Bağımsızlık Bayramının 71. Yıldönümü

ŞAM – Suriye; yönetimi, ordusu ve halkının azim ve kararlılığı sayesinde 71 yıl önce Fransa işgalinden istiklalini sağlarken; günümüzde de devlet ve halk olarak dünyanın emperyalist ve işgalci güçleri tarafından hırçın bir terör saldırısına karşı yürüyüşünü kahraman Suriye Arap ordusunun etrafında kenetlenmesiyle sürdürüyor.

Suriye ve halkı; kurtuluş bayramının 71. yıldönümünde, ulusal ilkelere bağlı kalarak Suriye’nin toprak ve halk bütünlüğü ile bağımsızlığının mukaddes olduğunu vurguluyor. Fransız sömürgesi karşısında örnek bir sergileyen Suriye ve halkı; şu anda da dünyanın hegemonyacı devletleri ve bölgedeki işbirlikçi rejimlerin edat olarak kullandıkları teröre karşı bu onurlu mücadelesini sürdürüyor.

Bağımsızlık yıldönümü bütün illerde coşkuyla kutlanırken; Suriye Arap ordusu etrafında kenetlenerek taifecilik ve terör ile dış müdahaleler reddediliyor. Bunun yanında ulusal uzlaşmalar ülkenin dört bir yanında devam ediyor.

Suriyeliler bağımsızlık yıldönümünde atalarımızın ve dedelerimizin kanları ve canlarıyla savunduğu ve koruduğu bu kutsal toprakları hiçbir gücün parçalamayacağını vurguluyor.

Bağımsızlığın zaferleri, Suriye’nin haklarına bağlılığını, direnişe verdiği destek, ulusal ilke ve değerleri savunması nedeniyle Batılıların yanı sıra İsrail, Osmanlı hayalleri peşinde koşan ihvancı Erdoğan rejimi ve piyonlardan ibaret bir kısım Arap rejimler dünyanın her yerinden getirilen azılı katiller ve teröristleri Suriye’ye karşı edat olarak kullanıyor. Suriye devletinin bünyesini yıkmak, bölgesel rolünü zayıflatmak içinyenii yöntem ve araçlar kullanıp tüm imkânlarını seferber etmeye çalıştı. Aslında sadece Suriye’yi değil, tüm bölge halklarını hedef alan bu terör ve dış planlar Suriye ve halkının onurlu mücadelesi karşısında yenilgiye uğradı.

Suriye’nin 71 yıl önce yaşadığı koşullarla altı yıldan fazla bir süredir süren koşullar ve yeni düşman arasında basit farlılıklar bulunsa da hedef ve amaçta büyük benzerlikler de bulunuyor. Suriye bugün; vatanı yıkıp parçalamak, halkını da yok etmeyi hedefleyen Batı ve Siyonist silahlarıyla donatılmış bir düşmanla mücadele ediyor.

Suriye ve halkına karşı yürütülen bu savaşta ABD, İsrail, Türkiye, Suudi Arabistan, Katar, Fransa ve İngiltere gibi devletlerin Kaide Örgütünün Suriye kolu Nusra Cephesi ve IŞİD dahil muhtelif isimler altındaki terör örgütlere desteği açık ve nettir. Söz konusu bu devletlerin Suriye ve ordusuna baskı yaratmak için yürüttükleri medya hamleleri, kimyasal silah kullanma iftiraları da ortadadır. Suriye ve halkına karşı savaşta insani ve ahlaki ilkelerden uzak yöntemlere başvuran söz konusu bu taraflar; gerçekleri çarpıtmada hiçbir sınır tanımıyor. Bu bağlamda gerekmesi halinde kadın ve çocuk dahil masum sivil insanları soğuk kanlılıkla toplu bir şekilde de katlediyor.

Suriye ordusunun zafere ulaşma, terörü ve fitne planlarını alt etme gücüne duyulan inanç zorlukların ve ekonomik yaptırımların karşısında sabırla direnen halkın birliği ile pekişiyor. Kahraman ordumuzun kahramanlıkları ve fedakârlıkları, Suriye toprakları ve insani kutsallıklarını savunması hala bölge halkının hafızasında duruyor. Suriye’nin ordu ve halk olarak yürüttüğü savaş tarihte önemli bir dönüm noktası olarak dünya tarafından önemle izleniyor ve takdir ediliyor.

Gözlemciler, Suriye’nin bugün verdiği savaşın şekil olarak değişse de içerik olarak kurtuluş savaşından pek farlı olmadığı üzerinde birleşiyor. Çünkü Suriye’ye silah ve kiralık terörist gönderen dış düşmanın tek hedefi Suriye’yi yıkmak olduğuna dikkat çekiyor.
ABD ve İsrail’in bölge üzerinde hegemonya kurmak ve zenginliklerini ele geçirmek için önünde tek seçenek kalmıştır o da Suriye’yi yıkıp parçalamaktır. Bu da asla gerçekleşmedi ve gerçekleşemeyecektir. Suriye direniş ve mücadelenin sembolü, fedakârlık ve kahramanlığın da örneği olmaya devam edecektir.

Check Also

İsrail’in Sınır Kapılarına Yönelik Saldırganlığı Sonucu Homs Ve Tartus Kırsalındaki Köprülerde Büyük Hasar Oluştu

TARTUS – HOMS (SANA) –  İsrail’in dün geceki menfur saldırganlığı, Homs’un batı kırsalındaki El Dabusiyah, …