Türkiye ve Suudi Rejimleri Efendilerinin Talimatlarını Yerine Getiriyor(video)

ŞAM – Cumhurbaşkanı Beşşar el Esad bugün Barolar Birliği merkez kurulu ve illerdeki kurullarıyla bir araya geldi.

Buluşmada el Esad sendika ve tüm sivil örgütlerin birçok sektörde hükümet ile toplum arasında bir köprü olarak önemli bir rol oynayabileceklerini belirtirken, bu örgüt ve sendikaların çalışmalarını etkileştirmenin vatan ve vatandaşların büyük faydası olduğuna vurgu yaptı.

el Esad 2Örgüt ya da sendikaların misyonunun sadece temsil ettikleri sektörle sınırlı olmadığını ifade eden el Esad; siyasi, ulusal ve sosyal açıdan bilinçlendirme misyonuna da sahip olduklarını söyledi. El Esad Suriye’nin tanık olduğu krizin, bir kısım insanların kanun mefhumunu yeteri şekilde idrak etmemiş olduklarını net bir şekilde ortaya serdiğini, önümüzdeki süreçte de bunu aşmak için çaba harcanması gerektiğinin altını çizdi.

Hak ve kanundan söz etmenin pratiksel olarak toplumun selametinden söz etmek anlamında olduğuna dikkat çeken el Esad; bu sektörün selim olması halinde vatanın da selim olacağını söyledi. Bu durumda ayrıca vatanın, mazlumları savunmada da daha güçlü olacağını ifade eden el Esad; dolayısıyla avukatlar ve yargı çalışanlarının toplum içindeki rollerinin daha da önem kazanacağını sözlerine ekledi.

Sözlerine devam eden el Esad; fakat tüm bunlar içinavukatlar, yargıçlar ve ilgili devlet kurumlarıyla ilgili kanunları ya da anayasa sistemini geliştirme yönünde çaba harcanması gerektiğini belirtti.

Konuşmasında Cumhurbaşkanı el Esad Suriye’deki krize ilişkin yerel, bölgesel ve evrensel son gelişmelere ışık tutan bir sunum takdim etti. Sunumunda el Esad; Suriye ve halkının sadece son beş yıl içinde değil, yaklaşık son 30 yıl içinde maruz kaldığı savaşın terimler savaşı olduğunu ifade etti. El Esad bu savaşın uydu kanalarla birlikte başladığını ve internetin geniş bir şekilde kullanılmasıyla genişlediğini belirtti. Bu şekilde terimler savaşının her vatandaşa çarpıtılıp ulaştırıldığını ifade eden el Esad; Arapların da bu savaşta başarısız kaldıklarını söyledi. Suriye’nin terimler savaşında diğer ülkelere göre nispi bir başarı kaydettiğini ve vatandaşları bilinçlendirdiğini belirten el Esad; krizin başında da bu meselenin net bir şekilde anlaşıldığına dikkat çekti.

El Esad kriz başında ve süresince birçok terimin yanlış kullanıldığına vurgu yaparken, ulusalcılık ve vatan meselesinin ne şekilde çarpıtıldığına ışık tuttu. Bu konuda örnek veren el Esad; kimi tarafların ‘bizler iki taraftan şiddete karşıyız’ ifadesiyle devlet ile terör örgütleri arasında fark koymadıklarına dikkat çekti. El Esad devletin üstüne düşen sorumlulukların belli başlı kurumlar aracılığı ile üstlenildiğini belirterek, herhangi bir vatandaşın ne sebepten olursa olsun silah taşıma yetkisine sahip olmadığını söyledi. Sorumluluk ve görevlerin anayasa kapsamında dağıtıldığı ve organize edildiğine dikkat çeken el Esad; kanun ve anayasanın olmadığı yerde kaos ve istikrarsızlığın yer alacağını sözlerine ekledi.

Birçok meselenin terimler ve aralarındaki farkın idrak edilmemesinden kaynaklandığına vurgu yapan el Esad; birçok insanın devlet ile hükümet mefhumlarını birbirinden ayırt edemediklerini belirtti. El Esad hükümetin devlet değil de devletin bir parçası olduğunu, devlet karşıtı olmakla hükümet karşıtı olma arasındaki farka dikkat edilmediğini vurgularken böylece hain ile muhalif arasında da fark görülmediğinin altını çizdi.

