Batılılar Ajandalarını Hayata Geçirmede Hiçbir İlkeyi Tanımıyor (video)

Şam – Cumhurbaşkanı Beşşar el Esad Venezüellalı Telesur Kanalına verdiği röportajda; belli başlı devletlerin destek ve yönlendirmeleriyle Suriye ve halkına yönelik uluslar arası savaşın gerçekleri, terörle mücadele ve siyasi çözüme ışık tuttu.

Çünkü Yalanları Deşifre Edilecek

Rusya’nın uyarıda bulunduğu ve Suriye’de silahlı terör örgütlerin yeniden kimyasal saldırıda bulunmaları karşısında alınan önlemlere ilişkin soruya cevabında el Esad; terör örgütlerin daha önce birçok kez Suriye’nin muhtelif bölgelerinde kimyasal silah kullandıklarına dikkat çekti.

El Esad; Suriye’nin her defasında BM ve Uluslararası Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü OPCW’den uluslar arası uzmanların gönderilip soruşturulmasını talep ettiğine vurgu yaparken, Suriye’nin bu taleplerinin her zaman ABD ve müttefikleri diğer devletler tarafından engellendiğini kaydetti. Suriye’nin son olarak İdlib kırsalı Han Şeyhun olayının uluslararası uzmanlar tarafından tarafsız ve dürüst bir şekilde soruşturulmasını talep ettiğini hatırlatan el Esad; bu talebin yine ABD ve müttefikleri tarafından engellendiğini belirtti. El Esad fakat Suriye’nin müttefikleri Rusya ve İran ile Han Şeyhun ve ABD’nin kimyasal silah bulunduğu iddialarıyla bombaladığı Şuayrat Hava Üssünde uluslar arası dakik bir soruşturmanın yapılmasına ısrar ettiklerini ve bu amaçlı çabalarını sürdürdüklerini söyledi.

Han Şeyhun ve Şuayrat Hava Üssünde dakik ve dürüst bir soruşturmanın yapılması gereğinin, ABD’nin ilerleyen süreçlerde bu gibi komplolara başvurma planlarını engelleyeceğine dikkat çeken el Esad; ABD ve müttefiklerinin dakik bir soruşturmanın yapılmasını engellemelerinin ana nedeninin Han Şeyhun ve Şuayrat Hava Üssünde herhangi bir kimyasal maddenin bulunmaması ve yalanlarının deşifre edilmesi olduğunun altını çizdi.

Bir diğer noktanın ise ABD ve müttefiklerinin kimyasal silah iddiaları ve askeri saldırılarının temel hedefinin Suriye’de muhtelif isimler altında faaliyet gösteren terör örgütlere destek olduğunu vurgulayan el Esad; Suriye’nin de bu teröre karşı savaşını azim ve kararlılıkla sürdüreceğini ifade etti.

ABD’liler Sadece Kendi Komploları ve Planlarına Hizmet Edecek Şeyleri Söylerler

ABD’nin, Suriye’nin kimyasal silahlarının tümünü OPCW’ye teslim etmediği ve bu silahların %1’ini sakladığı yönündeki iddialarına ilişkin soruya cevabında el Esad; ABD’nin 2003 yılında sahte belgelerle Irak’ta kimyasal, nükleer ve benzeri kitle imha silahlarının bulunduğu konusunda tüm dünyayı kandırdığını hatırlattı.

El Esad fakat ABD’nin Irak’ı işgal etmesi ardından herhangi bir kimyasal ya da benzeri silahların bulunmadığının net bir şekilde görüldüğünü ve bunun ABD tarafından resmi olarak itiraf edildiğini belirtti.

ABD’li yetkililerin temel özelliklerinden birinin yalan söylemek ve söyledikleri ile uyguladıkları arasında uyuşmazlık göstermek olduğunu belirten el Esad; ABD’lilerin gerçekleri değil, sadece kendi komploları ve planlarına hizmet eden şeyleri konuştuklarını kaydetti.

Gelişmiş Füze Savunma Sistemi Elde Etme Çabaları Gayet Normaldir

Suriye’nin en gelişmiş anti füze savunma sistemleri elde etme hedefine ilişkin soruya cevabında el Esad; Suriye’nin İsrail ile savaş durumunda olduğunu, İsrail’in de var olmasından beri saldırgan bir devlet olduğuna dikkat çekti.

