ŞAM – Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı, işgalci İsrail’in Suriye’ye bulunduğu saldırı konusunda Birleşmiş Milletler genel sekreteri ve Güvenlik Konseyi başkanına eş iki resmi mektup gönderdi.
Bakanlık SANA’nın bir nüshasını aldığı resmi mektubunda düşman İsrail’in Suriye’ye bulunduğu saldırılar ve BMGK’nin uluslar arası terör örgütleri listesinde yer alan Nusra Cephesine desteği konusunda belgeli bilgiler takdim etti.
İsrail’in bulunduğu bu saldırıların, destekleyip komuta ettiği terör örgütlerin özellikle Kunaytra kırsalında olmak üzere Suriye ordusu önünde uğradıkları oldukça büyük kayıplar ve hezimetler ardından psikolojilerini yükseltmek olduğuna dikkat çeken bakanlık; İsrail’in Suriye’de çatışmaları durdurma ve çözüm sağlama çabalarını sabote etmeye çalıştığına da vurgu yaptı.
Bakanlık İsrail’in özellikle son haftalarda yeni adıyla ‘Şam Fethi’ olan Nusra Cephesi başta olmak üzere stratejik işbirliği içinde olduğu çokuluslu radikal ve hain teröristlere aleni desteğini tırmandırdığına dikkat çekerken, bu terör örgüleri ile İsrail arasındaki stratejik işbirliğinin tüm dünya devletleri ve halkları tarafından artık bilinen bir hal aldığına dikkat çekti.
Düşman İsrail uçaklarının 13 Eylül Salı sabahı Kunaytra kırsalında Nusra Cephesi ve müttefikleri diğer terör örgütlere direk desteği kapsamında Suriye ordusunun mevkilerine saldırdıklarını kaydeden bakanlık; bunun üzerine Suriye hava savunma güçlerinin Kunaytra’nın güneybatısında İsrailli bir savaş uçağının yanı sıra Şam kırsalının güneybatısı Sasa Beldesinin batısında da İsrailli insansız bir casusluk uçağını başarıyla düşürdüklerini vurguladı.
Bakanlık Dera ve Kunaytra illerinde Nusra Cephesi ve daha başka terör örgütlere açık ve direk desteğini gizlemeyen İsrail’in, Golan topraklarında 1974 yılında sağlanan anlaşma kapsamında uluslar arası barış güçlerinden başka hiçbir silahın bulunmamasını gerektiren anlaşamaya ihlallerine de dikkat çekti. Uluslar arası barış güçlerinin bulunmaları gereken bu bölgenin İsrail güçleri ve Nusra Cephesinin cirit attıkları bölge haline geldiğine dikkat çeken bakanlık; İsrail’in Nusra Cephesine tabi en az 2 bin azılı teröristi kendi hastanelerinde tedavi ettiğine de vurgu yaptı.
Bakanlık BMGK ve üyelerinin İsrail ile uluslar arası terör örgütleri listesinde yer alan Nusra Cephesi arasındaki stratejik işbirliği ittifakının tehlikesini göz ardı etmelerinin mümkün olmadığını ifade etti.
Bakanlık BM arşivlerinde resmi belge niteliği sayılan mektubunda İsrail’in Suriye’ye saldırıları ve Nusra Cephesinin yanı sıra diğer terör örgütlere her türlü desteğine son vermesi yönünde BM ve BMGK’nin sorumluluklarını üstlenip gereken tüm icraatları almalarını talep etti.