Hükümete, politikalarına ve çalışmalarına karşı çıkmanın istisnasız her vatandaşın hakkı olduğunu vurgulayan el Esad; fakat kimsenin devleti değiştirme yada yok etme gücüne sahip olmadığını söyledi. El Esad devletin herkesin temel ihtiyacı olduğunu, devleti beğenmeyenlerin ise önünde tek yol bulunduğunu belirtti. Bu yolun da yeni bir anayasa ve siyasi sistemi değiştirmek olduğuna dikkat çeken el Esad; devlete karşı olmanın pratik olarak vatana karşı olmak anlamına geldiğinin altını çizdi.

Sözlerine devam eden el Esad kimileri ulusalcı olmak üzere birçok medya aracının şu ana dek yanlış kavramlar ve terimler kullandığını ifade etti. Rejim teriminin sadece hükümeti değil, o devletin halkına da hakaret teşkil ettiğine işaret eden el Esad; rejim ile devletin bir birinden farklı olduğunun altını çizdi. Batılı yetkililer ve medya araçlarının bunun bilinciyle terimlerde seçici olduklarına dikkat çeken el Esad; bu devletlerin kanunlar ve ilkelere saygı duymamalarıyla asıl rejimin kendileri olduklarını vurguladı.

Daha birçok meselede idrak eksikliği ve yanlış kullanımın mevcut olduğuna işaret eden el Esad; bundan dolayı da birçok kişinin farkında olmadan kaos ve şiddete örtü temin ettiğini söyledi. El Esad bir kısım insanların da farklı görüşe sahip oldukları hükümet yetkilileri ile vatanı savunma arasındaki farkı iş işten geçtikten sonra kavrayabildiklerine dikkat çekti.

El Esad sonuç itibarıyla hükümet ile devlet, devlet ile rejim arasında farkın idrak edilmesi, hükümete ya da rejime karşı tutumun devlete ya da başka bir anlamla vatana karşı tutum olmaması gereğinin altını çizdi.

Batılı devletlerin ilk başlarda para aracılığı ile Suriye devletini yıkmaya çalıştıklarına dikkat çeken el Esad; Batılı devletlerin günümüzde büyük bir yıkım gücüne sahip olduklarını, fakat inşa ve yeniden yapılandırma gücünü kaybettiklerini net bir şekilde kanıtladıklarını söyledi.

el Esad 3El Esad Batılı devletlerin tüm geçen süre içinde terörü desteklediklerine işaret ederken, aynı zamanda siyasi bir oyun oynamaya çalıştıklarına dikkat çekti. Batılı devletlerin ‘siyasi çözüm’ adı altında oynadıkları role ışık tutan el Esad; siyasi çözüm yerine siyasi sürecin daha doğru olacağını ifade etti. El Esad siyasi süreçte de terörle mücadelenin kaçınılmaz olduğuna vurgu yaptı. Batılı devletlerin ‘siyasi çözüm’ terimiyle kamuoylarına kendilerinin barışçıl olduklarını lanse etmeye çalıştıklarını ifade eden el Esad; şiddete karşı demokrasiden yana olduklarının yanında Suriye’de terör örgütlerini değil de siyasi güçleri ve halkı destekledikleri imajı yaratmaya çalıştıklarına dikkat çekti.

Siyasi çözüm adlandırmasında bir başka amacın Suriye’deki krizin bizzat Suriyeliler arasında bir savaştan ibaret olduğu ve kendilerinin kanların akıtılmasına son verme çabasında oldukları imajının yaratılmaya çalışıldığına dikkat çeken el Esad; dünyanın çok sayıda devletinden getirdikleri radikal ve kiralık teröristleri görmeden geldiklerine işaret etti.

Sözlerine devam eden el Esad; Batılı devletlerin siyasi çözüm diye adlandırdıkları süreçle terör ve teröre destekleriyle sağlayamadıkları kazanımları ‘geçiş süreci yönetim kurulu’ adı altında sağlamaya çalıştıklarını belirtti. El Esad bundan da amacın, hiçbir şeye kontrolü olmayan, kendi kutupları arasında çatışan bir oluşumu teşkil edip ardından da kendi hegemonyalarını sağlama ve planlarını hayata geçirmek olduğunun altını çizdi. Bu şekilde etnik ve dini farklılıklara göre küçük kantonların oluşturulmak istendiğini ifade eden el Esad; her biri küçük ve zayıf olacak bu kantonların yabancı güçlerin etkisi ve hegemonyası altında olmasının kaçınılmaz olacağını belirtti.

