Tüm Bu Vahşet Erdoğan Rejiminin Faşist ve Zorba Politikaları Çerçevesinde İşleniyor

ŞAM – Suriye; bugün Şam kırsalı Seyyide Zeyneb Beldesinde meydana gelen bombalı terör eylemlerinin yanı sıra Halep Kenti ve kırsalına gelişigüzel füze saldırılarla birlikte IŞİD, Nusra Cephesi ve bunların müttefikleri diğer terör cemaatlerinin işledikleri katliamların, Türkiye’de Erdoğan rejiminin faşist ve zorba politikaları çerçevesinde geldiğini belirtti.

Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı Birleşmiş Milletler genel sekteri ve Güvenlik Konseyi başkanına gönderdiği eş iki mektubunda; özellikle sivilleri hedef alan tüm bu terör vahşetinin Erdoğan yönetiminin politikaları çerçevesinde meydana gelip, bu rejimle birlikte Suudi Arabistan ve Katar’ın mali ve askeri destekleriyle gerçekleştiklerinin altını çizdi.

Bakanlık teröristlerin bugün sabah saatlerinde Şam kırsalının güneyi Seyyide Zeyneb Beldesinde insanların yoğun bir şekilde bulundukları Tiyn Caddesinin sebze pazarında bombalı bir aracı havaya uçurduklarını belirten kaynak, buna eş zamanlı olarak intihar eylemcisi bir canlı bombanın beldenin Diyyabiye yönünden girişinde yine insanların kalabalık oldukları bir yerde kendini havaya uçurduğunu ifade etti. İki terör eyleminde bir kısmı kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan 12 vatandaşın şehit düştüklerini belirten bakanlık, bir kısmı ağır olmak üzere onlarca kişinin de yaralandığına dikkat çekti.

Bakanlık teröristlerin Halep Kenti ve kısalında sivil yerleşim alanlarına da gelişigüzel füze, cehennem topu ve patlayıcı mermilerle yoğun saldırılarını sürdürdüklerine vurgu yaparken, Ankara, Riyad ve Doha’daki rejimler tarafından ‘ılımlı muhalifler’ adı altında desteklenen bu çetelerin sivil vatandaşların saflarında yol açtıkları faciamsı kayıplara ışık tuttu.

Tekfirci IŞİD Örgütünün Halep kırsalının Menbic Kenti doğusu Gandura Köyünde insanlık dışı bir katliam işlediğini belirten bakanlık; bu katliamda aralarında çocuk, yaşlı ve kadınların bulunduğu 40 vatandaşın kurban gittiğine vurgu yaptı.

Bakanlık Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar rejimlerinin Suriye’de kan ve şiddetin devam etmesi, terörün tırmanması ve daha fazla masum insanın kurban gitmesi için her gayreti aleni ve gizli bir şekilde sürdürdüklerinin altını çizdi. Bu rejimlerin edat olarak kullandıkları çokuluslu terör aracılığı ile mübarek Ramazan ayında bile vahşet ve zorbalıklarına devam ettiklerine dikkat çeken bakanlık; Suriye halkının yüreğinde dehşet ve korku yaymaya, ordu karşısında ağır hezimetler yaşayan terör çetelerinin morallerini de yükseltmeye çalıştıklarının altını çizdi.

Bakanlık söz konusu rejimlerin IŞİD, Nusra Cephesi, Ahrar el Şam İslami Hareketi, Fetih Ordusu, İslam Ordusu ve daha başka isimler altında vahşi eylemlerde bulunan terör örgütlere desteklerini de tırmandırdıklarına dikkat çeken bakanlık; bu çetelerin işledikleri tüm vahşetlerin sorumluluğunun bu rejimlere düştüğünü vurguladı.

Bakanlık Suriye’nin tüm baskı ve zorbalıklara rağmen vatan topraklarının istisnasız her karışının terörden tamamen temizlenmesine dek savaşını azim ve kararlılıkla sürdüreceğini ifade ederken, terör çeteleri ve işverenleri söz konusu rejimlerin sabote ettikleri altyapı ve hizmet kurumlarını yeniden yapılandırma azminde olduğunu ifade etti.

Bakanlık resmi mektubunun sonunda özellikle BM ve BMGK başta olmak üzere uluslararası toplumdan Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar başta olmak üzere terörü destekleyen taraflara karşı caydırıcı etkin icraatlar alınmasını talep ederken, BMGK’nin terörle mücadele konusunda yedinci bent altında almış olduğu kararları hatırlattı.