NEW YORK – Suriye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Beşşar el Caferi; Birleşmiş Milletlerin kuruluşundan bu yana BM misakı ve uluslar arası kanun ve kararları hayata geçirmede başarısız kaldığını belirtti.
BM Güvenlik Konseyinin bugün düzenlediği oturumda konuşan Caferi; Suriye hükümetinin her daim uluslar arası kanun ve kararlara ek olarak BM misakına tam bir bağlılık gösterdiğini vurguladı. Caferi Suriye hükümetinin aynı zamanda Suriye anayasası ve kanunlarına bağlı olduğunu, ulusal ve anayasal sorumluluğu kapsamında Suriye halkı ve topraklarını korumaya çalıştığının altını çizdi.
ABD komutasında teşkil edilen ve IŞİD’e karşı savaştığını iddia ederken aslında IŞİD ve diğer radikal teröristleri koruyup kollayan uluslar arası koalisyon güçlerinin uluslar arası kanunlara aykırı olduğunu bir kez daha ifade eden Caferi; Suriye’nin, bu koalisyonun Suriye halkına karşı katliamlarına ve teröre desteğine son vermek için derhal çözülmesini talep ettiğinin altını çizdi.
Caferi Şam kırsalı Doğu Ğuta’da bulunan teröristlerin masum sivil insanları rehine alıp canlı kalkan olarak kullandıklarını, insani yardımların da onlara ulaştırılmasını engellediklerini belirtti. Doğu Ğuta’da bulunan teröristlerin aynı zamanda Şam ve kırsalında sivil yerleşim alanlarına gelişi güzel saldırılarına dikkat çeken Caferi; uluslar arası toplumun tüm bunları görmezden gelip bu teröristleri korumaya çalışmasının mantıklı olmadığını kaydetti.
Caferi BM raporunda ‘kuşatılmış bölgeler’ teriminin kullanılmasını eleştirirken; Doğu Ğuta’da vatandaşların kuşatılmadıklarını, aksine terör örgütleri tarafından rehine alınıp canlı kalkan olarak kullanıldıklarının altını çizdi. Bu vatandaşlara gönderilen insani yardımların teröristler tarafından gasp edildiğini belirten Caferi; aynı zamanda vatandaşların çıkmaları için temin edilen insani koridorun da teröristler tarafından bombalandığına vurgu yaptı.
Suriye halkının çıkarlarını Suriye hükümetinden daha fazla hiç kimsenin kollayıp savunamayacağını belirten Caferi; nifak ve riyakarlıkla dökülen timsah gözyaşları ve insani durum ticaretinin artık herkes tarafından deşifre edildiğine işaret etti.
Suriye’nin BM Daimi Temsilcisi Caferi; Doğu Ğuta’da insani durumların siyasi ticaretini yapan devletlerin orada bulunan radikal teröristlere silah, mühimmat ve muhtelif tür desteklerini sürdürdüklerine dikkat çekti.
Caferi BMGK’nin 2401 sayılı kararının kesinlikle sivillerin güvenlik ve selameti açısından alınmadığına dikkat çekerken, bu karardan asıl amacın Doğu Ğuta’da bulunan radikal teröristleri koruma ve Suriye ordusunun Doğu Ğuta’da bulunan sivil vatandaşları terörden kurtarma operasyonlarını engellemek olduğunun altını çizdi.
Doğu Ğuta’da bulunan radikal teröristlerin Suriye hükümeti ve ordusunu suçlamak için geniş kapsalı bir şekilde klor içerikli kimyasal madde kullanma hazırlığında olduklarına bir kez daha dikkat çeken Caferi; bunun tehlikesine karşı bir kez daha uyardı. Caferi radikal teröristlerin 13 Mart tarihinden önce provokatör amaçlı bu saldırıyı gerçekleştirmeleri için işverenleri Türkiye rejimi ve Batılı istihbarat cihazlarından kesin ve katı talimatlar aldıklarını ifade etti.
K.Ö.