ŞAM – Cumhurbaşkanı Beşşar el Esad basın mensuplarına yaptığı açıklamalarda; insani başlıklar altında Suriye’ye karşı yürütülen siyasi ve medyatik hamlenin; ağır yenilgiye uğratılan terör ve teröristleri yeniden güçlendirme amacı taşıdığını vurguladı.
Ziyaretlerin Yoğunlaşması Gayet Doğaldır
Son süreç içinde İranlı heyetler dahil Suriye’ye artan ziyaretçi heyetlere ilişkin soruya cevabında el Esad; Suriye ve halkına karşı bu süreç içinde yürütülen siyasi, medyatik ve daha başka yönlü büyük hamleye dikkat çekti. El Esad terör örgütlere her türlü desteğin temin edildiği süreç içinde “insan hakları, sivilleri bombalama, insani durumlar ve sivilleri savunma” gibi başlıklar altında da siyasi ve medyatik hamle yürütüldüğünü belirtti. El Esad terörü edat olarak kullanan tarafların bu gibi hamleleri ve asılsız iddiaları her fırsatta tekrarlayıp provokasyon ve baskılarda bulunduklarını ifade etti.
El Esad söz konusu heyetlerle bu durumu ve son gelişmeleri değerlendirmekle birlikte Soçi Kongresinin sonuçları ve hayata geçirilmesini değerlendirdiklerini açıkladı. Yakın bir süreç içinde Rusya, İran ve Türkiye’nin de Suriye konusunda bir araya geleceklerini belirten el Esad; dolayısıyla tüm bunların ışığında Suriye, Rusya ve İran arasında ziyaretlerin olması ve koordinasyonun pekiştirilmesinin gayet normal olduğuna dikkat çekti.
Suriye ve Halkını Korumak Ordunun Temel Görevidir
BMGK’nin 2401 sayılı kararının Suriye’nin tamamında çatışmaların derhal durdurulmasını öngörmesine rağmen Şam ve korsalına terör füzelerinin devam ettiği ve Suriye ordusunun da Doğu Ğuta’ya büyük bir operasyon başlatmasına ilişkin soruya cevabında el Esad; saldırıyı başlatanın Suriye ordusu olmadığını vurguladı. El Esad Suriye ordusunun Suriye ve halkını savunmada ulusal rolünü ve görevini ifa ettiğinin altını çizdi.
BMGK’nin söz konusu kararının onaylanmadan önce taslak halindeyken radikal teröristleri korumak için hazırlandığını ifade eden el Esad; fakat daha sonra Suriye ve müttefiklerinin yoğun çabaları sonucunda bu hali aldığına dikkat çekti. El Esad Suriye ordusunun Şam ve kırsalını terörden kurtarmak için hazırlık yaptığı süreçte bu karar tasarısının hazırlandığına dikkat çekerken, aynı süreç içinde terörü destekleyen ülkelerin Doğu Ğuta’da bulunan teröristlere Şam ve kırsalını füze yağmuruna tutma talimatları verdiklerini açıkladı.
El Esad terörü destekleyen ülkelerin eski karardan bekledikleri sonucu almayınca ikinci bir karar tasarısı hazırlamaya başladıklarını, bu süreç içinde de Şam ve kırsalında sivillere karşı füze saldırırlarını tırmandırma talimatları verdiklerini söyledi.
Teröre Karşı Her Başarıda Bu Gibi Hamleler Yürütülüyor
Suriye’nin teröre karşı savaşının yeni başlamadığını ifade eden el Esad; daha önce Halep, Homs, Deyrezzor ve daha başka bölgelerde olduğu gibi şimdi de Doğu Ğuta’da teröre karşı operasyonların sonuna dek sürdürüleceğinin altını çizdi.
El Esad Suriye’nin teröre karşı her başarı kaydettiği süreçlerde terörü destekleyip edat olarak kullanan tarafların teröristleri korumak için Suriye hükümeti ve ordusuna karşı büyük hamleler başlattıklarını vurguladı.
Batılıların Sözlüğünde İnsani Durum Nifaktır
Cumhurbaşkanı el Esad Batılıların Suriye’de insani durumlardan söz etmelerinin mantıken tek bir açıklaması ve anlamı olduğuna dikkat çekerken, bunun da Suriye ordusunun teröre karşı önemli başarılar kaydettiği ve teröristleri ağır kayıplara uğrattığı anlamına geldiğini belirtti.
