ŞAM – Cumhurbaşkanı Beşşar el Esad Yunanistanlı Kathimerini Gazetesine verdiği röportajda Suriye ve halkının yıllardır ABD, Türkiye ve Suudi Arabistan rejimlerinin terör ordularına karşı savaştığını belirtti.
Suriye Ordusunun Kimyasal Kullanması İçin Hiçbir Gerekçe Yok
Esad; ABD ve müttefiklerinin Suriye’ye kimyasal silah kullanımı suçlamalarını tekrarlayıp ardından askeri saldırılarda bulunmalarına ilişkin soruya cevabında suçlama ve propagandanın bahane yaratma amaçlı olduğunu belirtti.
El Esad Suriye’nin hiçbir kimyasal silaha sahip olmadığı ve Uluslararası Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü OPCW’nin bundan emin olup net bir şekilde raporlarında belirttiğini kaydetti. Suriye ordusunun teröristlere karşı nitelikli başarılar kaydettiği ve onları yok ettiği bir zamanda bu tür silahlar kullanmasına hiçbir gerekçe olmadığına dikkat çeken el Esad; ordu birliklerimizin teröre karşı büyük zaferler elde ettiğine dikkat çekti.
Son olarak kimyasal silah kullanımı suçlamalarının Şam kırsalı Duma’da olduğuna işaret eden el Esad; Duma’da bulunan teröristlerin ağır silahlarını teslim etme ve kentten çekilmeyi kabul ettiklerini, bu durumda ordunun kimyasal silah kullanmasının kesinlikle mantıklı olmadığını vurguladı.
Sözlerine devam eden el Esad bir diğer önemli noktaya dikkat çekti. Duma Kentinin oldukça kalabalık bir kent olduğunu ifade eden el Esad, kimyasal silah kullanımı iddialarının doğru olması halinde yüzlerce kişinin kurban gideceğini, oysa ki iddialarda çok az bir rakamdan söz edildiğini kaydetti.
İddialarda bir diğer önemli noktaya dikkat çeken el Esad; kimyasal silah kullanımı suçlamalarına ilişkin uydurma görüntülerde hep kadın ve çocukların öne sürüldüğüne vurgu yaptı. Ordunun kimyasal kullanması halinde teröristlerin de ölmesi gerektiğine dikkat çeken el Esad; görüntülerin, iddiaların ve propagandanın tamamının uydurma ve yalanlardan ibaret olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı el Esad öne sürülen görüntülerde kimyasal silah isabeti alan iddia edilen kurbanların üstlerine su serpmekle iyileştiklerine dikkat çekerken, bunun hiçbir mantıklı ya da bilimsel açıklaması olmadığına vurgu yaptı.
Asıl Sorulması Gereken Soru Buydu
Duma’da kim tarafından dikkate alınmaksızın kimyasal silah kullanımı olup olmadığına ilişkin soruya cevabında el Esad; asıl sorulması gereken sorunun da bu olduğunu belirtti.
Duma halkının tüm soruşturma ve incelemelerde hiçbir kimyasal saldırıya maruz kalmadıklarını belirttiklerine dikkat çeken el Esad; iddia edilen bölgede yapılan araştırmada da hiçbir kimyasal madde izine rastlanmadığını söyledi.
Sözlerine devam eden el Esad; Duma ve daha başka yerlerde teröristlerin yuvalarında ciddi miktarlarda kimyasal zehirli maddeler ve bu maddelerin patlayıcı yapımında kullanılmasına ait ekipmanlar bulunduğunu belirtti. El Esad dolayısıyla teröristlerin bu kimyasal maddeleri kendileri kullanmış olmaları ya da bulundukları bölgede patlamadan dolayı yayılmış olma ihtimaline de vurgu yaptı.
Cumhurbaşkanı el Esad gerek Duma gerekse başka bölgelerde Suriye ordusunun hiçbir zaman kimyasal silah kullanmadığını, tüm bu asılsız iddiaların Batılı devletler ve Suriye’deki edatları olan teröristler tarafından asılsız sahte görüntülerle öne sürülen yalan iddialardan ibaret olduğunun bir kez daha altını çizdi.
