ASTANA – Rusya başkanının Suriye özel temsilcisi ve Suriye konulu Astana görüşmelerinde Rusya heyeti başkanı Aleksander Lavrentiyev; Nusra Cephesinin İdlib’te kalmaya devam etmesinin kabul edilmeyecek bir durum olduğunu belirtti.
Astana görüşmelerinin 11. turunun sona ermesi ardından düzenlediği basın toplantısında Lavrentiyev; İdlib’te Nusra Cephesine tabi yaklaşık 15 bin teröristin bulunduğuna dikkat çekerken, İdlib’te Nusra Cephesi varlığının kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Lavrentiyev bu radikal teröristlerin kimyasal silahlara sahip olduklarının altını çizdi. Rusya’nın, söz konusu teröristlerin sivil yerleşim alanlarına kimyasal saldırılarda bulunmaları tehlikesine karşı uluslar arası toplumu birçok kez uyardığını kaydeden Lavrentiyev; nitekim radikal teröristlerin Halep Kentine kimyasal silahlarla saldırdıklarını belirtti.
Lavrentiyev Rusya’nın İdlib’te güvenlik ve istikrarın sağlanması için gereken her yardım ve desteği sunmaya hazır olduğunu ifade ederken, bu konuda Suriye ordusuna da gereken yardımı sunmaya hazır olduğunu kaydetti.
Rus diplomat Suriye’de teröre karşı mücadelenin, Suriye’nin tamamında terörün tamamen yok olmasına dek devam edeceğini belirtti.
Lavrentiyev ABD güçlerinin Suriye’de gayrı meşru ve kanunsuz bir şekilde bulunmalarından dolayı Rusya’nın derin bir endişe duyduğunu bir kez daha ifade etti.
Rus diplomat; Rusya’nın Uluslararası Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü OPCW’den teröristlerin kimyasal silah saldırısında bulundukları Halep Kentine uzman soruşturma komitesi göndermesi talebini yineledi
Lavrentiyev Suriye hükümetinin yurtdışına tehcir edilen Suriyelilerin vatanlarına dönüp hür ve güvenli bir yaşam sürdürmeleri için gerekli koşulları sağladığını ve bu bağlamda kolaylıklar temin ettiğini ifade etti. Bunun ışığında on binlerce Suriyelinin vatanına döndüğüne dikkat çeken Lavrentiyev; binlercesinin de dönmeye devam ettiklerini söyledi.
Lavrentiyev uluslar arası toplumun Suriyelilerin vatanlarına geri dönüşlerine yardım ve destekte bulunmaları gerektiğini belirtirken, başta ABD olmak üzere uluslar arası toplumun Suriyelilerin vatanlarına geri dönüş meselesini politikleştirmemeleri gerektiğini kaydetti.