Batılı yetkililerin insani durumlardan söz etmelerinin ucuz yalanlardan başka bir şey olmadığının altını çizen el Esad; Batılı devletlerin tarihte hiçbir zaman bölgede insani durumlarla ilgilenmediklerini belirtti. El Esad sömürü dönemlerine ilaveten ikinci dünya savaşında ya da Irak ve Kore savaşında milyonlarda masum sivil insanın öldürülmelerinin Batılıların insani durumlar konusundaki nifaklarını net bir şekilde ortaya koyduğunu ifade etti.
ABD Koalisyonu IŞİD Koalisyonudur
ABD komutasındaki uluslar arası koalisyon konusunda ise el Esad; bu koalisyonun tamamen IŞİD’li olduğunu vurgularken, IŞİD, Nusra Cephesi ve diğer terör örgütleri destekleyen uluslar arası bir güç olduğunu belirtti. El Esad söz konusu uluslar arası koalisyonun IŞİD’i vurmak yerine IŞİD’e karşı en etkin savaşı veren Suriye ordusunu birçok kez hedef aldığını kaydetti.
ABD koalisyonunun sadece Şubat ayında sivil vatandaşlara karşı dört katliamda bulunduğuna işaret eden el Esad; bu güçlerin IŞİD’e karşı savaş bahanesi altında Deyrezzor, Rakka ve Haseke illerinde insanlığa karşı işledikleri suçlara vurgu yaptı.
Doğu Ğuta’daki Sivillerin Çoğu Devletin Kontrolü Altındaki Bölgelere Çıkmak İstiyor
Şam kırsalı Doğu Ğuta’da bulunan sivil vatandaşların büyük çoğunluğunun teröristlerden kurtulma ve devletin kucağına dönmek istediklerine dikkat çeken el Esad; dolayısıyla Doğu Ğuta’da teröre karşı operasyonların kararlılıkla devam edeceğini vurguladı. El Esad fakat Doğu Ğuta’da terörü yok etme operasyonlarına eş zamanlı olarak orada bulunan sivil vatandaşların tahliyesi için gereken her gayretin gösterileceğinin de altını çizdi.
Kimyasal Silah Bahanedir
Kimyasal silah meselesinin Batılıların yalan dolan sözlüğünün temel terimlerinden biri haline geldiğini belirten el Esad; bu yalan ve asılsız iddiaların terörü ağır yenilgiye uğratan Suriye ordusuna saldırıda bulunmak için bahane olarak kullanıldığını kaydetti.
Terörü destekleyen tarafların kimyasal silah suçlamalarına ilk kez 2012 yılında başladıklarına dikkat çeken el Esad; Suriye’nin kimyasal silahlara sahip olduğu zamanda ya da kimyasal silah tersanesini yok etmesinden sonraki zamanda kesinlikle hiçbir yerde ve hiçbir zamanda kimyasal silah kullanmadığının altını çizdi. El Esad kimyasal silahların kitle imha silahları olduğunu, kullanılması halinde de çok sayıda kişinin öleceğine dikkat çekerken, fakat şu ana dek böyle bir durumun olmadığını belirtti. El Esad Suriye’nin kimyasal silah kullanması için hiçbir gereklilik duymadığını, teröre karşı zaferlerinin de bunu kanıtladığını söyledi. Kimyasal silah kullanımının terör örgütleri ve destekçilerine güçlü bir koz vereceğine işaret eden el Esad; bunu yapmanın da mantıklı olmadığını kaydetti.
Kimyasal Silah Suçlamaları Yapanlar Kendi İddialarını Kendileri Çürütüyor
Sözlerine devam eden el Esad Suriye’nin 2013 yılında tüm kimyasal silah tersanesinden vazgeçtiğini; bu konuda ilgili uluslar arası örgüt ve kurumların da bundan emin olup net bir şekilde ifade ettiklerinin altını çizdi.
Buna ilaveten kimyasal silah suçlamalarında bulunan yetkililerin bizzat kendilerinin ellerinde kanıt olmadığını itiraf ettiklerine dikkat çeken el Esad; tüm bunların yalan dolan olmasıyla kendi kendilerinin iddialarını çürüttüklerini ve birbiriyle çeliştiklerini ifade etti.
Tüm bunların Suriye’ye askeri saldırıda bulunmak için bahane olarak kullanıldığını belirten el Esad; Suriye’nin bir savaş sürecinde olduğunu, dolayısıyla her şeyi ciddiye almasının da gayet doğal olduğunu kaydetti. El Esad öyle ki Batılı devletler ve müttefiklerinin Suriye’de olayların ilk başından beri Suriye’ye karşı kapsamlı bir savaş başlatmak için bahane aradığına da dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı el Esad her şeye rağmen bu gibi bahane ve aldatmaların geçiştirilmesinin mümkün olmadığını da vurguladı.
