ŞAM – Cumhurbaşkanı Beşşar el Esad İranlı Alem Televizyonuna verdiği röportajda Suriye ve bölgedeki gelişmelere ışık tuttu.
Cumhurbaşkanı el Esad Suriye’nin Güney Bölgesinde çözümün uzlaşma ya da askeri çözümden ibaret olacağını belirtti. El Esad bu bölgede bulunan teröristlerin işverenlerinin talimatlarını yerine getireceklerini kaydetti.
ABD’nin dünyanın her yerinde her daim temel hedefinin daha fazla hegemonya ve sömürü olduğuna dikkat çeken el Esad; ABD’nin açıklamalarına inanmanın mümkün olmadığını belirtti.
Cumhurbaşkanı el Esad; Ürdün’de istikrar ve güvenliğinin Suriye’yi etkileyeceğini, dolayısıyla Suriye’nin Ürdün’de istikrar ve güvenliğin sağlanmasını temenni ettiğini vurguladı.
Suriye ordusunun her daim ulusal sorumluluğu ve görevi kapsamında Suriye ve halkını korumada görevini ifa ettiğini belirten el Esad; bu konuda başka ülkelerin dayatma, arzu ya da kararlarının hiçbir önem taşımadığının altını çizdi.
El Esad ulusal yoldan sapan tüm insanları aynı kefeye koymanın mümkün olmadığını, bu konuda farklı nedenler bulunmasıyla bu nedenleri ortadan kaldırmak gerektiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı el Esad Suriye’nin İsrail’e karşı koymada en etkin ve doğru yönteminin İsrail ordusundan ibaret terör örgütleri yok etmek olduğunun altını çizdi.
Teröristlerin olayların başladığı ilk andan beri İsrail lehine eylemlerde bulunduklarını belirten el Esad; bundan dolayı da her şeyden önce hava savunma sistemini hedef aldıklarını vurguladı.
El Esad Suriye’yi hedef alacak herhangi bir saldırı, devlet ya da güce karşı koymanın siyasi bir karar değil, ulusal bir karar olduğunun altını çizdi.
Suriye’nin sahip olduğu silahlar konusunda ise silahların hiçbir şekilde ilan edilemeyeceğini, çünkü silahların gerekmesi halinde kullanılarak ilan edildiğini belirtti.
Suriye, Rusya ve İran arasındaki anlaşmazlık spekülasyonları konusunda el Esad; bunun asılsız iddialar olduğunu ifade etti. El Esad Rusya, İran ya da Hizbullah güçlerinin Suriye’den çekilmelerinin tamamen Suriye’nin egemen bir kararı olduğunun altını çizdi.
El Esad Suriye’de İranlı resmi askeri güçlerin bulunmadığını ifade ederken, gerekmesi halinde İran’ın da Suriye’de üs kurmasında hiç bir sakınca olmadığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı el Esad Suriye’nin Filistin davası ve halkına desteğini sürdüreceğini, hiçbir dayatma ya da koşul altında bu desteğinden caymayacağının altını çizdi.
El Esad Suriye’de yeniden yapılanma sürecinin Suriye ve dost ülkeler tarafından gerçekleşeceğini, terörü destekleyen devletlerin bu sürece dahil edilmelerinin kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Burada da Durum Uzlaşma ya da Askeri Çözümden İbarettir
El Esad röportajında Suriye’nin güneyinde yaşana durumlara ilişkin soruya cevabında; Güney Bölgesindeki durumların Suriye’nin diğer bölgelerinde olduğu gibi iki seçenekten ibaret olduğunu belirtti. Seçeneklerin ilkinin uzlaşma olduğunu ifade eden el Esad, ikincisinin ya da başka bir değişle uzlaşmanın reddedilmesi halinde askeri yöntem olduğunu ifade etti.
Sözlerine devam eden el Esad; Güney Bölgesinin Siyonist İsrail ile çatışma bölgesi olduğuna işaret ederken, orada bulunan silahlıların silahlarını teslim edip 2011 yılı öncesinde olduğpu gibi normal yaşamlarına dönmeleri için bir fırsat verildiğini belirtti. Silah bırakmayı reddedenlerin ise başka bölgeye aktarılabileceğini söyleyen el Esad; Suriye ordusunun vatanın her karış toprağını terör ve destekçilerinden kurtarma azim ve kararlılığının bir kez daha altını çizdi.
