NEW YORK – Suriye’nin BM Daimi Temsilcisi Beşşar el Caferi dün Güvenlik Konseyinin Suriye’de İnsani Durumlara ilişkin düzenlediği toplantının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada Suriye hükümetinin BM ile işbirliği içerisinde bütün Suriyelilere insani yardın ulaştırmak amacıyla sürekli bir çaba içerisinde olduğunu ifade ederek Suriye’de insani durumun sürekli bir gündem haline getirilmesinin tek amacının Suriyeli-Suriyeli diyalog öncesi Suriye’ye karşı bir baskı oluşturmak olduğunu belirtti.
Suriye’de insani durum ile teamülün ancak Suriye hükümeti aracılığı ile olabileceğine dikkat çeken Caferi; Güvenlik Konseyinde durumları karıştıran kimi üyelerin Suriye’deki insani krizin bugünkü aşamaya gelmesinde en büyük etkenler arasında yer aldıklarını hatırlattı.
Beş Yıldır Teröristlerin Suriye’ye Girişini Destekleyenler İnsani Krizi Suiistimal Ediyorlar
Kimi hükümetlerin beş yıldır teröristlerin Suriye’ye girişini kolaylaştırdığını, Suriye’ye karşı bütün dezenformasyon kampanyalarını destekleyerek gerçekleri çarpıttığını ve Suriye’nin ulusal egemenliğini yıkmak istediğini dile getiren Caferi, Suriye’de kuşatma altında bulunan bölgelere insani yardım ulaştırılması krizinin de aynı hükümetler tarafından var edildiğini ekledi.
Suriye’de öncelikli meselenin insani krizi suiistimal etmeye çalışan devletlerin finanse ettiği ve desteklediği teröre karşı mücadele olduğuna dikkat çeken Caferi: “… bu devletlerin Suriye’ye yardımları, dünyanın dört bir yanından akın eden teröristlerin Suriye’ye girişlerini kolaylaştıran Suudi Arabistan ve Türkiye rejimlerinin terörü destekleme politikalarını sonlandırmakla sınırlı kalması yeterli olurdu…” şeklinde konuştu.
Bütün Vatandaşlara Hiçbir Ayırım Gözetmeksizin İnsani Yardım Ulaştırma Çabaları Aralıksız Sürüyor
Suriye hükümetinin Birleşmiş Milletler ile işbirliği içerisinde bütün Suriyelilere hiçbir ayırım gözetmeksizin insani yardım ulaştırma çabasını aralıksız bir şekilde sürdürdüğünü ifade eden Caferi; ayrıca Suriye hükümetinin Cenevre’de Suriyeli-Suriyeli Diyalog görüşmelerinde çözüm için gerekli bütün sorumluluğunu sergilediğini vurguladı.
Güvenlik Konseyinde kimi üyelerin Suriye Hükümeti ile ilgili ithamların insani yardımların ulaştırılmasını zorlaştırdığını dile getiren Caferi, Suriye Hükümetinin insani yardım ulaştırılması konusunda sürekli BM ve bağlı kurumlar ile işbirliği içerisinde hareket ettiğini bununla birlikte BM çalışanlarının da güvenliğini hiçbir zaman göz ardı etmediğini beyan etti.
Kimi Üyelere Kalsaydı İnsani Yardım Yerine Teröristlere Silah Gönderirlerdi
Caferi; “… insani yardım ulaştırılması konusunda Güvenlik Konseyinin kimi üyelerine güvenerek hareket edilseydi gıda ya da insani yardım değil teröristlere silah gönderirlerdi…” dedi.
Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Caferi; insani yardım konusunda ya da terörle mücadelede Suriyelilere yardım etmek isteyenlerin herkes tarafından bilinen bir yöntem olarak Suriye Hükümeti ile iletişime geçmesi gerektiğine ibraz ederek Suriye’de hiç kimsenin Suriye’yi ya da Suriye halkını temsilen terörle mücadele edemeyeceğinin altını çizdi.
Suriye Hükümeti Yok Sayılarak Suriyelilere Yardım Edilemez
Havadan, karadan ya da denizden hiç kimsenin Suriye’ye Suriye hükümetinin bilgisi ve onayı dışında insani yardım geçirme hakkına sahip olmadığını vurgulayan Caferi; Suriye hükümeti göz ardı edilerek siyaset ya da insani yardım alanında hiçbir şekilde başarılı olunamayacağını beyan etti.
Silahlı terör gruplarının sınırları ülkeye kimyasal silah geçirmek için kullandığına dikkat çeken Caferi, Han el Asel’de kullanılan kimyasal silahların bu yöntemle ülkeye geçirildiğini belirterek Güvenlik Konseyi üyesi kimi devletlerin Han el Asel’de kimyasal silah kullanıldığını bilinmesini istemediklerini dile getirdi.
Güvenlik Konseyinde bazı üyelerin Suriye Egemenliğine karşı saldırı yapılmasını istediklerini ve aynı üyelerin Suriye Hükümetinin insani alandaki bütün faaliyetlerini ısrarla inkar ederek İnsani Yardım dosyasını siyasileştirmeye çalıştıklarını ifade eden Caferi; yine aynı üyelerin Suriye’ye terörist akışını engellemek istemediklerini ve Suriye’de siyasi çözüm sürecini baltalamak için ellerinden geleni yaptıklarını hatırlattı.