Nadir Eserlerin Arasında Davut Antakyalı’nın da Eseri Var

ŞAM – Yeni nesil, Arap uygarlığı için adım atmış ve iz bırakmış ünlü atalarının yazdıklarını öğrenmesi için Esad Milli Kütüphanesi’nde düzenlenen 30. Kitap Fuarını ziyaret etti.

Fuarda nadir ve eski olup bazıları da yaprakları arasında bilim adamlarının insanlığa sunduğu modellerin bulunduğu el yazmaları ve belgeler ilk defa fuarda sergileniyor.

Esad Kütüphanesinde el yazmaları müdür yardımcısı Hiba el Malih SANA’ya yaptığı açıklamada, fuarda sergilenen eserlerin bazılarının  bilim adamı Farabi’ye ait “Yorum ve Açıklamalarla Vücüdun Önemli Bölümleri” adlı kitabı gibi el yazması çok değerli mahtut kitapların sergilendiğini belirtti. Malih bölümde ayrıca 1944 yılında Şam Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olan ilk kadınlardan edebiyatçı Makbule Şel Şalak’ın “Ülkemden Hikayeler Mecmuası” ve “Hanan’ın Gülümsemeleri” adlı iki el yazması kitabın da bulunduğunu söyledi.

Malih, nadir el yazması kitaplar arasında, 770 Hicri yılında vefat eden Şamlı âlim İbni el Şater’in yazdığı ve ay tutulması fenomenini ele aldığı ayrıntılı bilimsel çalışması yanı sıra İbni Sina’nın da yıldızların hareketini ele alan kitabı, ünlü âlim İbni Macid’in Hindistan yolunun keşfedilmesinde Portekizli Vasco de Gama’ya rehberlik eden hesaplamalarla ilgili el yazması kitabının da bulunduğunu söyledi.

Tıp alanında ise Malih Ebu Bekir el Razi’nin “El Fahir fit Tıb” adlı kitabı ve Hicri 9. yüzyıla dayanan kör hekim olarak bilinen Antakyalı Davut’un “Antakyalının Tezkeresi” adlı el yazması kitabının da bulunduğunu belirtti. Yunanlı tabip Apokrat’ın kitabı yanı sıra dini, tarihi ve Romalı imparatorları ilgilendiren el yazması mahtutatların bulunduğunu ifade eden Malih; mekanik mühendislik ve fizikle ilgili el yazması el yazmalarının da bulunduğuna dikkat çekti.

Bölümde ayrıca, çiçek  ve geometrik motiflerle süslenmiş nadir Kuran’ın yer aldığını belirten Malih; bu Kuran’daki ayetlerin saf altınla yazılmış nüshası sayılan mushaf’ın bulunduğunu söyledi. Malih; muhtelif renklerde ipek kağıtlar üzerine yazılı olan ve 640 Hicri yılına ait Kuran-ı Kerimin yanı sıra 468 Hicri yılına ait ve Kuran-ı Kerim sergilendiğini kaydetti. Malik bu Kuran ile ilgili mahtutatlardan kütüphane arşivinde bulunan en eski el yazmasıyla Maide Suresinin el yazması mahtutu bulunduğunu, bir de kütüphanenin en eski el yazmalarından biri olan ve Hicri 266 yılına dayanan İmam İbni Hanbel’in “İbn-i Hanbel’in Çabaları” başlıklı el yazması kitabı da bulunduğunu açıkladı.

Kütüphane’de ayrıca, aralarında Ali Bin Ebi Talib’in hikmet, vaazlar, edep ve ahlak alanındaki kasidesinin aralarında bulunduğu nadir kasidelerin sergilendiğini ifade eden Malih; edebiyat dalında ise İbni Kuteybe’nin “mikroplar” adlı kitabının sergilendiğini belirtti. Mlaih kitapta şiir, kafiye ve eksiklikleri yanı sıra kadınlar ve onların hileleri, bulu yağmur ve doğa hakkındaki tasvirler bulunduğunu açıkladı.

Malih, şimdiki zamanın geçmişi kucakladığı nadir mahtutların varlığının önemini belirtken: “güzel aydınlatıcı geçmiş olmasaydı bugünün ender zamanı olmazdı. Atalarımızın hazinelerini gösterdiğimiz zaman yeni neslin depolarda ve karanlık odalarda kalması yerine, atalarının planladıklarını ve yaptıklarını irdeleyip  fark etmlerini ve aydınlığa çıkarmalarını istememizden kaynaklanmaktadır” ifadelerini kullandı.