El Esad Rusya’nın Güney Bölgesinde uzlaşma fırsatı önerisinde bulunduğunu ve bu yönde çaba harcandığına dikkat çekerken, şu ana dek İsrail ve ABD’nin terör örgütlere baskıları nedeniyle uzlaşma çabalarında henüz bir ilerleme kaydedilmediğini belirtti.
Teröristler İşverenlerinin Talimatlarını Uygulayacak
Uzlaşma çabalarının sonuçlarına ilişkin soruya cevabında el Esad; şu ana dek Rusya ile ABD ve İsrail arasında görüşmelerin devam ettiğini, terör örgütleri ile hiç kimsenin temasta bulunmadığını kaydetti.
El Esad Güney Bölgesinde bulunan teröristlerin uzlaşma görüşmelerine dahil olmadıklarını, bu çabaların sadece Rusya ile ABD ve İsrail arasında olduğunu söyledi. Teröristlerin işverenlerinin talimatlarını uygulayacaklarını belirten el Esad; ABD ve İsrail’in şu ana dek uzlaşma yönündeki tüm çabaları engellemeye çalıştıklarını bir kez daha vurguladı.
ABD’nin Her Zaman Temel Hedefi Mutlak Hegemonyadır
Güney Bölgesinde çözümün sağlanması bedeli ve ABD’nin bunun mukabilinde İran’ın Suriye’den çıkmasını talep etmesine ilişkin soruya cevabında el Esad; ABD’nin her daim ve dünyanın her yerinde temel hedefinin mutlak hegemonya olduğuna işaret etti.
Suriye’nin de hiçbir şekilde egemenliğinden ödün vermesinin mümkün olmadığının altını çizen el Esad; aksi halde yedi yıldan fazla bir süredir bu savaşın manası olmayacağını ifade etti. El Esad Suriye’nin tüm bu savaş ve verdiği şehitlerin boşuna olmadığını, amacın ulusal egemenlik ve bütünlüğü sağlamanın yanı sıra Suriyelilerin onur ve bağımsız kararlarını korumak olduğunu söyledi.
ABD’nin İran’ın Suriye’den çekilmesine ilişkin talebi konusunda ise el Esad; Suriye ile İran arasında stratejik ilişkilerin bulunduğunu, bu ilişkilerin güneyde ya da kuzeyde veya herhangi bir bölgede çözüm dayatmaları ile hiçbir ilgisi olmadığını belirtti. El Esad Suriye ile İran arasındaki stratejik ilişkilerin uluslar arası pazara açık olmadığını, bunu da ne Suriye ne de İran’ın yapmadığını ifade etti.
İran’ın Suriye’den çıkma önerisinin İsrail tarafından öne sürüldüğünü belirten el Esad; amacın İran’ı uluslar arası düzeyde zor duruma düşürmek ve nükleer programı konusunda ona daha fazla baskıda bulunmak olduğuna işaret etti.
Suriye’nin İran ile ilişkilerini sadece İran ile tartışacağını vurgulayan el Esad; bu konuda Suriye ve İran haricinde hiç kimsenin karar alamayacağını vurguladı.
Aksi Halde Ordu Birliklerimiz Askeri Yollarla Bölgeyi Kurtarmaya Hazırdır
Güneyde uzlaşma çabalarının ABD ve İsrail tarafından engellenmesiyle bunun çözümün askeri yollarla olma ihtimaline ilişkin soruya cevabında el Esad; Ürdün’de ABD, İngiltere, İsrail, Fransa, Suudi Arabistan ve daha başka devletlerden istihbarat subaylarının bulundukları MOK operasyon odasının bu karara bağlı olmadığını söyledi.
Bu operasyon odasının krizin başından beri terör örgütlerin varlığı ve rolleriyle bağlı olduğunu ifade eden el Esad; dolayısıyla bu odanın varlığını sürdürmesiyle terör örgütlerin rolünün de devam ettiğini ortaya koyduğunu söyledi.
