Suriye Her Türlü Terör ve Gayrı Meşru Yabancı Güçlerden Arındırılacak (video)

NEW YORK – New York’ta düzenlenen Birleşmiş Milletler genel kurulunun 73. Dönem toplantılarında Suriye heyeti başkanı Başbakan Yardımcısı Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Velid Muallim bugün Suriye adına bir konuşma yaptı.

Üç Süreç Eş Zamanlı Olarak Büyük Bir Özenle Devam Ediyor

Muallim konuşmasında Suriye’nin büyük çoğunluğunun terörden kurtarılıp güvenlik ve istikrarın pekiştirildiğini vurgularken, terörle mücadelenin son sürecine gelindiğini belirtti.

Suriye’de terörle mücadelede sağlanan ilerlemeye eş zamanlı olarak yeniden yapılanma süreci ve tehcir edilen Suriyelilerin dönüşleri sürecine büyük bir önem ve özen gösterildiğini ifade eden Muallim; siyasi çözüm sürecinin de paralel bir şekilde büyük bir özen ve çabayla sürdürüldüğünü kaydetti. Muallim bu süreçlerde Suriye’nin ulusal ilkeleri, toprak bütünlüğü ve egemenliğine sımsıkı tutunduğunu, bu ilkelerinden hiçbir koşul altında ödün vermesinin mümkün olmadığının altını çizdi.

Zafer Mutlaka Halkların İradesinin Zaferi Olacaktır

Dünyanın her yerinde daha fazla güvenlik ve istikrarın sağlanmasında BM genel kurulu toplantılarına her defasında umutlarla gelindiğine işaret eden Muallim; Suriye’nin bu dönem toplantılarında da aynı umuda tutunduğunu söyledi.

Muallim Suriye ve Suriyelilerin yedi yıldan fazla süredir yaşadıkları deneyimler sonucunda bir kez daha zaferin er ya da geç mutlaka halkların iradesinin zaferi olacağına inançlarını pekiştirdiklerini vurguladı.

Suriye ve halkının yedi yıldan fazla süredir dünyanın her yerinden seferber edilip edat olarak kullanılan terör nedeniyle yaşadığı acılara ışık tutan Muallim; Suriye ve halkının tüm bu acılara ve dayatmalara rağmen terör ve destekçilerine boyun eğmediklerinin altını çizdi. Muallim Suriye ve Suriyelilerin bu muhtelif yönlü savaşta varlıklarını, tarihlerini, kültürlerini ve geleceklerini savunduklarını, dolayısıyla hiçbir koşul altında ulusal ilkelerinden ve mücadelelerinden caymalarının kesinlikle mümkün olmadığının altını çizdi.

Suriye’de Güvenlik ve İstikrar Pekiştirildi

Muallim; Suriye ve Suriyelilerin yedi yıldan fazla süredir terörün edat olarak kullanıldığı bu savaşın başından beri kendilerine karşı oynanan bahisler, öne sürülen iddialar ve iftiralara meydan okuduklarını kaydetti.

Dünyanın her yerinden teröristlerin seferber dilip eğitilmeleri ve donatılmaları ardından Suriye’ye karşı salındıklarını belirten Muallim; bu teröristlerin işverenleri dış güçlerin tüm medya, siyasi, mali, lojistik ve her türlü olanaklarını da bu terörün hizmetine seferber ettiklerini kaydetti.

Muallim buna rağmen Suriye ve Suriyelilerin terör ve destekçilerine karşı şanlı zaferler kaydedip, Suriye’nin büyük çoğunluğunda güvenlik ve istikrarı sağlamayı başardıklarını belirtti. Halk ve ordunun omuz omuza verdikleri şanlı mücadele sonucunda terör ve destekçilerine karşı sağlanan zaferlere dikkat çeken Muallim; dost ve müttefik güçlerin katkı ve desteklerine de vurgu yaptı.

Suriye’nin Her Karış Toprağı Terör ve Gayrı Meşru Yabancı Güçlerden Arındırılacak

Muallim terör ve destekçilerine karşı sağlanan bu zaferlerin devam edeceğini ifade ederken, Suriye’nin vatan topraklarının her karışını her türlü terör ve gayrı meşru yabancı güçlerden arındırıp kurtarmada kutsal mücadelesini azim ve kararlılıkla sürdüreceğinin altını çizdi.