Tüm çabalara ve planlara rağmen Suriye halkının genel olarak vatanına sarıldığını ifade eden el Esad; ordusuyla omuz omuza vatanı savunmaya azim ve kararlılık sergilediğinin altını çizdi. Bunun üzerine Rusya’nın müdahalesi olduğuna dikkat çeken el Esad; Rusya’nın ordusuyla birlikte vatanını savunan Suriye halkına destek amaçlı müdahalede bulunduğuna işaret etti.

Batılı devletlerin son olarak şimdi ateşkesten söz etmeye başladıklarına vurgu yapan el Esad; bunun nedeninin ise Suriye ordusu ve dostlarının söz konusu Batılı devletlerin destekledikleri silahlı terör gruplarını ciddi kayıplara uğratmaları ve onları acıtmaları sonucunda geldiğinin altını çizdi.
El Esad ateşkesin devletler ya da ordular arasında mümkün olacağını, devlet ile terör örgütleri arasında olmasının mümkünü olmadığını vurguladı. Bu terimin de yanlış olduğuna ve doğrusunun operasyonların durdurulması gibi başka bir terim olması gerektiğini ifade eden el Esad; operasyonların durdurulması üzerine anlaşılması halinde terör örgütlerin buna bağlı kalacakları konusunda hiç kimsenin garanti verme gücünde olmadığının altını çizdi.

El Esad her şeye rağmen ateşkesten söz eden tarafların asıl ve temel konu olan terörle mücadeleye değinmemeleriyle bu iddialarında ne derecede ciddiyetsiz ve yalancı olduklarını da kanıtladıklarının altını çizdi.

Türkiye ve Suudi Arabistan rejimlerinin Suriye’ye karadan askeri müdahale etmeleri konusunda el Esad; böyle bir şeyin çılgınlık olmasına rağmen, böyle bir müdahaleden söz eden tarafların ilk baştan beri Suriye krizini uluslar arası boyutlara taşımaya çalıştıklarına vurgu yaptı. El Esad özellikle Erdoğan ve rejiminin uzun süreden beri güvenli bölge ve daha başka bahaneler altında Suriye’ye karadan askeri müdahalede bulunma çabasında olduğuna da dikkat çekti.

Bu yönde yorum yapmanın söz konusu iki devlete olduklarından daha büyük bir hacim verme niteliği taşıdığına dikkat çekerken, temelde Türkiye ve Suudi Arabistan’ın tek başlarına böyle bir karar alacak kapasitede olmadıklarının da altını çizdi. İki devletin başkalarının borularını çaldıklarını ifade eden el Esad; bu süreç içinde bu yöndeki tüm bu gürültünün Suriye’den önümüzdeki müzakereler turunda ödün vermesi için baskı ve tehdit amaçlı olduğunun altını çizdi.

el Esad 4Sözlerine devam eden el Esad; mesele söz konusu iki devlete kalsaydı çoktan kara müdahalesinde bulunmuş olacaklarını, fakat Suriye’ye kara saldırısında bulunmanın iki devleti de aşan bir mesele olduğunu söyledi. El Esad asıl dikkate alınması gerekenin, bu devletlerin efendilerinin kararı olduğunu belirtti.

Suriye’deki savaşın dünyanın dört bir yanıyla ilgisi olduğuna dikkat çeken el Esad; Çin’den Afrika’ya ve dünyanın dört bir yanına kadar meselelerin birbirileriyle bağlantılı odluğunu ifade etti.

El Esad her şeye rağmen Suriye’ye askeri kara müdahalesi konusunda mantıken endişe edilecek bir durumun bulunmadığını ifade ederken, fakat Suriye’deki krizin çözüm şeklinin hem Suudi Arabistan, hem de Türkiye’deki rejimin kaderini belirlemesi itibarıyla hamakça bir davranışa karşı da dikkatli olmanın gerektiğini söyledi.

El Esad’ın konuşması ardından buluşmada terörle mücadele ve kanunların geliştirilmesinin yanı sıra yargısal işlemlerin kolaylaştırılması konusunda karşılıklı bir diyalog icra oldu.

https://www.youtube.com/watch?v=XCvTDxv0two

R.H.

Check Also

İsrail’in Sınır Kapılarına Yönelik Saldırganlığı Sonucu Homs Ve Tartus Kırsalındaki Köprülerde Büyük Hasar Oluştu

TARTUS – HOMS (SANA) –  İsrail’in dün geceki menfur saldırganlığı, Homs’un batı kırsalındaki El Dabusiyah, …