Ankara, Riyad ve Doha’daki Efendilerinin Kararı Cenevre Görüşmelerini Sabote Etti (video)

ŞAM – Başbakan Yardımcısı Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Velid el Muallim bugün öğlen saatlerinde düzenlediği basın konferansında Suriye’deki krizin çözümünde son durum ve gelişmelere ışık tuttu.

Muallim Cenevre’de Suriyeliler arasındaki diyalog görüşmelerine katılan Suriye Arap Cumhuriyeti heyetinin Suriyelilerin hakkına ve Suriye’nin geleceğine inancını gösterdiğini belirtti.

Muallim 5BM Güvenlik Konseyinin 2254 sayılı kararı ve Viyana deklarasyonlarının Suriye halkının herhangi bir dış müdahale yada önkoşul olmadan kendi geleceğini belirleme hakkını vurguladığına dikkat çeken Muallim; Suriyeliler arasındaki diyalog görüşmelerinin de bizzat Suriyeliler arasında ve Suriyelilerin yönetiminde olmasını da öngördüklerinin altını çizdi. Muallim; BM Güvenlik Konseyi kararları ve Viyana deklarasyonlarının Suriyeliler arasında önkoşulsuz diyalog görüşmelerinde tüm muhalefetin geniş bir şekilde temsil edilmesi gereğini öngördüğünü belirtirken, Suriye’nin Cenevre II’de işlenen hataların tekrarlanması tehlikesine karşı birçok kez uyardığını ifade etti.

Yurtiçi muhalefetin görüşmelere katılması gereğine dikkat çeken Muallim; bu muhalefetin yurtsever bir muhalefet olduğunu, tüm bu süre içinde tüm koşullara rağmen Suriye’den ayrılmadığına vurgu yaptı. Muallim hiçbir tarafın ya da kimsenin tüm muhalefetin yada tüm Suriye halkının temsilcisi olduğunu iddia edemeyeceğinin altını çizdi.

ROD_0994Muallim Suriye’nin Cenevre görüşmelerine gitmeden önce ‘Riyad muhalefetinin’ açıklamalarını duyduğuna işaret ederken, bu açıklamaların tümünün önkoşullardan ibaret olduğuna dikkat çekti. ‘Riyad muhalefeti’ heyetinin Suriye ordusunun tekfirci terör örgütlere karşı başarılarından sonra Cenevre görüşmelerinden çekilme kararı aldığına dikkat çeken Muallim; Halep kırsalında Nübbül ve Zehra beldelerine 3.5 yıldan beri süren terör ablukasının kırılmasına Suriye halkının sevindiği gibi bu heyetin de sevinmesi gerektiğine belirtti. Muallim fakat bu heyetin sevinmek yerine görüşmelerden çekilme kararı aldığını, çünkü gerçekte Suriye halkına tabi olmadıklarının altını çizdi.

Suriye’nin BM genel sekreterinin Suriye özel temsilcisi Staffan de Mistura’dan görüşmelere katılacakların listesini istediğini ifade eden Muallim; öyle ki Suriye’nin hayaletlerle görüşmelere oturmak istemediğini söyledi.

Başbakan Yardımcısı Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Muallim basın konferansında başta de Mistura dahil olmak üzere herkesin, Suriye’nin herhangi bir önkoşul olmaksızın diyalog görüşmelerine doğru ilerlediğini, kim olursa olsun hiçbir tarafın önkoşulunu dikkate almayacağını net bir şekilde bilmeleri gerektiğinin altını çizdi.

Cenevre’deki görüşmeler dahilinde cevheri hiçbir diyalogun olmadığını belirten Muallim; Suriye Arap Cumhuriyeti heyetinin kesinlikle hiçbir önkoşul koymadığını, önkoşul koyanların diğer taraf olduğunu vurgularken, Suriye’nin de hiçbir önkoşulu yerine getirmeyeceğinin bir kez daha altını çizdi.