El Esad her şeye rağmen Suriye ordusunun vatanın her karış toprağını terör ve destekçilerinden kurtaracağını, hangi bölgenin öncelikli olduğunun da askeri bir karara bağlı olduğunun altını çizdi.
Güney Bölgesindeki terör örgütlere uzlaşmaları için bir fırsat verildiğini belirten el Esad; aksi halde bölgenin tamamını askeri yöntemle kurtarması için ordu birliklerimizin hazır olduklarının altını çizdi.
ABD’nin Sözlerine İnanmak Mümkün Değil
ABD güçlerinin Tenf Bölgesinden çekilip çekilmeyeceğine ilişkin soruya cevabında el Esad; ABD’nin tarih boyunca yalan dolanlarla politika yürüttüğünü ifade etti.
Dolayısıyla onun açıklamalarına ve söylemlerine güvenmenin mümkün olmadığını belirten el Esad; her şeye rağmen çekilip çekilmeyeceklerinden emin olmak için beklemek gerektiğini ifade etti.
Ürdün’e İstikrar Temenni Ediyoruz
Ürdün’de yaşanan protestolar ve kaos durumunun Suriye’nin Güney Bölgesinde yaşananlarla ilgisi olup olmadığına ilişkin soruya cevabında el Esad; Ürdün’e güven ve istikrar temenni ettiğini ifade etti.
Sözlerine devam eden el Esad; Ürdün’de kaosun Suriye’yi olumsuz etkileyeceğine dikkat çekerken, dolayısıyla orada istikrar ve güvenliğin yaşanmasının Suriye’nin çıkarına olacağına işaret etti.
Suriye Ordusu Görevini İfa Etmede Başka Ülkelerin Tutumlarını Dikkate Almadı ve Almayacak
İsrail’in yedi yıldan fazla bir süre sonra Suriye ordusunun Golan’da sınır bölgesine dönmesini ne koşulda kabul edebileceğine ilişkin soruya cevabında el Esad; kuşkusuz ki İsrail’in ne ahlaki, ne de insani değerlerin yanı sıra uluslar arası kanun ve kararları aldırmadığına dikkat çekti.
El Esad Suriye’de terör olaylarının başladığı ilk andan beri İsrail’in radikal teröristleri desteklediği ve ikide bir Suriye ordusunun mevkilerine saldırdığını ifade etti. İsrail’in terör örgütlerine direk destek olarak hem hava güçleri hem de topçu birlikleri niteliği taşıdığını kaydeden el Esad; dolayısıyla İsrail’in ne istediğinin Suriye açısından hiçbir önemi olmadığını vurguladı.
El Esad İsrail’in uluslar arası terör örgütleri listesinde yer alan Nusra Cephesi dahil radikal terör örgütlere sınırsız ve direk desteğine rağmen Suriye ordusunun yedi yıldır görevini ifa etmeye çalıştığını, bu konuda İsrail ya da başka bir devletin tutumunu dikkate almadığının ve almayacağının altını çizdi.
Tüm İnsanları Aynı Kefede Tutmak Mümkün Değildir
İsrail’in kriz süresince çok sayıda Suriyeliyi örgütleyip hesabına kullanması konusunda bir soruya cevabında el Esad; tüm insanları aynı kefeye koymanın mümkün olmadığını vurguladı.
El Esad insanların yanlış yola gitmeleri için birçok neden bulunduğuna dikkat çekerken, her şeye rağmen burada temel mevzunun vatan ve vatandaşlara yönelik sorumluluk olduğunun altını çizdi. Sonuç itibariyle İsrail tarafına gidenlerinin de Suriyeli olduklarını belirten el Esad; bu bağlamda meydana gelen hatanın herkesin sorumluluğu olduğunu ifade etti.
Sözlerine devam eden el Esad her şeye rağmen ilk önce yanlış yola düşenlerin doğru yola dönmelerinin temin edileceğini, ardından da buna yol açan nedenlerin ortadan kaldırılacağını söyledi. El Esad kuşkusuz ki meselenin oldukça karmaşık olduğuna da dikkat çekti.