Bu iddiaları öne sürenlerin hiçbir zaman geçerli kanıt sunamadıklarına dikkat çeken el Esad; aynı zamanda iddiaların ciddi, dürüst ve tarafsız bir şekilde uluslar arası uzmanlar tarafından soruşturulmasını da engelleyenlerin yine kendileri olduğunu vurguladı.
Bir Lider Kendi Halkının Ahlakını Temsil Etmelidir
ABD başkanı Donald Trump’un bir ara sosyal paylaşım hesabında el kendisine karşı uygunsuz ibare kullanmasına ilişkin soruya cevabında el Esad; herhangi bir devlet başkanı ya da liderinin her şeyden önce halkının ahlaki değerleri ve ilkelerini temsil etmesi gerektiğini belirtti.
El Esad kendisinin hiçbir zaman bu gibi düşük düzeyli tutum ve sözlere aldırmadığını, konuları şahsi tutumlardan uzak tuttuğunu belirtti. Kendisi açısından önemli olan vatanı etkileyecek durumlar olduğunu ifade eden el Esad; bu süreç içinde de Suriye ve Suriyelilerin yaşadıkları savaş ve yol açtığı acılara son vermenin önemini kaydetti.
Tek Başarıları IŞİD’i Kollayıp Savunmaktı
Trump’un Suriye’deki görevini başarıyla ifa ettiği yönünde bulunduğu açıklamalara ilişkin soruya cevabında ise el Esad; ABD ve müttefiklerinin Suriye’de başardıkları tek şeyin radikal terör örgütü IŞİD’in Rakka’dan kaçmasına yardım etmek olduğunu belirtti.
El Esad ABD ve müttefiklerinin IŞİD’e yardım ve desteğinin görüntülerle kanıtlandığına vurgu yaptı. ABD ve müttefiklerinin IŞİD’i Rakka’dan kaçırıp Deyrezzor’da Suriye ordusuna karşı savaştırdıklarına dikkat çeken el Esad; ABD’nin şu ana dek radikal örgütten arta kalanları toplayıp yeniden eğitme ve donatmaya çalıştığını kaydetti.
Sözlerine devam eden el Esad; ABD ve müttefiklerinin Suriye’de başardıkları bir diğer şeyin ise IŞİD ve Nusra Cephesine en etkin savaşı veren ve onları yok eden Suriye ordusuna karşı saldırılarda bulunmak olduğunu belirtti.
Trump Gibi Çelişkilerle Dolu Bir Adam Hiçbir Şeyi Garantilemez
Trump ile bir araya gelme ihtimaline ilişkin soruya cevabında el Esad; Trump’un çelişkilerle dolu olduğunu, sözleri ve tutumlarının uyumlu olmadığını ifade etti. Dolayısıyla onunla bir araya gelip gelmemesinin sonuçlarının hiçbir şekilde garantili olmadığına dikkat çeken el Esad; bir dğer önemli noktanın ABD’de söz sahibi olan kimsenin Trump olduğuna inanmadığını ifade etti.
ABD’de derin bir devletin başkan dahil her şeyi kontrol altında tuttuğuna işaret eden el Esad; bunun da yeni bir durum olmadığını kaydetti.
İlerleme Olduğuna Göre Mutlaka Zafer Olacaktır
Suriye’deki görevini ne zaman tamamlayacağına ilişkin soruya cevabında el Esad; bunun teröristlere sağlanan dış desteğe bağlı olduğunu ifade etti.
El Esad her şeye rağmen Suriye’nin terör ve destekçilerine karşı her gün yeni başarılar kaydettiğini belirtti. Bu başarıların ışığında asıl faktörün zaman değil de nihai zafer olduğuna dikkat çeken el Esad; kuşkusuz Suriye’nin yeniden toprak bütünlüğünü yeniden sağlayıp güvenlik ve istikrarına kavuşacağının altını çizdi.
