Cumhurbaşkanı Esad Ve Irak Başbakanı Muhammed Şeyya Sudani Ortak Basın Toplantısı Düzenledi

ŞAM – Cumhurbaşkanı Beşar Esad ve Irak Başbakanı Muhammed Şeyya Sudani, Suriye ve Irak resmi heyetlerinin katılımıyla gerçekleştirilen görüşmenin ardından bugün ortak basın toplantısı düzenledi.

Cumhurbaşkanı Esad basın toplantısında yaptığı konuşmada, ‘’Sayın Başbakan Muhammed Şeyya Sudani ve beraberindeki resmi heyet, medya heyeti ve Irak ulusal medyasına hoş geldiniz diyorum. Önemi Suriye ve Irak halkları arasındaki derin ilişkilerin doğasından kaynaklanan bu önemli ziyarette hepinize Suriye’ye hoş geldiniz diyorum. Bu Ziyeretin önemi ayrıca, dünyanın en eski ve en kadim olan iki ülke arasındaki ortak tarihin derinliğinden gelmektedir’’ dedi.

Cumhurbaşkanı Esad konuşmasında ayrıca, ‘’Bu bölge… Şam Ülkeleri ve Mezopotamya bölgesi, antik ve modern tarihteki büyük olayların en önemli fabrikasıydı. İki kardeş Suriye ve Irak halkına damgasını vuran bu ortak tarih, farklı aşamalarda açık ve net bir şekilde hissettiğimiz ortak ilkelere, çıkarlara ve duygulara yansıyan pek çok ortak özelliğiyle, Suriye halkı, yirmi yıl önce savaşın belasından muzdarip olduklarında kardeşleri Irak halkının yanında durduğunda hissettik. On yıldan fazla bir süre önce Suriye’ye yönelik saldırı başladığında Irak halkı Suriyeli kardeşlerinin yanında yer aldığında bunu hissettik. Bu savaş sırasında, Irak hükümeti ve halkı Suriye’nin gerçek sesiydi, varsayımsal olarak değil. Çeşitli Arap, bölgesel ve uluslararası forumlarda Suriye’nin sesidir ve Suriye’ye karşı başlatılan her türlü saldırganlığı ve saldırı için her türlü gerekçeyi şiddetle reddeder. Birkaç ay önce meydana gelen depremde Irak halkı gerçek bir kardeşti ve bu nedenle Iraklılar, depremden etkilenen Suriyeli kardeşlerine yardım sağlamak için gruplar halinde ve bireysel olarak örgütlü ve spontane koştu’’ ifadelerini kullandı.

Sayın Cumhurbaşkanı Esad  konferasın esnasındaki konuşmasında da, ‘’Savaş sırasında Irak, bir insanın sunabileceği en değerli şeyi, yani kanı teklif etti. Bu kan, Irak’ın batı kanatlarını ve Suriye’nin doğu kanatlarını koruyan ortak bir Suriye-Irak kanıydı.  iki Arap halkını ve ordusunu korudu. Arenalar birleşti, kanlar birleşti ve ikimizin ortak geleceği birleşti. Suriye Arap Ordusu’ndaki kardeşleriyle işbirliği içinde en harika zaferlere imza atan otantik Irak Arap Ordusu’nu ve Halk Seferberlik Güçlerini selamlamak için bu vesileyle yararlanıyorum’’  dedi.

