İDLİB- Suriye’ye ve halkına karşı terörün edat olarak kullanıldığı muhtelif yönlü savaşınbaşlamasından beri gerçekler yıllar önce tek tek ortaya çıkmaya başlamasıyla uluslararası terör örgütleri listesinde yer alan Nusra Cephesi Erdoğan rejimi ile işbirliği içinde İdlib’te yabancı uzmanların yardımıyla tarihi eser kazıları yapıyor.
Bu da sözde “uluslararası toplumun”, “mutedil (ılıman) muhalefet olarak adlandırmaya özen gösterdiği grupların, haydut, kiralık ve dünyanın dört bir yanından Suriye’de kaos yaratmak ve yıkmak, Suriyelileri korkutmak ve ellerindekini ve rızıklarını gasp etmek yanı sıra binlerce yıla uzanan uygarlıklarını imha etmek için gelen gruplardan başka bir şey değildir.
Rus haber ajansı Sputnik bugün yayınladığı raporda, adı uluslararası terörizm listesinde olan Nusra Cephesi örgütünün bütün adlandırmalarıyla Cuma günü İdlib kırsalındaki Serakib kentinde çalmak için tarihi eser kazı çalışmalarına başladığını bunun için teknik alet ve teçhizat yanısıra örgüt teröristlerinin yoğun koruması altında tarihi eser araştırmalarıyla ilgili yabancı 20 uzman getirdiğini ortaya çıkardı.
Rapor İdlib ilinden yerel kaynaklardan naklen, 400’den fazla tarihi eser mevkii içerne İdlib ilindeki terörist örgütlerin geçen yıllarda yüzlerce tarihi eser mevkiini yağmalamış satmak için özellikle de Türkiye olmak üzere yurt dışına kaşırdıklarına işaret ediyor. İdlib kırsalındaki Cebel el Zaviye’ye bağlı el Abbara Köyü geçen iki yıl içinde, içerisinde bölgede ardı ardına gelen medeniyetlere ait bariz delillerin bulunduğu tarihi eserleri yağmalama ve çalma eylemlerine maruz kaldıklarını beldede geriye kalan mezar ve kiliselerin de yıkıma uğratıldıklarını belirttiler.
Kaynaklar: Nusra Cephesi ve ona tabi teröristlerin, İdlib’in batı kırsalındaki Kınye Köyünü basma girişiminde bulunduklarını, kiralık teröristlerin Köyü çevreleyen manastır ve Kiliselerde bulunan değerli tarihi eser ve arkeolojik eserleri yağmalayıp çaldıklarını dile getirdiler.
Kaynaklar, terör örgütlerinin bu tarihi eser ve hazineleri Türkiye ile sınır bölgelerine aktardıklarına dikkat çekerek, uzman tüccarların Nusra Cephesi teröristlerinden satın aldıklarını ve Türkiye’ye naklettiklerini orada da tarihi eser kaçakçılığıyla uzman birçok şebekeye sattıklarını ifade ediyor.
Aynı kaynaklara göre, Türk sınırına yakın Sarmada kentinin tarihi eser ve silah ticaretinin ana merkezi haline dönüştüğünü, teröristlerin sosyal paylaşım sitelerini kullanarak çaldıkları tarihi eser, antika ve heykelleri Türk tüccarlara arz ettiklerini söylüyorlar.
Suriye’nin savaşa maruz kaldığı yıllar boyunca, Nusra Cephesi, Ceyşül İslam (İslam Ordusu) ve el Rahman Tugayları terör grupları teröristlerinin tarihi eserleri çalma, kaçırma ve kaçıralamayack düzeyde olan eserleri de sabote edip yağmaladıkları haber ve fotoğrafları hiç kesilmedi. Tedmur (Palmyra), Deyrezzor, Rakka ve İdlib’ten sonra Doğu Guta, binlerce yıldan beri insanların yaşadığı sosyal iletişime nazaran terör elinin uzandığı Suriye tarihi eserlerinin en büyük merkezlerinden biriydi.
Ayrıca Tedmur kentinin tarihi eserleri de, “Esedul Lat” (Allah’ın Arslanı) heykelinin parçalanması başta olmak üzere Bel, Baal ve Şemin Mabetleri ile kule mezarlıklarının çökertilmesinden Suriyeli tarihi eser bilgini Halit el Asaad’ın öldürülmesi yanı sıra meşhur zafer yayı girişinin yıkımı ve Tedmur Ulusal Müzesinin hapishaneye dönüştürülmesine kadar, IŞİD terör örgütü teröristlerinin elleriyle sitematik bir şekilde yıkım ve tahribata maruz kalmıştır.
S. Şahhut