Oyun Artık Açık Bir Şekilde Oynanıyor
Suriye ve halkına karşı savaşın artık ilk başta olduğu gibi gizliden yürütülmediğine işaret eden el Esad; terörü destekleyen devletlerin artık aleni bir şekilde IŞİD, Nusra Cephesi ve diğer terör örgütleri desteklediklerini belirtti. El Esad Suriye’nin teröre karşı zaferleri ve düşmancı planları çökertmesi ardından herkesin aleni bir şekilde rolünü oynadığını ifade etti.
Dolayısıyla terörü destekleyenlerin sivillerin ABD koalisyonu ya da teröristler tarafından hedef alınmasını kınamalarının beklenmediğini ifade eden el Esad; radikal terörü destekleyen bu taraflardan insani ya da ahlaki bir tutum sergilemeleri, ya da uluslar arası kanunları umursamalarını beklemenin doğru olmayacağının altını çizdi.
Afrin’e Saldırının Başka Hiçbir Anlamı Yoktur
Türkiye rejiminin Halep kırsalının kuzeyi Afrin’e saldırısına ilişkin soruya cevabında ise el Esad; bunun düşmancı bir saldırı haricinde hiçbir şekilde nitelendirilmesinin mümkün olmadığının altını çizdi.
Sözlerine devam eden el Esad bu saldırının Türkiye’nin Suriye’ye saldırısından öte bir şey olduğunu belirten el Esad; Erdoğan’ın Suriye’de krizin ilk başından beri gerçekleştirmeye çalıştığı ‘azledilmiş bölge’ planını hayata geçirmeyi amaçladığını vurguladı. El Esad Erdoğan’ın böylelikle komutası altında bulunan ve destekleyip yönlendirdiği teröristler için güvenli bir bölge temin etmeyi amaçladığını, bu bölgeyi de daha sonra kendisine tabi teröristlerin Suriye ordusu, Suriye devleti ve Suriye halkına karşı saldırılarında hareket noktası haline getirmeyi planladığını kaydetti.
Erdoğan Afrin’i Teröristlerin Hareket Noktası Haline Getirmeyi Planlıyor
Cumhurbaşkanı el Esad fakat ABD’nin daha önce Erdoğan’a bu konuda izin vermediğini belirtirken, Erdoğan’ın daha önce her açıklamasında ve her münasebette bu konuda da ABD’den yardım ve destek istediğine dikkat çekti. Çünkü daha önce ABD ve müttefiklerinin ‘ÖSO’ adıyla bilinen gruplara güvendiklerini ifade eden el Esad; fakat Homs Kenti, Halep ve daha başka bölgelerin terörden kurtarılması ardından ABD ve müttefiklerinin her türlü desteği temin ettikleri ‘ÖSO’ya güvenleri sarsıldığını ve Türkiye rolünün önem kazandığını kaydetti. Bundan sonraki süreçte Türkiye’nin terör örgütlerle rolüne bel bağladıklarını ifade eden el Esad; fakat Deyrezzor Kentinin IŞİD’ten kurtarılması ardından Türkiye’nin direk askeri müdahalesinin batılılara göre zorunluluk kazandığına işaret etti.
Batılılara göre Suriye ve müttefiklerinin terörü yenmelerinin kabul edilemez bir durum olduğunu ifade eden el Esad; Türkiye’nin Afrin’e saldırısının da bu amaçta geldiğini kaydetti. El Esad bu konuda Kürtlerin öne sürülmesinin sadece bir bahane olduğunu, meselenin temelde Kürtlerle ilgisi olmadığını belirtirken, Erdoğan’ın ‘güvenli bölge’ meselesini ilk gündeme getirdiğinde Kürt meselesinin hiçbir şekilde gündeme getirilmediğine dikkat çekti. Erdoğan’ın Kürt meselesini Suriye’nin doğusunda hiçbir şekilde dile getirmediğine dikkat çeken el Esad; bunun da yalan dolanına kanıt olduğunu ifade etti.
Halk güçlerinin Afrin’e girmelerinin gayet normal olduğunu belirten el Esad; herhangi bir dış saldırı olduğunda toplumun muhtelif kesimlerinin dış düşmana karşı bir olmalarının gayet doğal ve meşru olduğunu söyledi.
K.Ö.
https://www.youtube.com/watch?v=ilqa-BirVd8