Cumhurbaşkanı Esad konuşmasına Şöyle devam etti: ‘’Bütün bunlardan, yukarıdakilerin hepsinden, bu ziyaretin önemi ortaya çıkıyor. Bu amaca ulaşmak için pratik adımlar atabilmek, iki ülkede ve her iki ülkede yetkililer olarak üzerimize düşen sorumluluktur. Yani, özellikle bugün küresel düzeydeki büyük zorluklar ışığında karşılaştığımız için ikili ilişkileri güçlendirmek. Birincisi, güvenlik açısından, siyasi olarak ve dolayısıyla ekonomik olarak tüm dünya zarar görüyor ve tüm bunların ülkelerimize yansımaları var. Doğrudan ve özellikle karşı karşıya olduğumuz zorluklar var, bunların başında terörizm sorunu ve terörle mücadele alanında işbirliği geliyor. Aktif ve uygulanabilir gördüğümüz bu terörizm, özellikle Batılı olmak üzere uluslararası arz nedeniyle ölmez ve Batılı kelimesinin ne anlama geldiğini hepimiz biliyoruz. Çünkü o, bağımsızlığına, bağımsız kararına ve ulusal çıkarlarına sarılan ülkeleri vurmak için Batılı bir araçtır. Ek olarak, bazı komşu ülkeler, bildiğimiz gibi, ya yayılmacı nedenlerle ya da geri ideolojik nedenlerle bu terörizmi desteklemeye doğrudan dahil oldular. En büyük soruna ek olarak, Suriye ve Irak’ın Fırat Nehri suyundaki payının çalınması, bu da ekinlerin feci durumu ve hastalıkların yayılması nedeniyle susuzluk ve açlık anlamına geliyor. Bu meydan okumalara ek olarak, Filistin’e, Mescid-i Aksa’ya tecavüzün, kutsallıklara tecavüzü. Bir de şu anda ülkelerin karşı karşıya olduğu en tehlikeli bela olan uyuşturucu meselesinin yanı sıra terörden hiçbir farkı yok. Terörün herhangi bir topluma yapabileceği gibi, toplumu da yok etme yeteneğine sahiptir.’’

Sayın Cumhurbaşkanı konuşmasında ayrıca, ‘’Başbakan ve ben pek çok konuyu tartıştık. Tabii ki, nispeten olumlu ve mutlak olarak tanımlayabileceğimiz yeni Arap durumundan bahsettik. Bu durum aramızda geniş bir tartışma konusu oldu. Kötüleşen uluslararası durumun Arap ülkelerimiz üzerindeki etkilerini hafifletmek amacıyla bu durumdan nasıl yararlanılacağına, bu yeni pozitiflerden nasıl yararlanılacağına ve Arap işbirliğinin nasıl güçlendirileceğine odaklandık’’ ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Esad ayıra, ‘’Son dönemde yaşanan olumlu gelişmelerin uluslararası kaos yapıcıları tatmin etmediğini, tarihin çarkını geri döndürmek için ani ve hızlı hareket ettiğini hepimiz biliyoruz. Bu, elde edilenleri korumak ve daha sonra geliştirmek için bölgesel gruplaşmalar veya Arap Devletleri Ligi aracılığıyla ülkelerimiz arasında ikili veya toplu olarak daha fazla işbirliği çağrısında bulunuyor. Tabi ki noktaları çabuk geçtik.. ve görüşmeleri bitirmediğimiz için medya toplantısından sonra takibini yapacağız ama basın toplantısına geç kalmak istemiyoruz. Ekonomiler arası ilişkiler konusu da daha sonra takip edeceğimiz eksen olacaktır. İki ülke arasındaki ilişkilerin her iki ülkeye de fayda sağlayacak şekilde güçlendirilmesi ve Suriye’deki haksız kuşatmanın yansımalarının hafifletilmesi için olası pratik adımlar. Tartışılan hususlar ve ortaya konulan fikirler, olgunlaştırılıp geliştirilerek daha sonra hayata geçirilebilecek adımlara dönüştürülmesi için iki ülkedeki ilgili kurumlarca takip edilecektir.  Umut verici olarak tanımlayabileceğim birçok nokta, öneri ve fikir var. Ancak, uygulamaya hazır olana veya belki de uygulamaya girene kadar bugün bunun hakkında ayrıntılı olarak konuşmayacağız’’ dedi.

