ŞAM – Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı Homs Kentinde İkrime Semtinde okul çıkışı sırasında masum Suriyeli çocukları hedef alan vahşi terörist cinayet hakkında BM genel sekreteri ve Güvenlik Konseyi başkanına eş iki mektup gönderdi.
Mektupta, silahlı terörist örgütlerin bu defa kurbanları Homs Kentinde İkrime Semtinde okullarından çıkmakta olan masum çocuklara yönelik yeni bir cinayet işlediğini, cinayet sonucu 22’si çocuk 33 vatandaşın şehit düştüğünü, çoğu çocuk 102 vatandaşın yaralandığını ve okulda büyük hasar meydana geldiğine dikkat çekti.
Bakanlık, bir teröristin 1 Ekim 2014 Çarşamba günü Yeni İkrime Okulu önünde bomba düzeneğini havaya uçurması ardından patlatmasından bir kaç dakika sonra aynı teröristin talebe ve ailelerinde daha fazla kurban düşürmek için İkrime el Mekhzumi İlköğretim Okulu önünde giyindiği intihar kemeri ile kendini havaya uçurduğunu kaydetti.
Dışişleri Bakanlığı iki terörist saldırı hakkında elde edilen bütün verilerin bu cinayeti planlayan ve uygulayanın bazı batılı ülkelerin ve onların bölgesel işbirlikçilerinin “Silahlı Ilımlı Muhalefet” ismini vermeyi sevdiği terör örgütleri olduğunu kanıtladığının altını çizdi.
Çocuk ve sivilleri öldürmenin hiç bir başlık altında açıklanamaz bir cinayet olduğunu ifade eden Bakanlık BM’nin temsil ettiği uluslararası toplumun terör örgütlerinin son olarak çocuk okullarını hedef alan terörist saldırılara benzeyen, Suriye’de işlediği cinayetleri kınamaması veya bu örgütleri bu cinayetleri işlemeye cesaretlendirdiğini kaydetti.
Bazı ülkelerin “silahlı ılıman muhalefet” ve “silahlı radikal muhalefet” adlandırmalarıyla ayırım yapmasının sağlıklı mantıkla çeliştiğini vurgu yapan Bakanlık, terörün yaygınlaşmasından ötürü dünyanın yüz yüze kaldığı meseleleri çözmeye yarar vermediğini dile getirdi. Bakanlık Suriye’nin üç yıldan beri bazı ülkelerin terörle mücadele konusunda çifte standart uygulayıp, “silahlı ılıman muhalefete” yardım başta olmak üzere bir çok bahaneyle teröristlere silahlandırma, finans, barınma ve eğitim yardımı vermesinden uyardığını hatırlattı. Bakanlık yıkıma ve masum vatandaşları katletme ve kesmesi için terör örgütlerine açık bir izin vermesinden dolayı bu politikaların hemen durması gerektiğini vurguladı.
Suudi Arabistan’ın ona eğitim kampları açacağını ilan ettiği sözde “Suriye’de Ilıman Muhalefet”in Suriye çocukları ve halkına karşı, vatandaşları kesmekten onların kalplerini dünya gözü önünde yemeye kadar bütün cinayetleri işlediğini vurgulayan Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı, Suriye çocuklarına bütün kinini gösteren terör örgütlerinin ideolojisini ve yöntemini özetleyen Homs’ta okul çocuklarını katletme cinayetinin Suriye’de çocukları hedef lan ilk cinayet olmadığını, daha önce terör örgütlerinin üç yaş altı çocuklara karşı cinayetler işlediğini kaydetti.
Bakanlık, terör örgütlerine bağlı sahte sağlık kurumlarının ve Türkiye Hükümetinin işbirliğiyle üç yaş altı çocukların kurbanı olduğu insani bir felaketin işlendiğini hatırlayan bakanlık, zamanında bozuk ve zehirli kızamık aşısıyla aşılanmaları sonucunda 15 çocuğun şehit düştüğüne, onlarca çocuğun boğulma geçirdiğine dikkat çekti.
Bu terörist saldırıların Suriye şehirlerinin geçen sürede şahit olduğu bombalı terör eylemleri ve saldırılar zincirinin bir halkası olarak gerçekleştiğini beyan eden Bakanlık, bölgenin içerisinden ve dışarısından belli ülkelerden mal, silah, eğitim ve barınak yardımı alan silahlı terör örgütlerinin yerleşim alanlarına havan mermileri atmaya devam ettiklerini belirtti. Bakanlık, sadece Ağustos ve Eylül ayları içerisinde toplam 1887 havan mermisi saldırısı düzenlenmesi sonucunda aralarında kadın ve çocukların olduğu 296 sivilin şehit, 1487 sivilin de yaralı düştüğünü ifade etti.
BM Güvenlik Konseyinin 7. bent altında çıkardığı kararlara dikkat çeken Bakanlık başta; terörist eylemlere finansmanlığı engelleme, terörist örgüt ve elemanlarının mal varlıklarının dondurulması gereğini ifade etti. Uygulayanları ve finanse edenleri suçlayan ve her hangi bir yardım ve yataklık vermeyi kesmekle birlikte ‘Irak ve Şam’da İslam Devleti IŞİD’ ve el Kaide Örgütü ilişkili bütün birey, örgüt, kurum ve varlıklarla mücadeleyi öngören 2003 yılı 1373 sayılı karara dikkat çeken Bakanlık yıkıcı düşünce ve ideolojilerle mücadeleyi öngören 2014 yılı 2170 sayılı kararın altını çizdi. Bakanlık bunların yanı sıra yabancı teröristleri bastırma ve takip etme kararı olmak üzere bu kararların terör eylemler karşısında net bir tavır aldığını, hepsinin uygulayıcı, destekleyici ve finans sağlayıcısına karşı yaptırım öngördüklerini ifade etti.
Bakanlık eş mektuplarını şöyle bitirdi: “Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti, Güvenlik Konseyinden bu cinayet ve terör örgütlerinin işlediği diğer cinayetler karşısında net bir tavır göstermesini, terörle mücadele konusunda aldığı kararlara uygun bir şekilde Homs’ta işlenen terör eylemlerini şiddetli bir şekilde kınamasını talep etti”