Suriye’nin bu bağlamda hiçbir baskı, dayatma, saldırı, suçlama ya da asılsız iddiaları kesinlikle aldırmayacağını belirten Muallim; Suriye’nin bu meşru hakkı ve görevini tartışma konusu yapması veya ödün vermesinin söz konusu bile olmayacağını kaydetti.

Terör Hariç Her Şeye Karşı Savaştılar

Bir kısım devletlerin Suriye’nin kendi topraklarında radikal teröre karşı topraklarını ve halkını savunmada meşru hakkını inkar ettiklerine dikkat çeken Muallim; bu devletlerin terörle mücadeleye önem verdiklerini iddia edip uluslar arası koalisyonlar kurduklarını kaydetti.

Muallim fakat bu devletler ve koalisyonlarının Suriye’de teröristler hariç, terörle gerçekten ve ciddi bir şekilde mücadele eden Suriye ordusu dahil her şeyi hedef aldıklarını vurguladı. Bu güçlerin Suriye’deki hedeflerinin radikal teröristlerin hedefleriyle bir olduğunun kanıtlandığını ifade eden Muallim; tümünün temel hedeflerinin Suriye’de kaos, yıkım ve ölümü sürdürme ve krizin çözümünü engellemek olduğunun ortada olduğunu söyledi.

Muallim bu devletler ve koalisyonlarının Suriye’de bir kısım yerleşim alanlarını yerle bir ettiklerini, farklı bölgelerde altyapı ve hizmet kurumlarını yok ettiklerini, masum sivil vatandaşları kasıtlı bir şekilde bombaladıklarını, yüzlerce çocuk ve kadının aralarında bulunduğu yüksek sayıda masum sivili şehit ve yaralı düşürdüklerinin altını çizdi.

Muallim teröre karşı savaştıklarını iddia eden bu devletler ve koalisyonlarının tam tersine birçok bölgede teröre muhtelif tür direk ve dolaylı destek temin ettiklerini belirtti.

Suriye’de Yaşanan Savaş Uluslararası Sahanın Bir Uzantısıdır

Suriye’de yaşanan savaşın uluslar arası sahanın ayrılmaz bir parçası olduğuna dikkat çeken Muallim; dünyada iki eksen arasında yaşanan savaşa işaret etti.

Muallim bu eksenlerin ilkinin uluslar arası kanun ve kararların hayata geçirilmesiyle birlikte barış, istikrar ve güvenliğin pekiştirilmesini amaçladığını ifade etti. İkinci eksenin ise bunun tam tersine uluslar arası kanunlar ve kararları hiçe saydığını belirten Muallim; bunların amacının dünya ülkeleri ve halklarına karşı hegemonya sağlama ve sömürmek olduğuna dikkat çekti.

Suriyelilerin Geri Dönüşleri Devam Ediyor

Suriye’nin terör ve destekçilerine karşı savaşına eş zamanlı olarak kurtarılan bölgelerde altyapı ve hizmet kurumlarını onarma çalışmalarına da büyük bir önem verdiğini ifade eden Muallim; bunun sonucunda birçok bölgenin yeniden normale döndüğünü kaydetti.

Muallim dolayısıyla daha önce terör ve ekonomik yaptırımların yol açtığı zor koşullar nedeniyle tehcir edilen Suriyelilerin vatanlarına ve evlerine dönmeleri için uygun bir ortam sağlandığını belirtti.

Son zamanlarda vatanlarına dönen Suriyelilerin sayısında ciddi bir artış kaydedildiğini ifade eden Muallim; Suriyelilerin vatanlarına dönüp geleceğini yapılandırmalarının Suriye’nin temel önceliği olduğunun altını çizdi.