Dolayısıyla Suriye’nin füze savunma sistemine sahip olma arzusunun gayet normal olduğunu belirten el Esad; fakat Suriye’de edat olarak kullanılan teröristlerin İsrail, ABD, Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar tarafından yönlendirilip eğitilmeleriyle olayların ilk başlarından beri Suriye’nin hava savunma sistemlerini sistematik bir şekilde hedef aldıklarını kaydetti. El Esad nitekim bu saldırılar sonucunda Suriye hava savunma sisteminin ciddi bir hasar gördüğünü söyledi.

Sözlerine devam eden el Esad; İsrail’in daimi saldırılarına ilaveten ABD’nin de son olarak Şuayrat Hava Üssüne saldırısı ardından Suriye’nin gelişmiş füze savunma sistemine sahip olma çabalarının gayet normal olduğunu vurguladı.

İsrail Teröre Muhtelif Tür Destek Temin Ediyor

İsrail’in Suriye ve halkını hedef alan savaşta oynadığı role ilişkin soruya cevabında el Esad; İsrail’in direk ve dolaylı bir dizi rol oynadığını belirtti.

El Esad; İsrail’in, teröre karşı etkin bir savaş veren Suriye ordusunun direk bir şekilde hedef almasının yanı sıra Kaide Örgütünün Suriye kolu Nusra Cephesi dahil muhtelif isimler altında faaliyet gösteren terör örgütlere de yine direk ve dolaylı birçok şekilde destek verdiğini kaydetti. İsrail’in terör örgütlere askeri, lojistik ve tıbbi destek verdiğini ifade eden el Esad; İsrail’in Suriye’de teröre desteğinin aleni olduğuna da işaret etti.

ABD’de Başkanın Kendi Politikaları Olamaz

ABD Başkanı Donald Trump’un Suriye ve tüm dünyadaki politikasına ilişkin değerlendirmeleri konusunda soruya cevabında el Esad; ABD başkanının politikaları olmadığını, bu politikaların ABD’de yönetici kurumların ve rejimin politikaları olduğunu ifade etti.

El Esad bu kurumların başında da pentagon ve istihbarat cihazının yanı sıra büyük mali şirketler, petrol ve silah şirketlerinin bulunduğuna, bunlara ilaveten de ABD’de karar mekanizmasına yakın bir kısım lobilerin yer aldığını kaydetti. ABD’de başkanlığa gelecek şahısın işinin de bu politikaları hayata geçirmek olduğunu ifade eden el Esad; ABD’de asırlardır süre gelen bu sistemde başkanın kendi politikası olamayacağını söyledi.

ABD’nin Tek İstediği Boyunduruktur

ABD’nin Demokratik Kore ile açtığı yeni cephenin Suriye meselesine etkileri konusunda bir soruya cevabında el Esad; bunun etkisi olacağına pek inanmadığını, çünkü ABD’nin her daim dünyanın istisnasız tüm devletlerini ele geçirme çabasında olduğunu belirtti.

ABD’nin Avrupa dahil dünyanın hiçbir ülkesini kendine ortak olarak kabul etmediğine işaret eden el Esad; onun istediği ortaklığın boyunduruktan ibaret olduğunu söyledi.

Çin ile Güvenlik İşbirliğimiz Var

Rusya’nın Suriyee oynadığı rolün gayet açık ve net olmasıyla birlikte dünyanın muazzam gücü sayılan Çin’in rolüne ilişkin soruya cevabında el Esad; Rusya ve Çin arasında ortak bir vizyonun bulunmasıyla siyasi bağlamda ortak çalışmalar ve işbirliğinin bulunduğunu ifade etti.

ABD ve müttefiklerinin BMGK aracılığı ile Suriye’ye saldırı girişimlerinin çökertilmesinde Çin ve Rusya’nın rolüne dikkat çeken el Esad; bunun yanı sıra Suriye’ye Türkiye üzerinden yüksek sayıda Çinli teröristin girdiğini belirtti. El Esad Çin’in bu teröristlerin ve genel olarak tüm terörün tehlikesini idrak etmesiyle yine etkin ve ilkeli bir tutuma sahip olduğunu ifade ederken Suriye ile Çin arasında güvenlik işbirliğinin de bulunduğunu açıkladı.