İsrail’e En Büyük Karşı Koyma Suriye’de Teröristlerden İbaret Ordusunu Yok Etmektir
İsrail saldırıları ile Suriye’nin bu saldırılara karşı koyması arasındaki dengeye ilişkin soruya cevabında el Esad; Suriye’nin aslında her daim İsrail saldırılarına gerektiği gibi karşı koyduğunu vurguladı.
El Esad Suriye’nin mevcut imkanları dahilinde karşı koyduğunu ifade ederken, olanakların iyileşmesiyle daha etkin bir şekilde karşı koyduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı el Esad temel olarak İsrail’e en büyük ve en etkin karşı koymanın, Suriye topraklarında bulunan ve teröristlerden ibaret olan İsrail ordusunu yok etmek olduğunun altını çizdi.
Teröristler Hava Savunma Sistemini İsrail İçin Hedef Aldılar
Teröristleri İsrail ordusu olarak görmesine ilişkin soruya cevabında el Esad; bu teröristlerin olayların ilk başından beri ve her şeyden önce Suriye’nin hava savunma sistemini hedef aldıklarına vurgu yaptı.
El Esad hava savunma sisteminin iddia ettikleri devrim ya da demokrasi ile hiçbir ilgisi olmadığına dikkat çekerken, bunun tamamen İsrail’e hizmet olduğunun altını çizdi. Teröristlerin Suriye’de her şeyden önce hava savunma sistemini hedef almalarının İsrail ve ABD’nin talimatlarıyla gerçekleştiğini belirten el Esad; dolayısıyla bu teröristlerin İsrail ve ABD’ye hizmet ettiklerini ve onların ordusu olduklarını kaydetti.
El Esad gerek Nusra Cephesi, gerek IŞİD ya da gerekse diğer terör örgütlerin İsrail ve ABD tarafından edat olarak kullanıldıklarına işaret etti.
Karşı Koymak Siyasi Değil, Ulusal Bir Karardır
İsrail’in tırmandırmada bulunması halinde Suriye’nin karşı koyma olanağına ilişkin soruya cevabında el Esad; Suriye’yi her hangi bir şekilde hedef alacak herhangi bir saldırıya karaşı koymasının siyasi bir karar değil, ulusal bir karar olduğunu vurguladı.
Dolayısıyla herhangi bir tırmandırma ya da saldırıya karşı mevcut olanaklar dahilinde mutlaka ve tereddütsüz karşı koyulacağını belirten el Esad; bunun ilk günden beri alınmış bir karar olduğunu kaydetti.
Bu Tamamen Askeri Bir Taktiktir
Rusya’nın Suriye’ye S-300 hava savunma sistemleri göndermesine ilişkin çelişkili açıklamalarına ilişkin soruya cevabında el Esad; askeri ve siyasi yönlerin birbirlerini tamamladığını ifade etti.
Siyasi açıklamalarda her daim bir mesaj bulunduğuna işaret eden el Esad; Rusya’nın yaptığı açıklamaların da taktik niteliği taşıdığı ihtimaline dikkat çekti.
Sözlerine devam eden el Esad; Suriye’nin daha önce İsrail saldırılarına ilaveten ABD, İngiltere ve Fransa’nın bulundukları üçlü saldırıya başarıyla karşı koyduğu savunma sistemlerinin daha önce ilan edilmediğini ifade etti. El Esad Suriye’nin askeri ve teknik alanında her şeyi ilan etmediğinin altını çizdi.
Cumhurbaşkanı el Esad; Suriye’ye ne tür silahların geldiği, S-300 sistemlerinin gelip gelmediğini ilan etmesinin mümkün olmadığını ifade ederken, silahın sadece gerektiği zamanda kullanıldığını vurguladı.
Silah İlan Edilmez Sadece Gerektiğinde Kullanılır
Suriye’nin silah geliştirme çalışmalarında bulunup bulunmadığına ilişkin soruya cevabında el Esad; bu meselenin askeri bir mesele olmasıyla açıklamada bulunmanın yine doğru olmayacağını belirtti.