Muallim Suriye’nin tüm vatandaşları için kapılarını ardına kadar açık tuttuğunu belirten Muallim; vatanlarına geri dönen Suriyelilerin Suriye’nin içinde bulunan vatandaşlardan farkı olmadıklarını ifade etti. Devletin istisnasız tüm vatandaşlarına onurlu ve hür bir yaşam temin etme özenini kaydeden Muallim; temel gereksinimlerini karşılamak için her gayreti gösterdiğini söyledi.

Bir Kısım Devletler Suriyelilerin Dönüşlerini Engellemeye Çalışıyor

Muallim Suriye ve halkına yönelik muhtelif yönlü savaşın başından beri kirli bir rol oynayan bir kısım devletlerin bu düşmancı rollerini sürdürüp Suriyelilerin vatanlarına dönüşlerini engellemeye çalıştıklarını belirtti.

Muallim bu devletlerin daha önce olduğu gibi şimdi de insani meseleleri politikleştirip ajandalarını hayata geçirmek için edat kullandıklarını ifade etti. Bu devletlerin Suriyelilerin dönüşlerini engellemek için asılsız iddialar ve suçlamalar öne sürdüklerine dikkat çeken Muallim; asılsız yalanlarla gerçekleri çarpıtıp Suriyelileri korkuttuklarını ifade etti.

Koşullar Dayatmakla Yeniden Yapılanma Sürecine Katılamayacaklar

Suriye’de yeniden yapılanma süreci konusunda ise Muallim; Suriyelilerin dost ve müttefiklerle bu süreci başarıyla icra etme azim ve kararlılığında olduklarını belirtti.

Muallim bu sürece temel önceliğin Suriye ve halkından yana tutum alıp savaşta destek olan dost ve müttefiklerin temel önceliği olacağını vurguladı. Terörle mücadelede net bir tavır takınan devletlerin de memnuniyetle karşılanacaklarını söyleyen Muallim; fakat Suriye ve halkına karşı savaşta rol oynayanlar ya da koşullar dayatmaya çalışanların kesinlikle kabul edilemeyeceklerini belirtti.

Ulusal İlkelerimiz ve Egemenliğimiz Temelinde Her Olumlu Girişime Açığız

Muallim Suriye’nin krizin başından beri ulusal egemenliği ve bağımsızlığına saygı kapsamında ciddi uluslar arası girişimlere açık olduğunu ve bunu pratik olarak kanıtladığını belirtti.

Bu bağlamda terörle mücadele kararlılığına eş zamanlı olarak siyasi çözüme de gereken önem ve özeni verdiğini ifade den Muallim; yurdun farklı bölgelerinde sağlanan uzlaşmaların kaydettiği başarıların Suriye’nin bu yöndeki ciddiyetini net bir şekilde kanıtladığını belirtti.

Muallim Suriye’de herhangi bir çözümün mutlak bir şekilde Suriyeliler arasında kararlaştırılması gereğinin altını çizdi. Hiçbir dayatma, baskı ve dış müdahalenin kesinlikle kabul edilemez olduğunu vurgulayan Muallim; terör ve destekçilerin askeri yollarla alamadıklarını siyasi yollarla almalarına izin vermenin söz konusu bile olamayacağını ifade etti.

Anayasa Komitesinin Görevi Mevcut Anayasayı Tartışmaktır

Suriye anayasasına ilişkin teşkil edilmesi kararlaştırılan komite konusunda ise Muallim; Suriye’nin bu komitenin kurulması, görev ve yetkilerine ilişkin bütünsel ve pratik bir vizyon sunduğunu belirtti.

Komitenin görev ve yetkisinin yeni bir anayasa koymak ya da mevcut anayasayı değiştirmek olmadığını vurgulayan Muallim; komitenin görev ve yetkisinin sadece mevcut anayasayı tartışmak ve önerilerde bulunmak olduğunu belirtti. Muallim yabancı müdahale ya da dayatma olmadan kararlaştırılacak anayasanın Suriyelilerin bizzat kendileri tarafından onaylanıp kabul edileceğini ifade etti.

Muallim anayasa ve egemenlikle ilgili tüm meselelerin sadece ve sadece Suriyeliler tarafından kararlaştırılıp hiçbir dayatma ya da müdahalenin hiçbir şekilde kabul edilemez olduğunun bir kez daha altını çizdi.

