ŞAM – Cumhurbaşkanı Beşşar el Esad Portekiz resmi televizyon kanalının (RTP) kendisiyle düzenlediği ve dün akşam yayınladığı röportajda Birleşmiş Milletler ve Güvenlik Konseyinin temsil ettiği, problemleri çözmek, muhtelif ülkelerin egemenliğini korumak ve savaşları engellemesi gereken uluslararası rejimin görevini yerine getirmede başarılı olamadığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Esad: “Ilımlı muhalefet hayalden ibarettir. Suriye’de ki terör sahasını temel şekilde elinde bulunduranlar “IŞİD”, “Nusra” ve diğer küçük bazı gruplar” dedi.
Cumhurbaşkanı Esad, batılı yetkililerin terörle mücadele için ellerinde irade bulunmadığını bunun delilinin ise Amerikalıların teröristlere başka bir destek temsil edecek olan 5 bin savaşçı eğiteceklerini ilan etmeleri olduğunu söyledi.
Bir kaç gün sonra Beşşar el Esad hükümetine karşı protestoların başlaması üzerinden 4 yıl geçmiş olacak.
O zamandan bu güne kadar durumlar katliama benziyor. 220 binden fazla insan öldürüldü.. 4 milyon insan ya göçmen yada mülteci durumunda. IŞİD’in varması durumu daha da karanlık hale getirdi. Bu sebeple bu olaylarda odak şahsiyetten söz etmek çok önemli olacak. Bir Portekiz medya organıyla ilk kez röportaj veriyor. Suriye Başkanı Beşşar el Esad. Ülkenizi bugün nasıl nitelendiriyorsunuz? Sorusuna cevaben Cumhurbaşkanı el Esad:
Suriyeliler Terörle Mücadele, Ülkelerini Savunma ve Hegemonyacılığa Meydan Okumaya Israrlı
sözlerinizin başında değindiğiniz 200 bin veya 220 bin rakamının son olarak batılı medya organlarında belirtilen rakam ve bu rakamın mübalağa edilmiş bir rakam olduğunu batının da Suriye’deki kurban sayısında mübalağa etmeyi sevdiğini söyledi. El Esad, gerçekte sayının önemli olmadığını çünkü kurbanların kurban, öldürmenin ise öldürme, teröründe terör olduğunu meselenin rakam meselesi olmadığını meselenin fertlerini, sevenlerini ve yakınlarını kaybeden ailelerle ilgili. Suriye’de bir insanlık dramının yaşandığını bu savaşın Suriyeli insanı çok olumsuz bir şekilde etkilediğini, geliri, gıdası, ilacı, aldıkları tedavi yöntemlerini etkilediğini, eğitim gibi temel gereksinimlerini, yüzlerce hastanenin, binlerce okulun yıkıldığını, bunun sonucunda binler belki de on veya yüz binlerce öğrencinin okula gidemediğini bu yüzden bütün bu koşulların terör ve aşırı dinciliğin büyüyeceği bir çevreyi temin edebileceğini lakin bütün bu zorluklara rağmen Suriyelilerin terörle mücadeleye devam etme, ülkelerinin savunma ve hegemonyacılığa meydan okuma ısrarında olduğunu vurguladı.
Suriye’nin kelimenin tam anlamıyla bir ülke olmadığı, Suriye Arap ordusunun ülkenin bütün sınırlarına hakim olmadığı, ülke semalarına uçaklarını gönderen bir koalisyonun bulunduğunu, somut olarak yerde muhtelif varlıkların bulunduğunu, Suriye’nin bildiğimiz mana da bitip bitmediği ilgili soruya el Esad: halkın birlik içerisinde hükümeti ve ordusu arkasında durduğunu ve terör ile savaştığı bir zamanda Suriye’nin bittiğinden söz etmenin mümkün olmadığını, çünkü devlet kurumlarının halen çalıştığını, hükümet desteği verdiklerini, maaşları ödediklerini hatta teröristlerin ellerinde bulunan bölgelerdeki memurların bile maaşlarının ödendiğini söyledi.