El Esad silahlar konusunda herhangi bir açıklama yapmanın mümkün olmadığını, silahların sadece gerekmesi halinde kullanıldığına ilan edilebileceğini bir kez daha vurguladı.
Suriye’nin İki Ülke ile Tarihi Derin Stratejik İlişkileri Var
Suriye, Rusya ve İran arasındaki ittifak ve durumuna ilişkin soruya cevabında el Esad; Suriye ve İran arasında 40 yıldan fazla bir süredir stratejik bir ittifak bulunduğunu, dolayısıyla bu ittifakın geçici olduğunu söylemenin doğru olmayacağını ifade etti.
Suriye’nin Rusya ile de 70 yıldan fazla bir süredir stratejik ilişkileri bulunduğuna dikkat çeken el Esad; Rusya’nın Suriye ile ilişkilerini hiçbir zaman pazarlığa koymadığını, bu ilişkilerde de sadece kendi çıkarlarını hiçbir zaman düşünmediğini söyledi.
Ruslar Hiçbir Zaman Dayatmalarda Bulunmadı
Rusya’nın hiç bir zaman Suriye’ye dayatmalarda bulunmadığını belirten el Esad; kendi görüşleri olduğunda bunu Suriye ile tartışıp sonuç itibarıyla kararın Suriye’ye ait olduğunun da altını çizdiklerini kaydetti.
Üç devlet arasındaki ittifaka ilişkin çıkan spekülasyonlar konusunda ise el Esad; bir kısım ayrıntılarda görüş farklılığının olmasının gayet normal olduğunu, bunun da koordinasyon ve temaslarla aşılmakta olduğunu kaydetti. El Esad sonuç itibarıyla koordinasyon ve tartışmaların da her taraflar arasında bu açıdan yapıldığına dikkat çekti.
Sözlerine devam eden el Esad; tam tersine Suriye, Rusya ve İran arasındaki ittifakın pekiştirilmekte olduğunu, bölgesel ve uluslar arası gelişmelerin yanı sıra üç devletin çıkarlarının da bunu gerektirdiğinin altını çizdi.
Bu Mesele Pazarlık Konusu Olamaz
İran’ın Suriye’den çıkması halinde Suriye’ye vaat edilen kazanç konusunda ise el Esad; bu meselenin tamamen Suriye ve İran’ı ilgilendirdiğini bir kez daha vurguladı.
Teröristleri edat olarak kullanan devletlerin krizin başından beri bu gibi öneriler takdim ettiklerine dikkat çeken el Esad; Suudi Arabistan’ın ilk baştan beri Suriye’nin İran ile ilişkilerini kesmesi halinde her şeyin güzel olacağı vaatlerinde bulunduğunu hatırlattı.
El Esad bu gibi dayatmaların Suriye tarafından ilk baştan reddedildiğini, bunca savaştan sonra da bağımsız kararı ve egemenliğinden ödün vermesinin mümkün olmadığını ifade etti.
İranlı Resmi Güçler Bulunmuyor
İran’ın Suriye’deki varlığının niteliğine ilişkin soruya cevabında el Esad; Suriye’de İranlı müsteşarların yanı sıra İran’dan gönüllü olarak teröre karşı savaşmak isteyen militanların da geldiğini belirtti. El Esad bu İranlı gönüllü militanların İranlı müsteşarlar tarafından komuta edildiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı el Esad Suriye’nin hiçbir zaman İranlıların varlığını inkar etmediğini ve bundan da çekinmediğini ifade ederken, İranlı resmi güçlerin bulunmadığının bir kez daha altını çizdi.
Yabancı güçlerin bir devlete girmeleri için iki devlet arasında resmi anlaşmaların yapılması gerektiğini ifade eden el Esad; bu anlaşmaların da parlamentolar tarafından onaylanması gerektiğini kaydetti. El Esad bu durumda anlaşmaları ya da yabancı güçlerin varlığını saklama ya da inkar etmenin mümkün olmadığına dikkat çekerek, her şeye rağmen İranlı resmi güçlerin olması halinde Suriye’nin bundan çekinmeyip ilan edeceğini söyledi.
