ŞAM – Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı dış güçlere tabi terör örgütlerin, işverenleri bu dış güçlerin talimat ve desteği ile Şam ve Dera’da güven içinde yaşayan masum sivil insanları bombalı terör eylemleri ve gaddar füzelerle hedef almaları konusunda BM genel sekreteri ve BMGK başkanına eş iki resmi mektup gönderdi.
BM ve BMGK’nin arşivlerinde resmi bir belge niteliği taşıyan söz konusu mektubunda bakanlık, İsrail, ABD, İngiltere, Fransa, Türkiye, Suudi Arabistan başta olmak üzere belli başlı devletlerin destekledikleri teröristlerin ordu birliklerimiz karşısında ağır kayıplara uğratılmaları gölgesinde masum sivil vatandaşlara karşı gaddar saldırılarını tırmandırdıklarına dikkat çekti. Bu saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere çok sayıda masum sivil vatandaşın şehit veya yaralı düştüklerine vurgu yapan bakanlık, özel ve hizmet kurumları gibi kamu mülklerde meydana gelen hasarların insani durumlara olumsuz etkilerine dikkat çekti.
Bakanlık terör örgütlerin sivillere karşı bombalı eylemleri ve gaddar füze saldırılarını işverenlerin desteği ve talimatlarıyla yaptıklarına vurgu yaparken, bu saldırıların gerilimi azaltma bölgeleri ve çatışmaları durdurma anlaşmasına açık bir ihlal teşkil ettiğinin altını çizdi.
Bakanlık mektubunda BM ve BMGK’den terörü destekleyen ve yönlendiren devletlere karşı caydırıcı icraatlar alınmasını talep ederek, BM ve BMGK’nin terörle ilgili kararlarını dürüst ve ciddi bir şekilde hayata geçirilmesinde görevlerini üstlenmelerini istedi.
Güvenlik birimlerinin bugün Şam’da insani bir faciayı engellediklerine dikkat çeken bakanlık, terör örgütleri ve işverenlerinin Şam’da güven içinde yaşayan masum insanları hedef almak için intihar eylemcileri teröristlerin kullandıkları 3 bombalı araç gönderdiklerine dikkat çekti. Bakanlık güvenlik birimlerinin iki aracı hedefe ulaşmadan önce başarılı bir şekilde imha ettiklerini, üçüncü aracın ise Şam’a girerek intihar eylemcisi terörist tarafından havaya uçurulduğunu kaydetti.
Bakanlık bu saldırıların alışılageldiği gibi Astana görüşmeleri öncesinde geldiğini, ABD’nin de Suriye’ye yönelik tehditleri ve şu an Suriye’ye karşı yürütülmekte olan düşmancı medya hamlesine eş zamanlı geldiğine dikkat çekti. Bu hamlede öne sürülen iddiaların aslı gerçeği olmadığına dikkat çeken bakanlık, gerçeklerin çarpıtılması ve Suriye’ye yönelik tehditlerin savrulmasının IŞİD ve Nusra Cephesi dahil tüm terör örgütlerin ekmeklerine yağ sürme niteliğinde olduğunu vurguladı.
Bakanlık uluslar arası toplumunda teröre karşı mücadelede rolünü alması gerektiğini, terör ve terör destekçilerinin görmezden gelinmesi için hiçbir mantık ya da geçerli nedenin bulunmadığını ifade etti. Terör ve destekçilerini görmezden gelmenin BM ve BMGK’nin karar ve misaklarına apaçık bir ihlal teşkil ettiğini belirten bakanlık, aynı zamanda uluslar arası güvenlik ve istikrara karşı da ciddi bir tehlike teşkil ettiğinin altını çizdi.