MuallimBasın konferansında Suudi rejiminin Suriye’ye askeri güç gönderme hazırlığına ilişkin açıklamaları konusunda SANA’nın sorusunu yanıtlayan Muallim; bu açıklamaların temeli olduğuna dikkat çekti. Muallim; Washington’un IŞİD’e karşı savaşan Suriye ordusu ile işbirliği içinde olmak istememesiyle ABD’de araştırma merkezlerinin yanı sıra ABD savunma bakanının IŞİD’e karşı savaş için kara güçleri teşkil etme talebinde bulunduklarına işaret etti. Suudi Arabistan’ın da ABD’nin bu talebine olumlu yanıt vermesinin de gayet normal olduğunu belirten Muallim; sorulması gereken sorunun, Suudi Arabistan’ın Yemen’de ne yaptığı, operasyonlarında başarılı olup olmadığı olduğunu ifade etti. Muallim, Suudi rejiminin Yemen’de yıkımdan ve taş üstünde taş bırakmamaktan başka bir şey yapmadığını belirtti.

Suriye topraklarına yönelik herhangi bir kara müdahalesinin net ve açık bir şekilde Suriye’nin ulusal egemenliği ve selametine saldırı niteliğinde sayılacağının altını çizen Muallim; saldırının da Suriyeli her vatandaşın bir vacibi ve vatanı savunma sorumluluğu kapsamında karşı cevap gerektirdiğine vurgu yaptı. Muallim Suriye’ye herhangi bir saldırıda bulunacak saldırganın kim olursa olsun kesinlikle ve mutlak bir şekilde tahta tabutlarla ülkesine geri döneceğinin altını çizdi.

Suudi Arabistan’ın ABD’nin irade ve direktiflerini uyguladığını belirten Muallim; fakat öyle görünüyor ki Suriye ordusunun zaferlerinden sonra komplocu ve finansmanların sahadaki terörist edatlarından umudu kestiklerini ve bizzat kendileri müdahale etme kararı aldıklarını ifade etti. Muallim söyledikleri gibi kara güçleriyle müdahale etme ihtimalinin uzak olduğunu ifade ederken, fakat her şeye rağmen Yemen ve daha başka bölgelerde aldıkları çılgın kararların gözden geçirilmesiyle hiçbir ihtimalin uzak olmadığının da altını çizdi. Muallim sonuç itibarıyla bu tarafların Suriye ve halkına yönelik düşmanlıklarında hiçbir mantık, ilke yada kanuna kulak vermediklerini söyledi.

Muallim 8Başbakan Yardımcısı Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Muallim Suriye’nin, yaşadığımız bu krize yegane çözüm yolunun Suriyeliler arasında herhangi bir dış müdahale olmaksızın siyasi diyalogdan geçtiğine tam ve mutlak bir şekilde inandığını vurguladı.

Suriye’nin sahada gelişen durumlar ile siyasi çabaları kesinlikle birbirine bağlamadığını belirten Muallim; siyasi sürece eş zamanlı olarak aynı zamanda terörle mücadele savaşını da yürüttüğünü belirtti. Muallim Suriye topraklarının istisnasız her karış toprağı tamamen terörden temizlenmesi ve her vatandaşının güvenlik ve istikrarının sağlanmasına dek hiç kimsenin ve hiçbir gücün Suriye’yi terörle mücadelesinden alıkoyamayacağını vurguladı.

Suriye’nin herhangi bir önkoşul yada dış müdahalenin olmayacağı Suriyeliler arasındaki diyalog görüşmelerine bağlılığını sürdüreceğini ifade eden Muallim; Suriye’nin geleceğinin sadece ve sadece Suriyeliler tarafından belirleneceğinin de bir kez daha altını çizdi.

Suriyeliler arasındaki diyalog görüşmelerinin de Mistura tarafından yürütüldüğüne dikkat çeken Muallim; Suriye’nin de sadece ve sadece Suriyeliler arasındaki görüşmelerin sonuçlarını tanıyacağını belirtti. Muallim herhangi bir garantiden söz eden kim olursa olsun, bunun sadece onu ilgilendirdiğini ifade ederken, herhangi bir garantide bulunanın kesinlikle hayal kurduğunu, Suriye’nin hiçbir önkoşul yada garantiyle alakalı olmadığını ifade etti.

Ürdün’ün tutumu konusunda ise Muallim; bu konuda hiçbir değişikliğin olmadığını ifade ederek, Ürdün topraklarından Suriye’ye terörist kafilelerinin devam ettiğini belirtti. Muallim fakat teröristlerin tek yönde geçiş yaptıklarını, çünkü aksi yönde geçiş yapanların öldürüldüklerini ifade etti.