İranlı Üslerin Olmasında Hiçbir Sakınca Yok
Suriye’de Rus üslerin bulunmasıyla neden İranlı üslerin bulunmadığı sorusuna cevabında el Esad; bu konuda hiçbir engel ya da sakıncanın olmadığını ifade etti.
El Esad İran’ın Rusya gibi stratejik bir müttefik olduğunu, Suriye’de askeri üs kurmada da hiçbir sakınca bulunmadığını belirtti.
İran’ın hiç böyle bir talepte bulunmadığını söyleyen el Esad; İran’ın Suriye’de temel amacının terörle mücadele olduğunu kaydetti.
Rusya’nın Suriye’nin talebi üzerine üslerini kurduğunu ifade eden el Esad; bunun terörle mücadelede gereklilik teşkil etmesi sonucunda olduğunu kaydetti. El Esad gerekmesi halinde Suriye’nin İran’dan da böyle bir talepte bulunabileceğini ifade ederken, fakat şu an İran’ın mevcut şekilde bulunduğu desteğin yeterli görüldüğünü sözlerine ekledi.
İlk Fırsatta İran’ı Ziyaret Edeceğim
Rusya’ya birçok ziyarette bulunmasına rağmen neden İran’ı ziyaret etmediği sorusuna ilişkin cevabında el Esad; daha önce İran’a bir ziyaret planı olduğunu, fakat Suriye’de gelişen durumlar nedeniyle bu ziyaretin ertelendiğini açıkladı.
El Esad ilk fırsatta bu ziyaretini gerçekleştireceğini belirtirken, bu konuda hiçbir engel olmadığını, meselenin sadece lojistik olduğunu ifade etti.
İsrail’e Sınırsız Destek Temin Eden Batılı Devletler Bölge Halklarını Filistin Davasından Uzaklaştırmaya Çalışıyor
Suriye’ye yönelik savaşın bir temel nedeninin Filistin davasını İsrail lehjine tasfiye etmek olduğu ve Suriye’nin Filistin davasına desteğini sürdürüp sürdürmeyeceğine ilişkin soruya cevabında el Esad; Filistin davası ve Ortadoğu davasının oldukça karmaşık bir dava olduğunu ifade etti.
İsrail’e sınırsız destek temin eden Batılı devletlerin her daim bölge halkını bu davadan uzaklaştırmaya çalıştıklarını belirten el Esad; bu konuda önemli düzeyde başarılı olduklarını söyledi.
El Esad Batılı devletlerin bölgedeki işbirlikçi rejimlerle birlikte bölge devletleri ve halklarının psikolojik, askeri, siyasi ve sosyal altyapısını ‘Arap baharı’ adını verdikleri olaylarla dağıtmaya çalıştıklarını söyledi.
Suriye’nin her şeye rağmen halkı ve devletiyle hala Filistin davasına bağlı olduğunun altını çizen el Esad; Filistin ve halkının meşru davasına gereken her desteği vermekte hiç bir koşul altında caymasının mümkün olmadığını vurguladı.
El Esad; Suriye’nin teröre karşı savaşında Filistin davasına da hizmet ettiğini, bunun da Filistinlilere dolaylı destek sayıldığını ifade etti.
Filistinli Bir Kısım Güçler Müslüman Kardeşler Olup Din Çatısı Altında Direnişi Sahiplenmeye Çalışıyorlar
Filistin’deki iç duruma da dikkat çeken el Esad; Filistinli grupların bir kısmının İsrail ile teslimiyetçi barış istediklerini, bir kısmının da siyasi kazançlar için direniş eksenini desteklediklerini iddia ettiklerini belirtti.
El Esad bir kısım grupların da din çatısı altında Filistin direnişini sahiplenmeye çalıştıklarını, bunların da Müslüman kardeşlerin bir kolu olduklarını ifade etti.
Siyasi Destek Değişmedi, Askeri Destek İse Olanaklara Bağlıdır
Suriye’nin direniş güçlerine ne derecede askeri ve siyasi destek sunmaya hazır olduğuna ilişkin soruya cevabında el Esad; siyasi desteğin kesinlikle eskisinde olduğu gibi sınırsız olduğunu belirtti.