Hiç Kimsenin Mülküne El Koymak Mümkün Değildir
Terörden kurtarılan bölgelerde mülk sahiplerinin bir aylık süre içinde mülkiyetlerini tespit eden belgeleri takdim etmeleri kanununa ilişkin soruya cevabında el Esad; devletin kesinlikle hiçbir şekilde ve hiç kimsenin mülküne el koymasının mümkün olmadığını ifade etti.
Sözlerine devam eden el Esad; Suriyelilerin mülk edinme ve mülklerini korumaları konusunda anayasa ve kanunların net ve kesin olduğunu kaydetti. Çıkan yeni kanundan amacın gecekondu bölgelerini yeniden yapılandırmak olduğunu ifade eden el Esad; aynı zamanda vatandaşların herhangi bir şekilde mülklerini kaybetmelerini önleme ve bu haklarını garantilemeyi amaçladığını belirtti.
Benim En Büyük Müttefikim Halktır
Şu an en büyük müttefikine ilişkin soruya cevabında el Esad; kendisinin bir cumhurbaşkanı olarak en önemli ve en büyük müttefikinin Suriye halkı olduğunu belirtti.
Suriye’nin mevcut süreç içinde en güçlü müttefiklerinin ise Rusya ve İran olduğunu ifade eden el Esad; Çin’in de siyasi açıdan güçlü bir müttefik olduğunu söyledi.
Bu devletlerin gelecekteki rolleri konusunda ise el Esad; Suriye’nin egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğüne tam bir saygıları olduğunu ve Suriye’nin bağımsız kararı ışığında yardım ve destekte bulunduklarını söyledi.
Fakat Bu Türkiye Halkının Düşman Olduğu Anlamına Gelmez
“Türkiye güçleri Suriye topraklarına saldırıp işgal etti. BU konuya ilişkin yorumunuz nedir?” sorusuna cevabında el Esad; Türkiye güçlerinin Suriye’deki varlığının kuşkusuz bir saldırı ve işgal niteliğinde olduğunu belirtti.
Sözlerine devam eden el Esad; fakat bunun Türkiye halkının düşman olduğu anlamına kesinlikle gelmediğinin altını çizdi. Birkaç gün önce Türkiye’den siyasi bir heyetin Suriye’yi ziyaret ettiğine işaret eden el Esad; Suriye ve halkının rejim başkanı Erdoğan ile Türkiye halkı arasında fark gördüğünü belirtti.
Erdoğan’ın ihvancı olduğunu ifade eden el Esad; İhvancı örgütüne tabi olmasa da aynı ideolojiyi taşıdığının, bunun da Erdoğan için karanlık bir ideoloji olduğunun altını çizdi.
Cumhurbaşkanı el Esad Batılı devletlerin Suriye ve halkına karşı savaşta edat olarak kullandıkları teröristlerin yenilgileri ardından işverenlerinin direk müdahale etme gereği duyduklarına dikkat çekti. Bunun gölgesinde Batılı devletlerin Suriye’ye direk saldırıda bulunduklarına işaret eden el Esad; Erdoğan’ın da temel olarak ABD olmak üzere Batılılar tarafından Suriye’ye saldırıda bulunup durumları daha da karmaşık hale getirmekle görevlendirildiğini belirtti.
Böylelikle Erdoğan’ın Suriye’de çözüm sağlama ve kanların akıtılmasına son verme çabalarını baltaladığını ifade eden el Esad; dolayısıyla meselenin Erdoğan ile kişisel bir mesele olmadığını vurguladı.
El Esad Müslüman Kardeşler yada ihvancılar olarak bilinen karanlık ideolojili oluşumda temel sorunun İslam dinini saptırıp edat olarak kullanarak yönetimi ele geçirme sorunu olduğunu belirtti. BU oluşumun farklı ülkelerde yönetimleri ele geçirmeye çalıştıklarını ifade eden el Esad; böylece dünya genelinde radikal bir ideolojiye hizmet eden şebeke oluşturmaya çalıştıklarını kaydetti.
Erdoğan Maskesini Düşürdü
Erdoğan rejiminin Suriye’de yeni bölgelere saldırma niyetine ilişkin soruya cevabında el Esad; Erdoğan’ın daha önce insani bir maske altında radikal teröre her türlü desteği temin ettiğini belirtti.