Suriye Teröre Karşı Sadece Askeri Savaşta Bulunmadı

Suriye’nin bunca yıldır teröre karşı sadece askeri olarak savaşmadığını belirten Muallim; bu savaşta medeniyet savaşı verdiğini ifade etti. Muallim Suriye’de savaşın kültür ile yıkım, ölüm ve radikalliğe karşı bir savaş olduğunu, kültür, hoşgörü, barış ve var olma savaşı olduğunu ifade etti.

Muallim dış güçlerin talimat ve desteği ile hareket eden teröristlerin radikal ideoloji ile Suriye’de kültür, medeniyet, altyapı, hizmet kurumları, sivil vatandaşları, insanlığı ve her şeyi sistematik ve vahşi bir şekilde hedef aldıklarını belirtti.

Suriye Her Daim Kimyasal Silah Kullanımını Kınadı ve Kınıyor

Kimyasal silah kullanımı konusunda Suriye’ye yapılan suçlamaları eleştiren Muallim; Suriye’nin hyer daim kimyasal dahil her türlü kitle imha silahlarının kullanımı kınayıp mutlak bir şekilde karşı olduğunu belirtti.

Muallim Suriye’nin her türlü kimyasal silah tersanesini tamamen yok ettiğini; bunun da Uluslararası Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü raporlarında kanıtlandığını vurguladı.

Suriye’nin kimyasal silah kullanımı konusunda uluslar arası soruşturmaları desteklediğini belirten Muallim; bu soruşturmaların suçlamalarda bulunan devletlerin bizzat kendileri tarafından engellendiğini vurguladı.

Muallim bir kısım devletlerin Suriye’ye saldırmak ve edat olarak kullandıkları radikal teröristleri desteklemek için kimyasal silah bahanesini kullandıklarını belirtti.

Kimyasal Silah Temini Konusunda Tüm Bilgileri Göz Ardı Ettiler

Kimyasal silah saldırısı suçlamalarında bulunan devletlerin destekledikleri teröristlerin kimyasal silah temin etme ve bu silahları sivillere karşı kullanma planlarına ilişkin kesin ve kanıtlı bilgiler elde edildiğini ifade eden Muallim; bu bilgilerin OPCW ve BM’ye aktarıldıklarını belirtti.

Muallim fakat söz konusu bilgilerin kasıtlı bir şekilde göz ardı edildiklerini, çünkü Suriye’ye karşı saldırı bahanesi bulmak ve dünya kamuoyunu kandırmaya çalışan belli başlı devletlerin hesabına gelmediğini vurguladı.

Katliamda Bulunan Teröristler ABD Güçlerinin Bulunduğu Bölgeden Hareket Ettiler

Muallim geçen Temmuz ayında Süveyda Kenti ve kırsalının maruz kaldığı terör saldırıları ve bu saldırılarda yüzlerce masum sivil insanın şehit ve yaralı düşmeleri olayına dikkat çekti.

Bu katliamı gerçekleştiren IŞİD’li radikal teröristlerin ABD güçlerinin bulundukları Tenf Bölgesinden harekete geçtiklerine dikkat çeken Muallim; ABD güçlerinin bulundukları bölgelerin IŞİD ve diğer radikal teröristlerin güvenli barınak ve sığınakları haline geldiğinin altını çizdi.

Muallim radikal terörü edat olarak kullanan ABD’nin Guantanamo ve daha başka yerlerden dünyanın en azılı radikal teröristleri Suriye’ye seferber ettiğine dikkat çekerken, bu azılı teröristlerin Suriye’de Nusra Cephesi, IŞİD ve diğer azılı terör örgütlerin elebaşları ve komutanları olduklarını vurguladı.

Türkiye Rejimi Hala Teröristleri Destekliyor

Türkiye rejiminin Suriye ve halkına yönelik muhtelif yönlü bu savaşın başından beri radikal teröre desteğine dikkat çeken Muallim; bu rejimin şu ana kadar Suriye’de teröre muhtelif tür destek temin etmeye devam ettiğini vurguladı.

