ŞAM – Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığında yetkili bir kaynak İngiltere’nin Şam kırsalı Doğu Ğuta’daki durumlara ilişkin Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyine sunduğu kararın insani durumlarla hiçbir ilgisi olmadığını, gerçekleri çarpıtıp sivilleri canlı kalkan olarak kullanan ve füzelerle hedef alan radikal teröre destek mesajından ibaret olduğunu vurguladı.
Yetkili kaynak bugün yaptığı açıklamada; söz konusu kararın insan haklarına ilişkin her şeyi ihlal eden Nusra Cephesi ve müttefikleri terör örgütlere açık bir destek ve teşvik niteliğinde olduğunun altını çizdi.
Doğu Ğuta’da uluslar arası terör örgütleri listesinde yer alan Nusra Cephesi ve müttefikleri terör örgütlerin sivil insanları rehine alıp canlı kalkan olarak kullandıklarına dikkat çeken yetkili kaynak; temin edilen insani koridoru sürekli olarak füzelerle hedef almasıyla çıkmak isteyen sivil vatandaşları silah zoruyla engellediklerine vurgu yaptı. Yetkili kaynak bu teröristlerin Doğu Ğuta’ya geçirilmeye çalışılan insani yardımları da engellediklerini ya da gasp edip sivillere ulaşmasını men ettiklerini kaydetti.
‘Ilımlı muhalifler’ adı verilen bu radikal teröristlerin başkent Şam ve kırsalına günü birlik olarak gaddar füze saldırılarında bulunduklarını belirten yetkili kaynak; bu saldırılarda her gün aralarında çocuk ve kadınların bulunduğu onlarca masum sivil vatandaşın şehit ve yaralı düştüklerini ifade etti.
Suriye’nin insan hakları ve diğer uluslar arası kanun ya da kararlara tam bir şekilde bağlı kaldığına dikkat çeken yetkili kaynak; çıkmak isteyen sivil vatandaşlar için insani koridor temin etmekle birlikte son olarak muhtelif tıbbi ve gıda yardımları taşıyan 46 kamyondan ibaret insani yardım konvoyunu Doğu Ğuta’ya gönderdiğinin altını çizdi.
Yetkili kaynak Suriye’nin topraklarını ve halkını savunma, terör ve destekçilerine karşı savaşmada meşru hakkının altını çizerken, gerçeklerin çarpıtılması ya da insani meselelerin politikleştirilip düşmancı ajandalar için kullanılmaya çalışılmasının bu hakkından caydıramayacağını vurguladı.
Yetkili kaynak Suriye’nin ulusal egemenliğini, toprak bütünlüğünü ve halkını sonuna dek savunma kararlılığı ve azminin bir kez daha altını çizerken, buna eş zamanlı olarak siyasi çözüm sürecini ve yeniden yapılanma çabalarını azimle sürdüreceğini kaydetti.