BEYRUT – Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Faysal Mikdat Lübnanlı el Bina Gazetesinde yayımladığı haftalık makalesinde Suriye’yi hedef alan emperyalist sömürücü güçlerin planlarındaki ahlaki ve pratiksel derin çöküşe ışık tuttu.
Mikdat makalesinde uluslar arası emperyalist sömürücü güçlerin İsrail, Fransa, ABD, Suudi Arabistan ve Türkiye rejimi ile işbirliği içinde yürütülen planların Suriye halkı ve ordusunun efsanevi mücadeleleri sayesinde ciddi bir çöküşe tanık olduğuna dikkat çekti.
Avrupa halklarının uyanışı ve Suriye’de yaşananların gerçeğini irdelemeleriyle birlikte Avrupalı birçok yetkilinin tutumlarını değiştirdiklerine işaret eden Mikdat; Avrupa ve Türkiye rejiminin içine düştükleri çıkmazdan kurtulmak için bir yol arayışında olduklarını ifade etti.
Mikdat Suriye’nin ilk başlardan beri kendisini devlet ve halk olarak hedef alan bu evrensel savaşın gerçeklerini irdeleyip tüm çıplaklığıyla deşifre etmeye çalıştığını hatırlattı. Buna rağmen kimi devletlerin kinci tutumlarıyla Suriye’de terör ve şiddeti provoke etmeye devam ettiklerini belirten Mikdat; ABD, İsrail, Türkiye, Suudi Arabistan, Katar ve daha başka devletlerin kinci ve dar görüşlü yaklaşımlarından vazgeçmediklerini ifade etti.
Türkiye’deki rejimin radikal terör çeteleri ile ittifak kurup Suriye’ye kin ve nefret tutumlarını sürdürmesinin sürpriz olmadığını ifade eden Mikdat; Türkiye’deki AKP iktidarının tarih boyunca şiddet ve terörü ideoloji olarak benimseyen Müslüman Kardeşlerin ideolojisine sahip olduğunun bilindiğine vurgu yaptı. Mikdat Suriye’de krizin başlamasından önce Türkiye’deki bu rejimin Suriye ve Türkiye arasındaki ilişkilere önem verdiklerini öne sürmeleriyle asıl amaçlarının bilindiğini kaydetti. Suriye’nin o süreç içinde temel amacının tarih boyunca dost ve kardeş olan Türkiye ve Suriye halkları arasında yakınlaşmayı sağlamak olduğuna vurgu yapan Mikdat; Cumhurbaşkanı el Esad’ın o zaman o süreçte ve her zaman iki halk arasındaki ilişkilerin önemine vurgu yaptığını hatırlattı.
Fransa’nın tutumu konusunda ise Mikdat; Fransız otoritelerin birçok kez Siyonistlere bile yer bırakmayan kin ve nefretiyle akıl ve hikmeti kaybettiklerini, Suriye ve halkına yönelik tutumlarında oldukça dar görüşlü bir politika izlediklerinin altını çizdi.
Mikdat Suudi krallık rejimi ve Katar’ın ise; tarih boyunca Batının taşeronluğunu oynamakla birlikte yozlaşmış gerici rejimlerini koruma amacıyla Suriye ve halkına savaş yürüttüklerini ifade etti.
Özellikle Avrupalı devletlerde olmak üzere Suriye’ye ilişkin uluslar arası tutumlarda nispi bir değişikliğin olduğuna dikkat çeken Mikdat; resmi görüşmelerde bunun açık ve net olarak yansıtıldığını belirtti. Mikdat Batılı yetkililerin Suriye konusunda hatalı politikalar işlediklerini, dar görüşlü davranışlar sergilendiğini idrak ettiklerini kaydetti.
Uluslar arası istihbarat cihazlarının Suriye’de terör ve kaosun yayılmasında oynadıkları role ışık tutan Mikdat; son raporlara göre 90’dan fazla devletten 20’inin üstünde teröristin Suriye’ye gelip vahşi eylemlere katıldıklarının ifade edildiğini vurguladı.
Bakan Yardımcısı Mikdat tüm bu süreç içinde en büyük skandalın Türkiye’deki rejim tarafından gerçekleştirildiğini belirtti. Türkiye’de ihvancı Recep Tayyib Erdoğan rejiminin Suriye, Irak, Libya ve daha birçok ülkede teröre büyük desteğinin tüm çıplaklığıyla izole edildiğine dikkat çeken Mikdat; bu rolü örtbas etmenin artık mümkün olmadığını vurguladı. Mikdat Türkiye rejiminin mutlaka bu rolün hesabını vereceğini, birçok devletin teröre desteğinde kirlenen kanlı ellerini Türkiye’deki bu rejimle yıkama niyetine işaret etti.
Türkiye dışişleri bakanlığı dahil Türk yetkililerin Suriye’deki teröristlere desteklerine ilaveten Türkiye üzerinden Suriye’ye geçen 15 binin üstünde yabancı teröristi ikrar ettiklerine dikkat çeken Mikdat; kuşkusuz tüm bunların cezasız kalmayacağını belirtti.
Makalesinin sonunda Mikdat; Suriye’yi devlet ve halk olarak hedef alan evrensel savaşta gerçeklerin artık örtbas edilemeyecek bir şekilde deşifre olduğunu, tarihin de işlenen hataları affetmeyeceğinin altını çizdi.
A.A.