Muallim Türkiye rejiminin edat olarak kullandığı teröristlerin başarısız olmalarıyla bu rejime tabi güçlerin direk olarak Suriye topraklarına saldırmaya başladıklarını belirtti. Türkiye’de rejim güçlerinin Suriye’nin kuzeyinde birçok bölgeye direk askeri saldırıda bulunmalarına ışık tutan Muallim; uluslar arası kanunlarla birlikte Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğünü ihlal eden bu düşmancı saldırıların Suriye’yi egemenliğini ve toprak bütünlüğünü savunma kararlılığından caydıramayacağının altını çizdi.

İdlib İçin Sağlanan Geçici Anlaşmayı Memnuniyetle Karşılıyoruz

Muallim İdlib konusunda sağlanan anlaşmanın Suriye tarafından memnuniyetle karşılandığını ifade ederken; Suriye ve Rusya arasında daimi koordinasyon neticesinde varılan bu anlaşmanın geçici olduğunun bir kez daha altını çizdi.

Muallim Astana süreci kapsamında sağlanan gerilimi azaltma anlaşmaları gibi geçici olan bu anlaşmanın İdlib’te Nusra Cephesi ve çatısı altındaki diğer terör örgütlerin tasfiyesinde başarılı olması temennilerini ifade etti.

Gayrı Meşru Hiçbir Gücün Varlığı Kabul Edilemez

Suriye hükümetinin onay ve izni olmaksızın Suriye’nin herhangi bir bölgesinde bulunan yabancı güçlerin kesinlikle gayrı meşru olduklarını belirten Muallim, bunun uluslar arası kanunlar, kararlar ve BM misakına açık bir ihlal teşkil ettiğini ifade etti.

Muallim Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğüne saldırı niteliğinde olan bu güçlerin başta IŞİD ve Nusra Cephesi olmak üzere teröre karşı savaşı engellediklerini; tüm bölgenin güvenlik ve istikrarını da sabote ettiklerini vurguladı.

Tüm bunların ışığında Suriye’nin ABD, Fransa, Türkiye ve topraklarında bulunan istisnasız tüm yabancı güçleri işgalci güçler olarak gördüğünü belirten Muallim; dolayısıyla bu şekilde muamele göreceklerini kaydetti. Muallim bu güçlerin derhal ve kayıtsız şartsız bir şekilde Suriye’den çekilmeleri gerektiğinin altını çizdi.

İsrail’in İşgaline Son Verilmelidir

Muallim İsrail’in Suriye’nin Golan toprakları dahil Arap topraklarına işgalini sürdürdüğüne dikkat çekerken, uluslar arası toplumu uluslar arası kanun ve kararların uygulanmasında çifte standartlı davranmaya son vermeye davet etti.

ABD başta olmak üzere bir kısım devletlerin İsrail’e sağladıkları örtü ve desteğe dikkat çeken Muallim; tüm bunların dünya ve halklarının güvenliğine büyük bir tehlike teşkil ettiklerini söyledi.

Tüm Dünya Bu Gerçeği İrdelemelidir

Muallim tüm dünya ve kamuoyunun Suriye’nin müttefikleri ile birlikte teröre karşı şanlı bir zafer sağlayacağını irdelemeleri bu doğrultuda Suriye ile muamelede bulunmaları çağrısında bulundu.

Bir kısım tarafların yaşadıkları hayallerden uyanmaları zamanının geldiğini ifade eden Muallim; durumlara gerçekçi ve mantıklı bir vizyonla yaklaşmaları gerektiğini ifade etti.

Muallim Suriye’ye karşı olan tarafların savaşta elde edemediklerini siyaset ya da baskılarla elde edemeyeceklerinin altını çizdi. Suriye’nin en zor koşullarda bile ulusal ilkelerinden ödün vermediğine dikkat çeken Muallim; terör ve destekçilerine karşı şanlı zaferlerinden sonra ödün vermesinin söz konusu bile olamayacağını vurguladı.

Check Also

İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki İmha Savaşının Başlamasından Bu Yana 44.282 Şehit

İŞGAL EDİLEN KUDÜS (SANA) – Filistin Sağlık Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, işgalci İsrail’in Gazze Şeridi’nde …