ŞAM – Suriye; terör örgütlerinin İdlib kırsalı Fua ve Kefrayya beldelerinde bulunacakları her hangi bir suçun tüm sorumluluğunun tamamen Türkiye yönetimine düşeceğini belirtti.
Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı bugün Birleşmiş Milletler genel sekreteri ve Güvenlik Konseyi balkanına gönderdiği eş iki resmi mektupta; özellikle terörle mücadele nutukları veren kimi devletler başta olmak üzere Güvenlik Konseyinin Fua ve Kefrayya beldelerinde masum sivil insanlara karşı saldırı ve ablukaları karşısındaki sessizliğini kınadı.
SANA’nın da bir nüshasını aldığı mektubunda bakanlık; Suudi Arabistan ve Katar hükümetlerinin yanı sıra Türkiye yönetimi tarafından desteklenen terör örgütlerinin söz konusu iki beldeyi sıkı ablukaya almakla birlikte ilaç, gıda, su yada herhangi bir ihtiyacın masum sivillere geçirilmesini engellemekle kalmadıklarına dikkat çekti. Bu teröristlerin aynı zamanda iki beldeyi günü birlik olarak top ve füzelerle hedef aldıklarına vurgu yapan bakanlık; hain ve korkak saldırılarda geneli çocuk, kadın ve yaşlılardan çok sayıda masum sivil insanın kurban gittiğini belirtti. Bakanlık mektubunda karanlık ve tekfirci ideolojiden başka bir şey bilmeyen Kaide Örgütünün Suriye kolu Nusra Cephesi ve Ahrar el Şam İslami Hareketi başta olmak üzere terör örgütlerin Türkiye yönetiminin direktifleri, direk talimatları ve lojistik desteği ile söz konusu iki beldeye saldırdıklarının altını çizdi. Karanlık ve tekfirci ideolojisiyle uyuşmayan ve görüşüne karşı çıkan her kesi kendine hedef olarak gören söz konusu teröristlerin Fua ve Kefrayya beldelerinde bulundukları saldırıların vahşetine dikkat çeken bakanlık; bu vahşetlerin muhtelif bölgelerde muhtelif kesimleriyle tüm Suriye halkına karşı işlenen vahşetlerin bir uzantısından başka bir şey olmadığını ifade etti.
Bakanlık mektubunda Güvenlik Konseyinden; özellikle 2014/2170, 2014/2178 ve 2015/2199 sayılı kararlar başta olmak üzere terörle mücadeleye ilişkin kararları Suriye Arap Cumhuriyeti hükümetiyle sağlam ve sıkı işbirliği ile derhal hayata geçirmesini talep etti.
Resmi mektubunun sonunda bakanlık; sessiz kalmak yerine terör ve destekçilerine karşı ciddi çabaların alınması zamanı geldiğini vurgularken; teröre karşı dürüst ve ciddi çabaların başarısız olması halinde bunun sorumluluğunun tamamen engelleyen ve işbirliğinde bulunmayan uluslar arası taraflara düşeceğini ifade etti.