TAHRAN – İran Başkanı Hasan Ruhani, İran’da hükümet ve halkın, terörü ortadan kaldırıncaya kadar maruz kaldığı terör savaşıyla mücadelede Suriye’nin yanında kalacaklarını belirtti.
Halk Meclisi Başkanı Muhammed Cihad el Lahham’ı bugün kabulünde Ruhani, iki ülke arasında bütün alanlarda daha sağlam ilişkiler kurmada ortak iradenin bulunduğunu vurgulayarak, iki ülke arasında kurulan stratejik ilişkilerin bugün yüksek derecede pekiştiğini söyledi.
Ruhani, “Suriye’ye savaşı dayatanlar hedeflerine bir kaç ay içerisinde varacaklarını zannediyordu ancak Suriye halkının 4 yıldan fazla bir süredir gösterdiği direniş ve azim plan sahiplerini hayal kırıklığına uğratmıştır. Savaş hak ve batıl arasındadır, zafere erişen de halktır, Suriye zafere erişecektir çünkü düşmanlarının izledikleri yol hatalıdır, plan arkasında duran ülkeler de Suriye halkına hiç bir şey dayatamaz” dedi.
Kendi yönünden Lahham, Suriye’nin terör ve tekfiri ideolojiye karşı mücadelesini Suriye topraklarının tümünden terör tehlikesini temizleyinceye kadar devam etme azminde olduğunu vurguladı.
Batılı, bölgesel ve komşu ülkelerin, Suriye’de masum sivilleri öldürmek bölgede Siyo-Amerikan projesinin hizmetine uygarlığını ve alt yapısını yıkma yoluyla Suriye halkı hakkında işledikleri düşmancıl ve yıkıcı role dikkat çeken Lahham, terörle mücadelede ilgili Güvenlik Konseyi kararlarının uygulanması zorunluluğunu ifade etti.
Şemhani: ABD Suriye Ve Bölgede Terörü Destekliyor, Ona Karşı Koalisyon Oluşturma İddiaları Hiledir
Öte yandan İran Milli Güvenlik Yüksek Konsey Sekreteri Ali bugün Halk Meclisi Başkanı Lahham ile görüştü. Görüşmede Şemhani, ABD’nin Suriye ve bölgede terörü desteklediğini, teröre karşı koalisyon oluşturduğunu iddia etmesinin de hile olduğunu söyledi.
İran’ın Suriye’ye özel ilgi gösterdiğini ve içindeki olayları yakından takip etiğini ifade eden Şemhani, maruz kaldığı terörün uluslararası güven ve barışı tehdit ettiğini, mücadelesi için ciddi iradenin bulunmayışı sebebiyle de sınırlar ötesi yayıldığını söyledi.
Şemhani, İran’ın Suriye ve bölge halklarının yanında durduğunu, Suriye’nin içişlerine müdahale edilmesinin caiz olmadığını ve egemenliğine saygı gösterilmesi zorunluluğunu her zaman belirttiğini dile getirerek, zaferin 4 yıldan fazla bir süredir direnen Suriye’nin ortağı olacağını ifade etti.
Kendi yönünden Lahham, Suriye, Irak, Mısır ve Libya’da yayılan terörün bu ülke sınırları dahilinde kalmayacağını belirterek, bölge ülkelerinin “satır taşıyan ve baş kesenlerden” halklarını korumak için ortak sorumlulukları olduğuna işaret etti.
Lahham, Suriye’nin 4 yıldan fazla bir süredir dünyayı, desteklenen ve silahlandırılan ve de bir gün bütün herkese yansıyacak ve mücadele edilmesi zorlaşacak olan bu terörden uyardığını ve dikkat çektiğini söyledi.
Lahham, IŞİD ve Nusra cephesi ile diğer terörist örgütlerin işlediği suçlar, kameralar önünde başları kesme eylemleri, uygarlıkları ve tarihi eserleri yıkmaları yanı sıra, Suriye ve Irak’ta halkı hedef almaları ve göç ettirmelerine rağmen, batılı ve körfez bazı ülkelerin terörle halen “çifte standartlılık tutumlarla” işbirliği yaparak “kabul edilebilir ve kabul edilmeyen” arasında sınıflandırma esasına göre hareket ettiğini belirtti.
Lahham, Suriye devletine karşı yöneltilen terörün bu ülkeler nezdinde kabul edilir olduğunu ancak medyada IŞİD’e karşı savaş ilan ederken gizliden desteklediğini ve silahlandırdığını ifade etti.
S.Ş. – R.H.