Ajandalarına Hizmet Ettiği Sürece Terörist Saymazlar

ABD ve Batılı medya araçlarının teröristleri ‘ılımlı’ veya ‘radikal’ olarak ayırmalarına ilişkin soruya cevabında el Esad; ne derecede vahşet dolu eylemlerde bulunsalar da ABD ve Batılıların ajandalarına hizmet eden herkesin ‘muhalif’ olduğunu belirtti.
Hesaplarına uyan hiç kimseyi terörist olarak nitelendirmedikleri gibi, onlara göre ajandalarına ve planlarına karşı çıkan herkesin de terörist sayıldığını vurguladı.

En Büyük Acı Beşeri Kayıplardır

Beşeri kayıplara ilişkin resmi veriler olmamasıyla altı yıldır devam eden savaş ardından Suriye’nin durumuna ilişkin soruya cevabında el Esad; en büyük acıyı verenin beşeri kayıplar olduğunu ifade etti. Suriye e tüm bölgede aile bağlarının önemine işaret eden el Esad; dolayısıyla beşeri kayıpların en ağır acılar olduğunu, çünkü bu kayıpları telefi etmenin de mümkün olmadığını söyledi.

Sözlerine devam eden el Esad; savaşta teröristlerin ekonomi ve hizmet altyapısına karşı sistematik saldırılarda bulunmalarıyla oldukça büyük hasar meydana geldiğini belirtti. Suriyelilerin 50 yıldan fazla süre içinde kendi elerliyle yapılandırdıkları altyapıyı yok ettiklerine dikkat eken el Esad; fakat bu yapının temelde yerel olanaklar ve maharetle yapılandırılmasıyla bunu yeniden yapılandırmanın zor olmayacağına işaret etti.

Sözlerine devam eden el Esad; Suriye’nin tarihten beri birinci derecede kendi olanaklarına güvenmesi ve kendi olanaklarıyla yapılandırılmasının bu savaşta mücadele gücünü muazzam şekilde pekiştirdiğini vurguladı.

ABD Koalisyonundaki Hiçbir Devlet Yeniden İmara Katılmayacak

ABD komutasındaki uluslar arası koalisyon içinde Suriye’ye saldıran 86 devletten herhangi birinin Suriye’nin yeniden yapılanmasına katılması konusunda bir soruya cevabında el Esad; doğal olarak bu devletlerden hiç birinin yeniden yapılanma sürecine katılmayacaklarını söyledi.

Sözlerine devam eden el Esad; bu ülkelerin hiç birinin temelde zaten Suriye’nin yapılanmasını istemediklerini, tam aksine yıkılmasını istediklerini ve bu yönde çaba harcadıklarını ifade etti.

Bu ülkelerde bir kısım şirketlerin fırsatı değerlendirme ve ticari amaçlı olarak Suriye’de yatırımlarda bulunma çabalarının olacağına dikkat çeken el Esad; fakat Suriye halkının bu savaşta kendisini hedef alan hiçbir devlet ya da şirketin Suriye’den faydalanmasını kabul etmeyeceğini ifade etti.

El Esad Suriye’de ölüm ve yıkıma katkı sağlayan hiçbir devletin hiçbir zaman yeniden yapılanma sürecine katılamayacağını, bunun da kesin olduğunu söyledi.

Teröristler İstisnasız Her Şeyi Hedef Aldı

Altı yı süren bu savaşa ilaveten Suriye ve halkına uygulanan yaptırımlar gölgesinde ülke genelinde yaşam koşullarına ilişkin soruya cevabında el Esad; bunun doğal olarak bölgeden bölgeye göre değiştiğine işaret etti.

Belli başlı devletlerin destek ve yönlendirmeleriyle faaliyet gösteren teröristlerin Suriye’de istisnasız her şeyi sistematik bir şekilde hedef aldıklarına dikkat çeken el Esad; hizmet kurumları, ekonomi, insan, kültür, tarih, medeniyet, insani değerler ve her şeyi sabote etmeye çalıştıklarını söyledi.

El Esad terör saldırıları sonucunda elektik şebekesi, okullar, hastaneler ve daha başka hizmet altyapısının bir kısım bölgelerde tamamen yok edildiğini belirtti. Bunun sonucunda bir kısım bölgelerde çocukların eğitim ve okullarından mahrum kaldıklarına vurgu yapan el Esad; terör saldırıları nedeniyle bir kısım bölgelerde insanların adeta eski çağların koşullarında yaşadıklarını kaydetti.

