Caferi: Suudi Arabistan, BM Misakı, Uluslararası Hukuk ve İnsan Hakları İlkelerine İlişkin Asgari Saygı Standartlarından Yoksundur(video)

NEW YORK – Suriye’nin BM Daimi Temsilcisi Beşşar Caferi, Suriye Arap Cumhuriyeti’nin, Suriye Anayasası ve BM Misakı ve uluslararası hukuk uyarınca tüm Suriyelilerin insan haklarını ve temel özgürlüklerini güçlendirmeye ve korumaya yönelik taahhüdünü pekiştirme ve korumaya olan bağlılığını bir kez daha yineledi.

Caferi, çalıştıranları tarafından Suriye’ye karşı karar tasarısı sunmakla mükellef kılınan Suudi Arabistan’ın misak ve uluslararası kanun ilkelerine yönelik en ufak kriterden yoksun olması itibariyle insan hakları hakkında konuşacak en son ülke olduğuna dikkat çekti.

BM Genel Kurulu’na bağlı 3. Komite 49. toplantısının 73. oturumunda konuşan Caferi, Suriye’nin İnsan Hakları Konseyi’nin kurulmasına etkin bir şekilde katıldığını, şimdi ise bir dizi ülkeyi hedef almak için insan hakları mekanizmalarının kullanılmasını reddetmekte kararlı olduğunu vurguladı.

Caferi: “Suriye Arap Cumhuriyeti heyeti, Suudi Arabistan’ın karar taslağında yer alan her şeyi birçok nedenden ötürü reddettiğini yineliyor. Politik olup Suriye’ye yönelik Suudili otoritelerin düşmanlık durumunu yansıtmaktadır. Suudi Arabistan karar taslağı, Suriye Arap Cumhuriyeti’ni hedef almak amacıyla siyasi ajandalarına hizmet etmek amacıyla bazı üye ülkeler tarafından çifte standartlı kriterler politikası ve insan hakları mekanizmalarının siyasileştirilmesini açıkça ifade ediyor” dedi.

Caferi söz konusu karar taslağının, Suriye devleti ve müttefiklerinin terörle mücadelede gösterdiği başarılar gölgesinde terörist grupları ve destekçilerinin moralini yükseltmeyi amaçlayan çabaları sürdürmeyi hedeflediğini açıladı.

Birleşmiş Milletler Örgütünün kurucularının en kötü hallerinde dahi bekleyemeyecekleri bu gerileme durumundan dolayı esefini dile getiren Caferi, söz konusu ülkenin yani Suudi Arabistan’ın BM misakı, uluslararası hukuk ve insan hakları ilkelerinin en ufak kriterlerine dahi saygı duymadığından insan hakları hakkında konuşma hakkına sahip en son ülke olduğunu vurguladı.

Suudi Arabistan’ın Uluslararası Siyasi ve Sivil Haklar Sözleşmesinin bir parçası olmadığını, buna karşılık Suriye’nin 1969 yılından bu yana bu sözleşmenin bir parçası olduğunu söyleyen Caferi, dahili ve harici olsun Suud otoritelerinin insan haklarına yönelik planlı uygulamalarıyla kara sicillerine yazıldığını öyle ki bu uygulamaların diplomatik merkezlerini muhaliflerine yönelik tutuklama ve gün gözüyle en vahşi yollarla tasfiye etme merkezlerine dönüştürmeye kadar vardığına dikkat çekti.

Caferi, Suudi otoritelerinin kardeş Yemenli siviller hakkında işledikleri insanlık suçlarının kimsenin gözünden kaçmadığını, işlenen bu suçların, kadın çocuk binlerce sivilin ölmesi ve bu ülkenin altyapısı ve kaynaklarının tahrip edilmesine sebebiyet verdiğini söyledi.

Caferi, başta “Uluslararası Koalisyon”a katılanlar olmak üzere karar tasarısını sunan bir çok ülkenin Suriye’de insan haklarını ihlal ettiklerini, bunları işgal, ve saldırı yoluyla Suriyelilere karşı uluslararası koalisyon kanalıyla olsun veya illegal yollarla olsun çoğu kadın ve çocuklardan oluşan binlerce insanın ölmesine yol açan insanlığa karşı işlenen suçlar işlediklerini ve bütün bunları terörist grupları desteklemek ve terörü destekleyen ülke hükümetlerinin uygulamalarına göz yummak olduğunu belirtti.

Caferi, söz konusu karar taslağının oylanmasının Suriye Arap Cumhuriyetine karşı saldırgan bir eylem olarak gördüklerini ifade etti.

S. Şahhut.

Check Also

Cdeydet Yabus Geçiş Noktası İle Lübnan Sınırı Arasındaki Uluslararası Karayolunda Rehabilitasyon Çalışmaları Başladı

ŞAM KIRSALI (SANA) – Şam Kırsal Valiliği’ndeki Teknik Hizmetler Müdürlüğü mekanizmaları bu sabah, Cdeydet Yabus …