Para gönderiyorsunuz sorusuna el Esad: Evet gönderiyoruz çünkü bunlar memurdur ve memurun maaşını alması gerekiyor, bunun yanında söz konusu bölgelerde bulunan çocuklara da aşı gönderdiklerini ifade etti.
Öyleyse “IŞİD” ile işbirliği yapıyorsunuz sorusuna el Esad: Hayır, hayır kesinlikle. Bizler teröristler veya silahlılar ile vasıta olan sivillerle işbirliği yapıyoruz lakin sonuçta Suriye’nin tamamen bittiğinden söz etmeniz mümkün değildir. Gerçekte başarısız bir devletten söz edemezsiniz. Lakin sorunuzda geçen bir diğer ihlalden, koalisyon uçaklarının hava sahamızı kanunsuz bir şekilde ihlal etmesi, bölgesel ülkelerce destekli ve onlara işbirlikçi olarak hareket eden teröristlerden bahsedecek olursak, BM ve güvenlik konseyini temsil ettiği uluslararası rejim görevini yerine getirmede başarısız olmuştur, bu sistemin gerçekte problemleri çözmesi, muhtelif ülkelerin egemenliğini koruması ve savaşları engellemesi gerektiğini, şu anda elimizde bulunan şeyin ise BM’nin vatandaşları korumada, Suriye, Libya, Yemen ve diğer ülkelerde olduğu gibi, başarısız olduğunu vurguladı.
Bugüne kadar barış konferansının düzenlenmesi için bir çok girişim gördük hepsi de başarısızlıkla sonuçlandı. Şu ana kadar olanlar görüşmelerle ilgili görüşmelerdir. Bu çıkmazdan çıkmanıza yardımcı olacak ne olabilir sorusuna Cumhurbaşkanı El Esad: “Siyasi çözüm. Ama eğer somut olarak hiç bir etkiye sahip olmayan bir kişi yada parti ile oturduğunda durum görüşmelerle ilgili görüşme olacaktır.
Cenevre’de karşı tarafı biz seçmedik. Batı, Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar seçti. Orada görüşme yaptığımız taraf Suriyeli muhalefet tarafı değildi. Görüşme yapacaksanız bu görüşmenin Suriyeli ortak ile Suriye dahilinde Suriyelileri temsil eden şahıslarla yapmanız gerekiyor. başka ülkeleri temsil edenlerle değil” dedi.
Muhalefetin şekli ile ilgili soruya cevaben Cumhurbaşkanı El Esad: Suriye halkı için çalışan kim olursa olsun Suriyeli olması halinde bu koalisyonda olur başka yerde olur önemli olanın Suriye halkı için ve Suriyeli olması gerektiğini çünkü burada bir kriterden bahsedildiğini her şahıs veya parti bu kriter çerçevesinde ise muhalefetin bir bölümü sayabileceklerini aksi halde bunu Suriye halkının kabul etmeyeceğini söyledi.
Suriye’de ki Terör Sahasını Temel Şekilde Elinde Bulunduranlar “IŞİD”, “Nusra” Ve Diğer Küçük Bazı Gruplar
“Suriye Özgür Ordusunun” somut olarak hiç bir nüfuzu olmadığını, somut olarak nüfuza sahip olan örgütlerin “IŞİD” ve “Nusra” olduğunu söylüyorsunuz müdahalesine Cumhurbaşkanı el Esad: Bunu Obama’nın dahi söylediğini, ılımlı muhalefetin hayalden ibaret olduğunu söylediğine dikkat çekti.
Bütün dünyanın bugün, adına “özgür Suriye ordusu” veya herhangi başka bir isim olarak adlandırsınlar “ılımlı muhalefet” hayalden ibarettir. Gerçekte Suriye’deki terör sahasına ya IŞİD ya da Nusra ile bazı küçük grupların hakim olduğunu belirtti.