Her Daim Cumhurbaşkanı Hissiyatlarımda Halktan Esinlendim

Suriye ve halkına yönelik savaşta baştan beri şahsının hedeflerden biri olmasıyla bunun kendisini ne derecede korkuttuğuna ilişkin soruya cevabında el Esad; kendi şahsı olarak bu konuda hiçbir zaman korkusu olmadığını belirtti.

Sözlerine devam eden el Esad; her daim ana endişesinin vatan ve vatandaşları olduğunu ifade ederken, sonuç itibarıyla savaşın içinde olmasıyla herhangi bir Suriyeli vatandaşın yaşadığı koşul ve endişeleri yaşadığını ifade etti.

Teröristlerin sivil yerleşim alanlarına gelişigüzel füze saldırıları sonucunda hiçbir vatandaşın, bölgenin ya da evin güvende olmadığına dikkat çeken el Esad; vatan mücadelesinin herhangi bir korkunun üstünde olduğunu belirtti. El Esad kendisinin de bu savaş süresince cumhurbaşkanı hissiyatını şahsi duygularından değil de, Suriye halkından esinlendiğini dile getirdi.

Halk Desteği Olmadan Hiçbir Lider Bir Ay Bile Mücadele Edemez

Batılı devletler ve medya araçlarının kendisine karşı propagandaları konusunda bir soruya cevabında el Esad; Batılıların, kendilerine boyun eğmeyen her şahıs ya da devleti şeytan olarak gösterip, ona karşı propaganda yürüttüklerini belirtti.

El Esad Batılıların istedikleri şeyin, kendi ülkesi ve halklarının çıkarlarını değil de onların çıkarları doğrultusunda hareket eden şahıslar ve devletler istediklerini bir kez daha belirtti.

Batılı yetkililer ve medya araçlarına göre kendisinin halkını öldüren kötü bir şahıs olduğunu söyleyen el Esad; oysa ki altı yıldan fazla bir süredir bu denli hırçın bir uluslar arası savaşa karşı mücadelesinde en büyük gücünün kendisini destekleyen halk olduğunun altını çizdi. El Esad gerçekte Suriye halkının desteği olmaksızın hiçbir başkan ya da şahısın değil altı yıl, bir ay bile mücadele etmesinin mümkün olmadığına vurgu yaptı.

El Esad Batılıların yalan ve asılsız iddialarıyla zaman kaybetmenin mantıklı olmadığının bir kez daha altını çizdi.

Terörle Mücadele Tartışma Konusu Bile Olamaz

Tüm bu süreden sonra savaşa son vermek için Suriye’nin yapabileceği şeylere ilişkin soruya cevabında el Esad; Suriye’nin ilk baştan beri bu bağlamda iki temel eksende yürüdüğünü vurguladı.

İlk eksenin terörle mücadele olduğunu ifade eden el Esad; bu konuda da hiçbir taviz ya da ödün vermenin kesinlikle tartışma konusu bile olamayacağının altını çizdi. El Esad silahını bırakmaları koşulunda devletin tüm Suriyelileri affettiğini ve normal yaşamlarına dönmelerine destek verdiğini, fakat silahını teslim etmeyi reddeden ve radikal ideoloji ile teröre devam edenlerle siyasi çözümün hiçbir çekilde mümkün olmadığını kaydetti.

İkinci eksenin ise siyasi eksen olduğunu belirten el Esad; bu bağlamda da muhtelif taraflarla siyasi görüşmelere eş zamanlı olarak muhtelif bölgelerde ayrı ayrı uzlaşma çabalarının yürütüldüğüne dikkat çekti.

El Esad çözüm yönünde Suriye’nin bu iki eksende azim ve kararlılıkla devam edeceğinin altını çizdi.

Suriye Senaryosu Güney Amerika Devletlerinde de Uygulanabilir

Suriye’de uygulanan senaryonun Güney Amerika ülkelerine karşı uygulanması ihtimaline ilişkin soruya cevabında el Esad; bunun gayet mümkün olduğunu belirtti.

El Esad ABD’nin hegemonya sağlamadığı tüm devletlerin bu senaryo için bir potansiyel teşkil ettiğini belirtti.

https://www.youtube.com/watch?v=i1481K19BXY

Check Also

Aksa Tufanı Operasyonu… Bugünün En Öne Çıkan Gelişmeleri

İŞGAL EDİLEN KUDÜS (SANA) – Filistinli direnişinin işgalci İsrail’ın saldırganlıklarına yanıt olarak 7 Ekim’de başlattığı Aksa …