Cumurbaşkanı Esad şu ifadeleri kullanarak konuşmasını bitirdi: ‘’Başbakan’a sıcak hoşgeldinlerimi tekrarlıyorum. Bu ziyaretin sadece niteliksel bir sıçrama değil, kardeşlik ilişkileri çerçevesinde fiili, pratik ve gerçek bir ziyaret olacağına eminim. Bağımsızlıktan bu yana geçen on yıllar boyunca iki ülkede koşulların izin vermediği, belki de izin vermediği bu ilişkiler. Bu, özellikle dünyada gördüğümüz tüm bu karanlık tabloya rağmen, bu ilişkileri ciddi ve etkili bir şekilde başlatmak için bir fırsattır.  Bu, bir yandan Arap koşullarının iyileşmesi ve Irak’ın etkili Arap ve bölgesel rolünü yeniden kazanması ışığında geliyor. Irak’ta, Suriye’de ve diğerlerinde doğal durum bu tabii, sendeleseler yeniden ayağa kalkıp çocuklarının elleriyle geleceklerini çizen eski halkların durumu bu. Varlığını empoze eder ve kimliğini kanıtlar.  Bizler için Suriye’de Irak kimliği otantik bir Arap kimliği olarak kalacaktır.Irak halkına ilerleme, refah ve daha fazla istikrar diliyorum.Sayın Başbakan’a ülkesine ve halkına hizmette başarılar diliyorum, teşekkür ediyorum.”

Irak Başbakanı Muhammed Şeyya Sudani ise, ‘’Bu davet ve Suriye ziyaretimiz için Sayın Cumhurbaşkanımıza en içten teşekkürlerimi sunuyor, nazik karşılama ve cömert misafirperverlik için teşekkür ediyorum.  Irak ve Suriye, kan bağları, ortak değerler, ekonomik ve kültürel iletişimin yanı sıra tarihsel, sosyal ve coğrafi olarak birbirine bağlı ülkelerdir. Bu, bu bağlardan kaynaklanan karşılıklı ulusal ve insani konumları güçlendiriyor’’ dedi.

Başbakan Sudani ayrıca, ‘’Kuşkusuz, iki ülke arasındaki güvenlik ve istikrar, iki kardeş halkımıza zarar veren tüm planlara ve zorluklara karşı daha fazla karşılıklı bağımlılık, işbirliği ve koordinasyona iten iki faktördür… Sayın Cumhurbaşkanı..  Irak’ın, Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunan, bölgelerine ve tüm topraklarına Suriye devletinin ve hukukunun elini uzatan tavrı, hukuki ve ilkeli bir tavırdır. Daha ziyade, öncelikle Irak’ın ulusal güvenliğini ilgilendiren bir meseledir. Terörist ve yıkıcı grupları barındıran kontrolden çıkmış herhangi bir bölge, Irak’ı, bölgeyi ve bir bütün olarak dünyayı tehdit etme potansiyeline sahiptir. Bölgesel güvenlik ve istikrarın anahtarı, ekonomik kökenli ekonomik ve güvenlik sorunlarıyla yüzleşmek, kardeş ve dost halkları ortaklıklar ve çıkarlarla birleştirmek ve gençliğin geleceğine yatırım yapmaktır’’ dedi.

Sudani konuşmasına şöyle devam etti: ‘’Irak, Suriye’yi doğal konumuna ve Arap Ligi’ndeki koltuğuna geri döndürmek için çok çalıştı.Suriye’nin ekonomik toparlanması için istikrarı destekleyen tüm ülke ve güçlerle birlikte çalışıyoruz ve savaşın etkileriyle başa çıkıyoruz. Suriye’yi tek başına tehlikelerle karşı karşıya bırakmaya yer yok, çünkü bu Irak’a ve bölgeye olumsuz yansıyacaktır ve hamdolsun terör Irak’ta geri çekilmiş, bozguna uğratılmış, çöllerde ve mağaralarda kovalanmıştır. Çünkü bu tehdide karşı dimdik duran silahlı kuvvetlerimiz var.Terörizm barbar ideolojisinden vazgeçmedi ama biz halkımızın iradesiyle onu yendik. Bu, geçmişte teröre destek verenlerin ya da gelecekte teröre destek vermeyi düşünenlerin fark etmesi gereken bir gerçektir. Bu fırsattan, Suriye halkının konumundan ve siyasi liderliğinden en rezil terör saldırısına karşı koyma konusundaki en büyük gurur işaretlerini kaydetmek için yararlanıyorum.’’