Öyleyse sonuçta Suriye’deki çözüm askeri çözümdür görüşmeler yoluyla varılacak bir barış değildir sorusuna cevaben el Esad: Hayır, gerçekte silahlıların somut olarak nüfuz ettikleri gibi onunla görüşebileceğimiz tarafın olmamasıyla, son olarak yaptıklarımız bazı bölgelerde silahlılarla uzlaşma düzenleme yoluna gittiklerini bunun da başarılı olduğunu, gerçekte bu adımın askeri çözümü uzaklaştırdığını, onlarla diyalog yoluyla güvenli bölgeler kurmak , bunun gerçekte çok somut bir siyasi çözüm olduğuna dikkat çekti.
Diyalog ile ilgliyse, Cenevre 1, Cenevre 2 ve Rusya inisiyatifi girişimleri arasında ortak bir durumun veya davanın bulunarak bir başlangıç noktası yaratılabileceği sizinle onlar arasında ortak bir şeyin bulunup bulunmadığı ile ilgili soruya cevaben el Esad: Moskova’da cereyan edenlerin Cenevre’de olanlarla farklı olduğunu, tek bir muhalefetten söz edilemeyeceğini çünkü bunların ancak bazılarının bazı Suriyelileri temsil ettiklerine bazılarının ise sadece kendilerin temsil ettiklerine, bu yüzden bütün muhalefetin aynı kefeye koyulamayacağını söyledi.
El Esad: Sonuçta eğer somut olarak gerçek sonuçlardan söz edecek olursanız soru: muhalefet olarak adlandırdığımız taraflar kimlerdir? Bunlardan hangileri Suriye halkını temsil ediyor ve Suriyelilerin akan kanlarını durdurması için somut olarak silahlılara kim söz geçirecek. Sorunun bu olması gerektiğini ve şu ana kadar ellerinde cevap olamadığını çünkü, bunu bizim değil kendilerinin ispat etmesi gerektiğini ifade etti.
Bizim elimizde hükümetin emirlerine kulak veren bir ordumuz var, eğer hükümet bir karar çıkarırsa ordu bu emri yerine getirir lakin başkalarındaki duruma bakın, teröristleri kim idare ediyor? soru budur” dedi.
“Daha önce de söylediniz Fransa gibi bazı ülkeler herhangi bir barış konferansının başarıya ulaşmasını istemiyor” sorusuna Cumhurbaşkanı el Esad: Gerçekte olay sadece Fransızlarla bağlantılı değil bilakis Suriye’ye yönelik geçen 4 sene zaman zarfı içerisinde saldırı ve medyatik faaliyetlerde parmağı olan herkesle ilgisi olduğunu ifade ederek, bu savaşın sona ermesiyle birlikte bütün bu yetkililerin genel olarak dünya kamuoyu ve ülkeleri önünde maskelerinin düşeceğini söyledi.
El Esad: Nasıl olur da batıdan ve bölge ülkelerinden bütün bu para ve silahlarla destekli bir devrim çökebiliyor veya başarısızlığa uğrayabiliyor sorusunu yöneltti.
Halkını öldüren bir diktatörden söz ettiniz. Halkının, bölgesel ülkelerin ve batının ona karşı olduğundan söz ettiniz buna rağmen başarıya ulaştı. Önünüzde iki seçenek bulunuyor, ya sizler bizlere yalan söylüyorsunuz ya da siz, Süpermen’den bahsediyorsunuz, Süpermen olmadığına, tabii bir başkan olduğuna göre bu demektir ki bu adam 4 sene ayakta kaldı çünkü arkasında halkı var demektir. Bu demek değildir ki % 100 halkın desteğini alıyor hayır, Suriye halkının geniş bir kesitinin desteğini alıyor.
