MOSKOVA – Suriye’nin kuzeyinde Kürt halk Koruma Güçleri (YPG) ile IŞİD arasında çıkan çatışmalarda yakalanan IŞİD tekfirci Abdurrahman Abdulhadi; IŞİD ile Türkiye’deki ihvancı rejim arasındaki bağlantıların yeni bir kanıtına ışık tuttu.
Suriye’nin Haseke iline bağlı Tel Berak Kasabasından 20 yaşındaki Abdulhadi; 2013 yılında IŞİD’e katıldığını anlatırken Tel Berak’da Suriye ordusuna karşı savaştığını söyledi. Yakalanmadan önceki tanıklıklarını aktaran Abdulhadi; Türkiye’nin IŞİD’le ilişkilerinde hiçbir sorun olmadığını belirtti. IŞİD’te çok sayıda Türk savaşçı olduğu bilgisini veren 20 yaşındaki IŞİD üyesi, Adana’da askeri eğitim aldığını itiraf etti.
Abdulhadi; “Adana’da bir IŞİD emiri vardı, bir süre onunla kaldım. Ağustos 2014’te Adana’da askeri eğitim aldım. Havaalanına yakın bir köyde 60 kişi askeri eğitim alıyorduk. 60 kişi eğitim alıyorduk. Sabah kalkıp spor yapıyorduk. Haftada bir atış eğitimi alıyorduk. Kalaşnikof, Bixi ve diğer silahları kullanıyorduk. Bize eğitim veren kişi Urfalı Ahmet’ti. İbrahim adında biri de bize tercümanlık yapıyordu. Türkiye, Suriye’ye göre daha güvenli diye eğitimimizi Türkiye’de verdiler. Suriye’de bombardımanlardan dolayı askeri eğitim almamız mümkün değildi.” Diye konuştu.
Abdulhadi, Adana’da eğitim aldıkları kampın basına ÖSO kampı olarak yansıtıldığını da ifade etti:
“Basına Özgür Suriye Ordusu olarak eğitim aldığımız yansıtıldı, oysa eğitim alan herkes, IŞİD üyesiydi. Eğitimdeki 60 kişinin hepsi Suriye vatandaşıydı. Bu 60 kişinin çoğu iş amacıyla Türkiye’ye gelmişlerdi ama sonra IŞİD’e katıldılar.” Dedi.
Türkiye rejiminin Suriye’deki terör örgütleriyle bağı birçok istihbarat ve medya raporuyla kanıtlanmış durumda. Suriye’de terör faaliyetlerinde bulunan ve ‘ılımlı’ olarak yansıtılan bazı grupların, Türkiye’de eğitim kampları tespit edilmesine rağmen Erdoğan rejimi bu gerçeği inkar etmişti.
Abdulhadi sınırdaki terörist trafiğine dair de önemli açıklamalar yaptı:
“İnternet üzerinden Suriye’dekilerle irtibata geçiyordum, onların Türkiye’ye gelmesini sağlayıp eğitime sokuyordum. Eğitimden sonra Adana’da emir olan amcamın oğlunun yanında 5 ay kaldım. Görevim, Suriye’den gelenleri karşılamaktı. Emirim bana Türkiye’de kal dedi. Teröristleri Urfa’ya, oradan da Rakka’ya gönderiyorduk. Sonra Rakka’dan Suriye’nin çeşitli bölgelerine görev dağılımları oluyordu. Kaldığım köyde sivil insanlar vardı. Köy halkı bizim çalışmak için köye geldiğimizi düşünüyordu.”
Türkiye’deki IŞİD üyelerinin sayısı hakkında bir bilgisi olmadığını söyleyen Abdulhadi, şöyle devam etti:
“IŞİD’e Irak’tan sivil araçlarla ve yardım, gıda yükü görünümüyle silah geliyordu. Ağır silahlar Şeddadi’den geliyordu. Bende Şeddadi’de kaldım bir süre. IŞİD’in istihbarat biriminde çalıştım. Emirim beni El Havl’a bağlı Efır köyüne gönderdi. Bir gece bu köyde kaldım, ertesi gece YPG bizim kaldığımız noktaya baskın yaptı. 11 Aralık 2015 günü saat 24:00’da YPG kaldığımız yere baskın yaparak bizi yakaladı. İki kişi yakalandık. Ebu Yahya adında bir Fransız vardı El Havl’da, o emirdi.” Şeklinde konuştu.