı altındaki heyetle resmi olmayan görüşmesi ardından basına kısa bir açıklamada bulunan BM Suriye özel temsilcisi de Mistura Cenevre’de Suriyeliler arasındaki diyalogun devam etmesinde umutlu olduğunu ifade ederken, bu yöndeki çabalarını sürdürme kararlılığında olduğunu söyledi.
De Mistura; diyalogun başlaması için çabaların yoğun bir şekilde devam ettiğini belirtti. De Mistura kaçırılmaması gereken bu tarihi fırsatın değerlendirilmesinde umutlu ve ısrarlı olduğunu sözlerine ekledi.
‘Riyad muhalefetinin’ BM karargahında resmi bir toplantıya katılma kararının henüz belli olmadığını açıklayan de Mistura; bu meselede kararı kendilerinin vereceğini ve ardından da kendisine bildireceklerini açıkladı.
Riyad muhalefeti adıyla bilinen ve Suudi rejimi tarafından yönlendirilip desteklenen heyet; Suudili bir kargo uçağıyla geç ulaştıkları Cenevre’de ‘önkoşul ve talepler’ olarak adlandırdıkları isteklerinin yerine getirilmemesi halinde görüşmelerden çekilme tehditlerinde bulunmuşlardı. De Mistura’nın sözcüsü Havla Matar ise bu istek ve önkoşullar konusunda de Mistura’nın ofisine hiçbir bilginin verilmediğini ifade etmişti.
Enformasyon Bakanı Omran el Zoubi ise ‘Riyad muhalefeti’ olarak bilinen heyetin, kesinlikle ve hiçbir kimseden önkoşulları için garanti almadığını vurgulamış, Türkiye ve Suudi rejimlerinin benzer bir garantide bulunmuş olmaları halinde kendi heyetlerini ve adamlarını kandırmış olacaklarını vurgulamıştı.