Sözlerine devam eden el Esad; askeri destek konusunda ise Suriye’nin mevcut olanaklarının yanı sıra bu desteği talep edecek grupların ciddiyeti ve dürüstlüğüne bağlı olduğunu açıkladı.
Tüm Direnişçilere Takdirimiz Sonsuzdur
Gerek Lübnan’da Hizbullah ya da başka ülkelerden gönüllü olarak gelen direniş güçlerine mesajına ilişkin soruya cevabında el Esad; Hizbullah’ın yanı sıra İran ve Irak’tan Suriye ve halkını teröre karşı savunmak için gelen direnişçilerin bulunduğunu ifade etti.
El Esad Suriye ve halkını savunmaya gelen direnişçilere takdirin sonsuz olduğunu ifade ederken, bu konuda kelimelerin yetersiz olduğunu söyledi.
Hizbullah da Üçlü İttifakın Dördüncü Tarafıdır
Suriye’nin Hizbullah’tan Suriye’den çekilmeyi talep edip etmediğine ilişkin soruya cevabında el Esad; Suriye’de terör ve destekçilerine karşı savaşın devam ettiğini ifade etti.
El Esad bu savaşta hala Hizbullah’a ihtiyaç duyulduğunu belirtirken, ihtiyaç kalmadığı zaman bu güçlerin kendilerinden çekileceklerini kaydetti.
Bu Bölgelerde Direniş Güçleri Yıllar Önce Teşkil Edildi
Suriye’nin doğusunda işgalcilere karşı ‘Aşiret Halk Direniş Güçleri’ teşkil edilen güçlerin tabiatına ilişkin soruya cevabında el Esad; bu bölgede yıllar önce direniş güçlerinin teşkil edildiğine dikkat çekti.
İlk başta bu güçlerin IŞİD’e karşı direnişte bulunduklarını ifade eden el Esad; Orta ve Doğu bölgelerde meydana gelen bu güçlere benzer güçlerin daha başka bölgelerde de mevcut olduklarını açıkladı. El Esad fakat tüm bunlara ışık tutulmadığına işaret etti.
Suriye devletinin bu direnişçilere desteği konusunda ise el Esad; devletin gerek teröristlere gerekse uyruğu ne olursa olsun işgalci güçlere karşı direnecek her güce gereken destek ve yardımı temin edeceğinin altını çizdi.
Suudi Arabistan’ın Suriye’ye Askeri Güç Göndermesi Kendi Kararı Değildir
Suudi Arabistan’ın Suriye’ye güç göndermesine ilişkin soruya cevabında el Esad; Suudi Arabistan’ın bağımsız ve egemen bir kararı olmadığını vurguladı.
El Esad bu konudaki kararın ABD kararı olduğunu, Suudi Arabistan’ın bu konuda karar egemenliği olmadığını belirtti.
Terörü Destekleyen Devletlerin Yeniden Yapılanma Sürecine Girmelerine İzin Verilmeyecek
Terörü destekleyen bir kısım devletlerin Suriye’de yeniden yapılanma sürecine katılmaları ihtimaline ilişkin soruya cevabında el Esad; yeniden yapılanma konusunda Suriye’nin endişesi olmadığını belirtti.
El Esad yeniden yapılandırma sürecinde en önemli etkenin mali kaynak değil de beşeri kaynak olduğunu vurguladı. Suriye’de yeniden yapılanma sürecinin başladığını ifade eden el Esad; Suriyelilerin gerekli mali olanaklara sahip olduklarını, yurtdışındaki mali olanakların Suriye’ye girmek için fırsat beklediğini kaydetti.
Dost ve müttefik devletlerin de yeniden yapılanma sürecine katkı sağlayacaklarını belirten el Esad; sonuç itibarıyla terörü destekleyen devletlerin mali ya da başka olanaklarına ihtiyaç duyulmadığını belirtti.
El Esad, her şeye rağmen Suriye’de terörü destekleyen devletlerin yeniden yapılanma sürecine katılmalarına izin verilmeyeceğinin altını çizdi.
https://www.youtube.com/watch?v=g1HZdDSYqIs