El Esad Erdoğan’ın daha önce “Suriye halkını koruma”, “Suriye halkını destekleme”, “mültecilere yardım ve destek”, bizler kanların dökülmesine karşıyız”, “sivilleri öldürmeye karşıyız” gibi sahte iddiaların arkasında saklandığına dikkat çekti.
Erdoğan’ın o süreç içinde insani görünümle ortaya çıkma fırsatı bulduğunu ifade eden el Esad; oysa ki mevcut koşullar içinde bu maskesini düşürmek ve saldırgan yüzünü ortaya koymak zorunda kaldığını belirtti.
Erdoğan rejiminin Türkiye güçlerini direk olarak Suriye’ye saldırtması ve radikal teröre muhtelif tür desteği arasında büyük bir farkın bulunmadığını belirten el Esad; Suriye’nin yedi yıldan fazla süredir Erdoğan rejiminin edat olarak kullandığı terör ordusuna karşı savaştığının altını çizdi.
Cumhurbaşkanı el Esad; Erdoğan rejimi ve ordusunun Suriye’ye saldırısının uluslar arası kanunlar, kararlar ve BM misakına aykırı ciddi bir ihlal olduğunun bir kez daha altını çizdi.
Erdoğan ve Tüm Diğerleri Efendilerinin Ajandasını Hayata Geçirmeye Çalışıyorlar
Suriye’nin Erdoğan rejimine nasıl karşı koyacağı sorusuna cevabında el Esad; ne Erdoğan veya Suriye’de terörü destekleyen diğer rejimlerin yanı sıra farklı isimler altında faaliyet gösteren terör örgütlerin tek bir efendileri olduğunu ifade etti.
Sözlerine devam eden el Esad; dolayısıyla Erdoğan’ın kendine has değil de, ABD’nin ajandasını hayata geçirmeye çalıştığına dikkat çekerken, şu ana dek tüm bu çabalarda teröristlerin edat olarak kullanıldıklarını belirtti. Suriye’nin de yedi yıldan fazla süredir bu edatlara karşı savaştığını ifade eden el Esad; böylelikle onlara en uygun cevabı vermekte olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı el Esad her şeye rağmen önce teröristlerin yok edileceğini, daha sonra da Türkiye, Fransa, ABD ya da başka herhangi bir devletin ordularına karşı savaşılacağını ifade etti.
El Esad Suriye topraklarına Suriye’nin onay ve izni olmaksızın giren herhangi bir gücün saldırgan ve işgalci güç olduğunun altını bir kez daha çizerken, uluslar arası kanunlar ve BM misakının da bu konuda net olduğuna vurgu yaptı.
Yaşananlar Dünya Savaşına Benzer Bir Durumdur
Suriye’den başlayacak üçüncü bir dünya savaşının başlaması ihtimaline ilişkin soruya cevabında el Esad; Rusya’da bilgeli ve mantıklı bir yönetim olması nedeniyle bu konuda pek endişe duymadığını ifade etti.
ABD’de derin devletin Trump’un seçim kampanyasından bu yana uluslar arası çatışmalar ve savaşları körüklemeye çalıştığını ifade eden el Esad; bu konuda Rusya’nın bilgeli tutumunun durumların daha çok tırmanmasını engellediğini ifade etti.
Yaşanan koşulların zaten aslında tam anlamıyla dünya savaşı olmasa da benzer bir durum olduğunu kaydeden el Esad; birinci ve ikinci dünya savaşlarından farklı olsa da bir dünya savaşı sayıldığını kaydetti.
El Esad yaşananların klasik bir savaş olmadığını, fakat soğuk savaşın da ötesinde olduğuna dikkat çekerken, büyük güçler arasında durumların daya da tırmanmaması umudunda olduğunu ifade etti.
Bir Vatanın Birliği Halkının Birliğinden İbarettir
Tüm yaşananlardan sonra Suriye’nin yeniden birlik beraberliğini sağlama olanağına ilişkin soruya cevabında el Esad; bir ulusun birliğinin halkının birliğinde olduğunu vurguladı.
