LAHEY – Suriye’nin Uluslararası Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü OPCW’de Daimi Temsilcisi Bessam Sabbağ; ABD, İngiltere ve Fransa’nın Suriye’ye bulundukları üçlü saldırının temel hedeflerinden birinin, Şam kırsalı Duma’da ‘kimyasal silah kullanıldığı’ iddialarının gerçeğini soruşturacak OPCW’ye tabi uzman ekibin görevini engellemek olduğunu belirtti.
Uluslararası Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü OPCW’nin yürütme kurulunun 58. dönem toplantılarında Suriye adına konuşan Sabbağ; saldırgan devletlerin OPCW ekibinin görevini engellemeye ve saldırıda bahane olarak kullandıkları iddiaların asılsızlığını kanıtlamasını engellemeye çalıştıklarına dikkat çekti.
Sabbağ Suriye’nin, şu an Şam’da bulunan OPCW ekibinin tarafsız ve dürüst bir şekilde görevini tamamlayıp en yakın süre içinde raporunu OPCW’nin yürütme kuruluna teslim etmesini temenni ettiğini kaydetti.
ABD idaresi ve müttefiklerinin uluslar arası kanunlara aykırı barbar saldırısını aklamak için gerçekleri çarpıtma ve dünya kamuoyunu kandırma amaçlı büyük bir yalan dolan hamlesi yürüttüklerine vurgu yapan Sabbağ; Suriye ve halkına karşı edat olarak kullandıkları radikal teröristlerin her ağır yenilgilerinde bu gibi asılsız senaryolara başvurduklarının altını çizdi.
Sabbağ Suriye ordusunun hiçbir zaman hiçbir yerde kimyasal silah kullanmadığını, kullanma ihtiyacı da duymadığına vurgu yaptı. Suriye ordusunun yedi yıldır teröre karşı savaşında Suriye halkının canını korumak için kendi canlarını feda ettiğine dikkat çeken Sabbağ; Duma’da da başarılı ilerlemeleri ve Ceyşul İslam teröristlerinin Cerablus’a gitmeyi kabul etmeleriyle kimyasal silah kullanması için hiçbir neden olmadığına dikkat çekti.
Sabbağ saldırgan devletlerin Doğu Ğuta’da ‘ılımlı muhalifler’ adını verdikleri grupların radikallikleriyle bilinen ve bir kısmı uluslar arası terör örgütleri listesinde yer alan terör örgütleri olduğunu belirtti. Nusra Cephesi, Ceyşul İslam ve Feylak el Rahman adlarıyla bilinen bu radikal terör örgütlerin yedi yıldır Şam ve kırsalında sivillerle bulundukları füze saldırılarına ışık tutan Sabbağ; bu saldırılarda büyük çoğunluğu kadın ve çocuklar olmak üzere binlerce masum sivil vatandaşın şehit ve yaralı düştüklerinin altını çizdi.
Sabbağ Suriye’nin hiçbir zaman hiçbir yerde kimyasal silah kullanmadığının bir kez daha altını çizerken, kimyasal silah kullanımına ilişkin tüm iddiaların dürüst ve tarafsız bir şekilde soruşturulup gerçeğinin deşifre edilmesini herkesten daha çok istediğini ve talep ettiğini belirtti. Bu yöndeki çabaların teröre destekleriyle bilinen ve asılsız olduğunu bilmelerine rağmen öne süren devletler tarafında sabote edildiğini kaydeden Sabbağ; bu devletlerin tarafsız bir soruşturma yerine sadece kendi iddialarına ve ajandalarına hizmet eden sonuçlar istedikleri için soruşturma ve araştırmaları engellediklerini söyledi.
Sabbağ tüm kimyasal saldırı iddialarında ‘beyaz miğferliler’ adlı oluşumların temel bir rol oynamalarının tesadüf olmadığına dikkat çekti. Bu grupların radikal terör örgütü Nusra Cephesinin bir parçası olduklarının kanıtlarla tespit edildiğini belirten Sabbağ; aynı zamanda İngiliz İstihbaratında eski bir subay tarafından kurulduklarını, Suudi Arabistan ve daha başka devletler tarafından da finans edildiklerinin de kanıtlanmış olduğunu vurguladı.