BEYRUT – Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Yardımcısı Faysal Mikdat, Suriye’nin ülke dahilindeki durumlarla “Filistin halkının davası ve haklarıyla” ilgili merkezi davaya yönelik politikasının doğruluğunu belirtti.
Lübnanlı el Binaa gazetesinde yayınlanan haftalık makalesinde Mikdat, Suriye halkının kanaatlerini savunma yolunda Suriye stratejisi ve onurlu direnişinin doğruluğunun Şam’ın son olarak tanık olduğu Fransız, Hindistan, Pakistan ve Amerikan kitlesel ve resmi heyetlerin ziyareti yanı sıra Şam’ı ziyaret eden ve ilan edilmeyen daha bir çok ziyaretin bunun en güzel ispatı olduğunu söyledi.
Suriye’nin bölgesel ve uluslararası hassas davalara yönelik tutumlarını ilan etmekten tereddüt etmediğini dile getiren Mikdat, bu tutumların Suriye halkının yönetimine olan güveni arttırdığını ifade etti.
Mikdat, bazı Avrupalı ülkelerin Suriye’deki olaylara yönelik aldıkları tutumlarla, “Müslüman Kardeşler”, “IŞİD”, “Nusra Cephesi”, “İslam Ordusu” ve “Özgür Ordu” ile diğer terörist örgütlerin yanında durmalarıyla dünya kamuoyunu kışkırttıklarını ve Fransa’nın Suriye’de desteklediği bazı aşırı radikalci teröristlerin Paris ve diğer illerde suçlar işlemelerine teşvik ettiğine dikkat çekti.
Mikdat, Fransız Parlamento heyetinin Suriye’ye ziyareti ve yönetim ile düzenlediği görüşmelerin Fransız yönetiminin kendi kamuoyu tarafından ne kadar azledilmiş olduğunun bir göstergesi olduğunu ifade etti.
Halkının sadece % 11’lik desteğini alan bir yönetimin zorba bir yönetim olduğunu, halkını ve iradesi ile politikasının halkının görüşünü yansıtmayacağını Avrupa’nın demokratik ilkelerine göre de yönetimi bırakması gerektiği anlamına geldiğini açıklayan Mikdat, Fransızlar ve İngilizlerin bölgede sömürgecilik yıllarına dönme şevki taşıdıklarının bir göstergesi olduğunu dile getirdi.
Mikdat ayrıca, Avrupalı ve Amerikalı ve onlar gibi yetkililerin Birleşmiş Milletler ve Uluslararası kanun ile temsil olunan küresel ilkelerden uzak olduklarını vurguladı.
Mikdat, Güvenlik Konseyinde terörle mücadele kararlarını itimat eden somut olarak da ona muhalif eden, Türkiye, Suudi Arabistan ve diğer ülkelere Suriyelileri ve ıraklıları öldürmesi için teröristleri finanse etmelerine, silahlandırmasına, geçirmesine ve eğitmesine örtü sağlamasının, Asya, Afrika, Latin Amerika ve hatta Avrupa’daki özgür insanlara yönelik küresel komplonun ayrılmaz bir parçası olduğunu söyledi.
Kahraman ordumuzun, terör, aşırı dincilik, ve zorbalığa karşı küresel savaşını sürdürdüğünü ve teröre karşı zafer elde etmemizden kimsenin alıkoyamayacağını belirten Mikdat, batılılarla edatlarının teröristlere halklarının sırtları ardından sundukları desteğin teröre destek olduğunu, sömürgecilerin iradesi veya İsrailli efendilerine boyun eğmeyi reddeden ülkelerin toprak ve halklarını parçalamada bu teröristlere bel bağlayan kimseler olduklarını vurgulayarak makalesini bitirdi.