Suriye halkının da kesinlikle birlik içinde olduğunu ifade eden el Esad; tüm acılara rağmen Suriye halkının birlik beraberliğini yeniden kazanmasının gayet mümkün olduğunun altını çizdi.
Sözlerine devam eden el Esad; krizin başından beri günümüzde de birçok bölgede halkın farklı kesimleri ve bileşenlerinden insanların birlik beraberlik içinde yaşadıklarına dikkat çekti.
Suriye’nin devlet ve halk olarak kesinlikle bölünmeyi kabul etmelerinin mümkün olmadığını belirten el Esad; bu ortak iradenin kırılmasının da mümkün olmadığını, dolayısıyla Suriye’nin birlik beraberliğinin kaçınılmaz dolduğunun altını çizdi.
ABD’nin özellikle Suriye’nin doğusunda teröristlerin aracılığı ile Suriye’yi bölme çabasında bulunduğuna dikkat çeken el Esad; her şeye rağmen Suriye’nin birlik ve beraberliğini tekrar kazanacağından kimsenin kuşkusu olmaması gerektiğini belirtti.
Yeniden Yapılanma Maliyeti Yüzlerce Milyar Dolar
Suriye’nin yeniden yapılanması için gerekli paranın hacmine ilişkin soruya cevabında el Esad; mevcut süreç içinde bir kısım bölgelerin hala teröristlerin elinde olması nedeniyle bu konuda kesin bir rakam vermenin mümkün olmadığını ifade etti.
El Esad fakat her şeye rağmen gerekli finansın en az 200 milyar dolar olduğunu, hatta 400 milyar dolara da ulaşabileceğini ifade etti.
Ulusal Sorumlulukla Hareket Etmeye Çalıştım
Geriye baktığında hataları olup olmadığına ilişkin soruya cevabında el Esad; hiçbir insanın hatalardan masum olmadığını belirtti.
El Esad bir insanın çalıştığı ve faal odluğu oranda hatalar işleyebileceğine dikkat çekerken, fakat her zaman kendi vatanını ve halkının çıkarlarına uygun olduğunu düşündüğü bir sorumluluk ve duyarlılıkla hareket ettiğinin altını çizdi.
Sözlerine devam eden el Esad genellikle kararlarına sadece devlet kurumlarını değil, mümkün olduğunca halkın geniş kesim ve bileşenlerini ortak etmeye çalıştığını, halkın iradesi ve idealleri yönünde hareket ettiğini vurguladı.
Bu Mesele Her Şeyden Önce Suriyelilerin İradesine Bağlıdır
Kendisinin görevinden çekilmesi ihtimaline ilişkin soruya cevabında el Esad; bunun her şeyden önce Suriye halkının iradesine, daha sonra da kendisinin iradesine bağlı olduğunun altını çizdi.
Suriye ve halkını savunmada bunca yıldır Suriye halkının büyük çoğunluğunun destek ve iradesi haricinde başarılı olmasının mümkün olmadığını ifade eden el Esad; hiçbir liderin halkın iradesine aykırı olarak uzun bir süre görevinde kalması ve vatanını savunmasının mümkün olmadığını belirtti.
Akıtılan Kanların Sorumlusu Terörü Destekleyen Dış Güçlerdir
Suriye’de akıtılan kanların akıtılmasından kendisinin sorumlu olduğuna ilişkin iddialar konusunda bir soruya cevabında el Esad; kendisinin savaştan önce 10 yıl görevini güven ve barış içinde ifa ettiğine dikkat çekti.
El Esad Suriye’nin krizden önce güvenlik ve istikrarda model bir ülke olduğuna dikkat çekerken, yaşananların dış güçlerin provokasyon ve teröre destekleri neticesinde olduğunu belirtti. Dolayısıyla atkılan tüm kanların sorumlularının terörü destekleyenler olduğunu ifade eden el Esas; bunlardan da hesap sorulması gerektiğinin altını çizdi.
https://www.youtube.com/watch?v=HRIMAKeKU64