Sudani ayrıca, ‘’Yüzleşmeye çalıştığımız birçok ortak zorluk var ve bugünkü ziyaretimiz tüm alanlarda konuşmak ve geliştirmeyi önemli gördüğümüz ilişkileri ve beklentileri güçlendirmek için. Güvenlik sorunları kesinlikle büyük bir endişe kaynağıdır. İki kardeş ülkemizin güvenlik ve istikrarını korumalıyız ve özellikle sınır bölgelerinde güvenlik servisleri düzeyinde daha fazla koordinasyona ihtiyacımız var’’ dedi.

‘’Irak, Suriye halkının çıkarlarının sağlanması ve Suriye halkının tüm kesimlerine yardımın erişiminin ve girişinin ve gerekli ihtiyaçların devam etmesinin sağlanması için Suriye’ye uygulanan yaptırımların kaldırılmasına yönelik tedbirleri desteklemektedir’’ diyen Iraklı Başbakan, ‘’ Filistin halkının mağduriyetlerinin ve İsrail işgalinin suçlarının devam etmesi, güvenliğin sarsılmasının ve krizlerin sürekliliğinin bir başka nedenidir.Bu nedenle, Arap toprakları nerede olursa olsun, İsrail’in işgalini reddeden kararlı duruşumuzu yeniden teyit ediyor ve Filistin halkının tarihi topraklarında kendi ulusal devletlerini kurma hakkını savunduğumuzu teyit ediyoruz. Tıpkı İsrail’in Suriye ve Lübnan’a yönelik tüm saldırılarını reddettiğimiz gibi, siyasi bir duruştan önce insani ve ahlaki bir haktır…İslami kutsallıklar, birleştirici vahdete açılan bir kapı ve bölge halkları arasındaki toplumsal değerler bağını güçlendiren bir unsurdur.Bu nedenle, Irak’ın pozisyonunu teyit ediyoruz ve herhangi bir suistimali reddediyoruz.Tüm Müslümanlara ve bir arada yaşama ve diğerini kabul etme değerlerine karşı açık bir ihlali temsil ettiği için Kur’an-ı Kerim’in yakılması eylemini kınadığımızı yineliyoruz’’ dedi.

Suriye’yi Ziyaret Eden Irak Başbakanı, ‘’Irak hükümetinin metodolojisi, bu hükümete başkanlık etmekten onur duyduğumuz için, herkesle dengeli ilişkiler kurmak ve ekonomik ortaklıklar oluşturmaktır. Bugün Irak, tüm dost ve kardeşlere yardım eli, işbirliği, dostluk ve eşit ortaklık uzanmakta, yatırım alışverişine kapılar açılmaktadır. Gelecek vadeden bir projeyi, halkımızın yararına bölge ülkeleri arasında yatırım fırsatı olan kalkınma yolu projesini ortaya koyduk” dedi.

Irak Başbakanı, ‘Sayın Cumhurbaşkanı’na teşekkürlerimi yineliyor, Suriye halkına en iyi ve istikrar için en içten dileklerimi sunuyorum’’ ifadelerini kullanarak konuşmasını bitidr.

 

 

Check Also

İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki İmha Savaşının Başlamasından Bu Yana 44.282 Şehit

İŞGAL EDİLEN KUDÜS (SANA) – Filistin Sağlık Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, işgalci İsrail’in Gazze Şeridi’nde …