Bu bir yalandır batıda kamuoyu ve diğer ülkelerdeki yetkilileri bu yalanlarının hesabını vereceklerdir. Çiçek yerine kan, öldürme ve yıkım veren Arap Baharı nerede kaldı. Sözünü ettiğiniz Arap Baharı bu mudur? Bu birinci sebep ikinci sebebi ise Fransa ile bağlantılı olduğunu, mali zorluklar içerisinde olmalarından dolayı durumun Fransa ile Körfez ülkeleriyle bağlantılı olabileceğini düşündüğünü belirten Cumhurbaşkanı Esad: bu ilişkilerin mali ilişkiler olduğunu, Fransız yetkililerin veya kamu çıkarlarıyla ilgili bir mesele olabileceğini düşünmediğini dile getirdi.Lakin sonuçta bu mali çıkarların Fransız yetkilileri özgürlük, kardeşlik ve demokrasideki ilkelerini değiştirmeye ittiğinin altını çizdi.
Lakin öyle görünüyor ki bir değişiklik var. Fransa Parlamentosundan üyeler kabul ettiniz. Hazırlanmış bir ziyaret mi yoksa bu sizin için sürpriz mi teşkil etti sorusuna cevaben Cumhurbaşkanı el Esad: bunun sürpriz bir ziyaret olmadığını çünkü Suriye’yi ziyaret eden ilk heyet olmadığını dile getirdi.
El Esad: “Fransa ve diğer ülkelerden muhtelif tür heyetler oldu, aktivist , aracı, masa altından bizimle işbirliği için gelen bazı yetkillierde geldi” dedi.
Bu ziyaretin hükümet ile konuşularak düzenlenip düzenlenmediği ile ilgili soruya ise el Esad: “Evet, resmi bir şekilde düzenlenmiştir. Konuk heyet geldiğinde de elinde gündemle geldi, bu ziyaret haftalar öncesinden tertiplenmiştir, sürpriz değildir”dedi.
Bir anlamda havalar değişiyor çünkü, bazılarının kötü bir çözüm teşkil etmesine rağmen, Beşşar Ele Esad ile işbirliği yapmak kötü olan “IŞİD” ile temsil olunan kötü çözümle işbirliği yapmaktan daha iyidir” sorusuna Cumhurbaşkanı el Esad: genel olarak insanların ikinci ihtimali düşündüklerine inanmadığını söyledi.
El Esad, krizin başlangıcında dediklerimizi daha sonra kendilerinin tekrarlamaya başladıklarına, kendilerinin gösterilerin barışçıl olduğunu söylediklerine Suriye’nin ise bunun barışçıl olmadığını söylediğine, barışçıl göstericiler olarak nitelediklerinin polis elemanlarının öldürdüklerini, daha sonra silahlılardan söz etmeye başladıklarını, bunun silahla değil terörle bağlantılı olduğunu kendilerinin ise terör olarak bunu kabul etmediklerine daha sonra bunu kabullendiklerine işaret ettti.
Bizler bunların Kaide’ye bağlı olduklarını hayır dediler daha sonra bunun aksinin ispatlandığını sonuç olarak bizim başta söylediklerimizi daha sonra kendileri tekrarlıyor diye ifade etti. Bu heyetler meselenin bu bölümünü anlamak için geliyor. O halde neden Suriye’nin başta dediklerini siz şimdi tekrarlıyorsunuz. Batıda reklam hamlelerinden sorumlu olanlar yetkili olsun veya medyacı, gerçek hikayeye yeni bir şey eklediler. Bu yenilik de, “IŞİD ve “Nusra”nın el Esad’ın ürünü veya politikası sebebiyle kuruldu” demeleridir.
Lakin hapishanelerinizde bulunan ve “IŞİD”e katılan bir çok cihatçıyı serbest bıraktınız sorusuna cevaben el Esad: “Hayır bu olay kriz öncesinde olmuştur. Hüküm giymişlerdi. Hükümleri sona erdiğinde ise serbest bırakıldılar. Bizler bunu kesinlikle yapmayız, bizler kurumları ve yargı cihazı bulunan bir devletiz” dedi.