Muallim 6Suriye devleti ve halkına karşı silah taşıyan kim olursa olsun kesinlikle terörist sayıldığının altını çizen Muallim; Suriye’nin silahını bırakmak isteyen ve vatan kucağına dönmek isteyen vatandaşlarına fırsat verdiğini ve vermekte olduğunu vurguladı.

Muallim terörle mücadelesinde Suriye ve halkına yardım ve desteğinden dolayı Rusya ve diğer dost devletlere teşekkürlerini ifade ederken Suriye ve Rusya arasında mevcut koordinasyon ve işbirliği sonucunda Suriye’nin Rusya’ya güvendiğini belirtti.

Rusya Dışişleri Bakanının açık ve net bir açıklamada bulunduğuna dikkat çeken Muallim; Türkiye ve Ürdün ile sınırlar tamamen kontrol altına alınmadan Suriye’de teröre karşı operasyonların son bulması yada ateşkesin olmasının mümkün olmadığını vurguladığına dikkat çekti.

Suudi Arabistan rejimi ile IŞİD arasında kafa kesme ve kırbaçlama dahil bir dizi ortak davranışların bulunduğuna dikkat çeken Muallim; tüm bunların radikal vahhabi ideolojisinin kültürü olmasına rağmen ABD’nin Suudi rejimi ile ittifakına ısrar ettiğine vurgu yaptı.

Muallim 4Suriye ve halkına karşı bıkmadan usanmadan düşmanlıklarına devam eden ve halklarının parasını terörü finanse etmek için harcayan komplocular var oldukça Suriye’deki krizin ne zamana dek süreceğini kimsenin tahmin edemeyeceğini ifade eden Muallim; fakat Suriye ordusunun teröre karşı başarıları ardından Suriye’nin krizin sonuna ayağını bastığının altını çizdi. Muallim düşmanların istese de istemese de bu gerçeği değiştiremeyeceklerini ifade etti.

Teröristler tarafından canlı bomba olarak kullanılan siviller dahil hiç kimsenin kesinlikle ve hiçbir şekilde Suriye devletinden daha çok Suriyelilerin yaşamlarına ve çıkarlarına özen gösteremeyeceğinin altını çizen Muallim; fakat bunun ayrı, Cenevre konferansının da ayrı bir mesele olduğunu belirtti. Muallim Suriye’nin, bulundukları her yerde Suriyelilere yardım etmeye hazır olduğunu vurguladı.

Suriye’nin Cenevre görüşmelerinde muhalefetin Kürtler dahil mümkün olduğunca geniş çaplı bir şekilde temsil edilmesini istediğini vurgulayan Muallim; çünkü Suriye’nin hayata geçirilmesi mümkün olan kapsamlı siyasi bir çözüm arayışında olduğunun altını çizdi.

Türkiye’de rejim başkanı Recep Tayip Erdoğan’ın Osmanlı Devletiyle bağlantılı hayalleri olduğunu ve bu hayallerin pratikte yok olmakta olduğunu belirten Muallim; Erdoğan’ın Güney Amerika’da halk protestolarıyla nasibini aldığını ifade etti.

Suriye devleti ve halkına karşı silah taşıyanlara seslenen Muallim; Suriye ordusunun herhangi bir bölgeyi terörden temizleme ve kurtarma kararı aldığında bunu başarıyla yaptığının herkes tarafından görüldüğünü belirtti. Muallim Suriyeli silahlıların silahlarını bırakma, akıllarına ve vatan kucağına dönmelerinin zamanı geldiğini ifade ederken; “efendileriniz bile sizlerden vazgeçmeye başladılar, çünkü onlar sizlerin ölmenizi istiyorlar. Evlatları olmanızla Suriye devleti sizi kucaklamaya hazırdır..” ifadesini kullandı.

Basın Konferansının Birinci Bölümü:

https://www.youtube.com/watch?v=_XZ_yNJL2G0

Basın Konferansının İkinci Bölümü:

https://www.youtube.com/watch?v=ufF3tzDeNJQ

 

Check Also

İsrail’in Sınır Kapılarına Yönelik Saldırganlığı Sonucu Homs Ve Tartus Kırsalındaki Köprülerde Büyük Hasar Oluştu

TARTUS – HOMS (SANA) –  İsrail’in dün geceki menfur saldırganlığı, Homs’un batı kırsalındaki El Dabusiyah, …