4 yıldan beri olanların tamamen yalandan ibaret olduğunu söylüyorsunuz sorusuna Cumhurbaşkanı el Esad: tamamen doğru olduğunu öyle olmasa IŞİD’in nasıl aniden çıkacağını aniden çıkamayacağını, bu silahların da aniden çıkamayacağını, Nusra Cephesinin de böyle aniden çıkamayacağını, bu eylemin böyle bir kaç hafta içerisinde olamayacağını bilakis uzun bir eylem süreci sonucunda ortaya çıktıklarını söyledi.
Eğer yaptığımız açıklamalara geri dönerlerse olayların seyrinin bu yönde geliştiğini göreceklerini ancak kulak asmadıklarını bilakis kendi açıklamalarına kulak verdiklerini. Onlar, batıda söylenenlerin hepsinin yalan olması imkansızdır dediler.
Lakin bir gerçeği eğer o ülkede büyükelçiliğin yoksa nereden bileceksin. Söz konusu teröristlere para veren Katar ve Cezire’ye kulak verirsen gerçeği nasıl konuşacaksın diye ifade etti.
IŞİD”İdeolojisi Vahhabi İdeolojisinin Aynısıdır
Öyleyse sizler sorumluluğu Türkiye, Katar ve cihatçıların omurgasını oluşturan Suudi Arabistan’a yüklüyorsunuz. Buna deliliniz var mı sorusuna Cumhurbaşkanı el Esad: durumun basit olduğunu, “IŞİD” ideolojisinin aynı Vahhabi ideoloji olduğunu, bu ideoloji gibi Suriye’de bir ideolojiye rastlayabildiniz mi? Örneğin Fas’ta buna rastladınız mı? Batı Arap aleminde bunu gördünüz mü? Gerçekte Suudi Arabistan’da bulunmaktadır, dedi.
Batılı Yetkililer Teröre Karşı Savaşma İradesine Sahip Değiller
Sözde IŞİD’le savaşmak için ABD ve Türkiye tarafından ‘ılımlı muhalifler’ adı altında eğitilenler konusunda el Esad; bunun Batılıların teröre karşı savaşma iradelerine sahip olmadıklarını kanıtladığına dikkat çekti.
Esad ABD Başkanı Barack Obama’nın bizzat kendisinin bile ‘Suriye’deki ılımlı muhalefet tamamen bir vahimdir’ demesine rağmen aynı adlandırma altındaki silahlı gruplara askeri ve maddi desteğin yanı sıra eğitim ve siyasi destek de sağlamalarının mantıksızlığına vurgu yaptı.
Suriye’de olayların başlamasından beri Batılıların ‘Suriye halkı’ yada ‘ılımlı muhalifler olarak destekledikleri birçok silahlı grubun zaman içinde nasıl saflarını değiştirdiklerine dikat çeken el Esad; bu grupların birçoğunun IŞİD ve Nusra Cephesi yada başka radikal terör örgütleri arasında sürekli olarak gidip geldiklerine vurgu yaptı. El Esad gelişen durumların Suriye’de tüm terör gruplarının aynı amaç ve vahşi ideolojiyi taşıdıklarının ortada olduğunu ifade etti.
Sözlerine devam eden el Esad daha önce aynı taraflar tarafından eğitilen ve Suriye’ye gönderilen terör grupların da radikal tekfirci gruplara intikal ettiklerini, ‘ılımlı muhalifler’ adı altında terör örgütlere gönderilen muhtelif tür cephane ve silahların da IŞİD , Nusra Cephesi yada diğer terör örgütlerin eline geçtiğini dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı el Esad dolayısıyla ABD ve Türkiye’deki rejimin ‘ılımlı muhalifler’ adı altında beş bin kişiyi eğitmenin mantık ve gerçekle ilgisi olmadığına vurgu yaptı.
https://www.youtube.com/watch?v=KsKgcWXbeJQ
S.Ş. – R.H.