İtiraz Edecek Olanlar Teröre Destekleyici Kimliklerini Deşifre Edecekler (video)

CENEVRE – Cenevre’de düzenlenen Suriyeliler arası dolaylı diyalog görüşmelerinin beşinci turunun ilk gününde Beşşar el Caferi başkanlığındaki Suriye Arap Cumhuriyeti heyetinin BM genel sekreterinin Suriye özel temsilcisi Staffan de Mistura ile BM’nin Cenevre’deki binasında toplantısı ardından heyet başkanı Caferi basın konferansı düzenledi.

Basın konferansında Caferi; Cenevre görüşmelerinin beşinci turunun, Nusra Cephesi ve müttefikleri diğer terör örgütlerin Suriye’nin muhtelif bölgelerinde sivil yerleşim alanları ve askeri mevkilere karşı geniş saldırıları gölgesinde başladığına dikkat çekti. Caferi teröristlerin gerek Cenevre’de gerekse Astana’da Suriye’deki krizin siyasi çözümü yönünde herhangi bir çabaya eş zamanlı olarak her daim terör saldırılarını tırmandırdıklarına, dolayısıyla şu anki tırmandırmalarının ilk olmadığına vurgu yaptı.

Saldırıların tırmandırılmasında Nusra Cephesi, Feylak el Rahman ve Ceyşul İslam adlı terör örgütlerin katıldığına dikkat çeken Caferi; tüm bu terör örgütlerin daha önce Suriye ordusuna karşı savaşmalarının yanı sıra kendi aralarında da çatıştıklarını belirtti. Caferi tüm bunların söz konusu terör örgütlerin işverenleri yabancı güçlerin talimatlarıyla meydana geldiğine vurgu yaparken, şimdi de aynı işverenlerin bu terör örgütlere Güvenlik Konseyinin uluslar arası terör örgütleri listesinde yer alan Nusra Cephesi komutasında saldırıları tırmandırma talimatları verdiklerini kaydetti.

Hama kırsalının kuzeyinde yine sivil yerleşim alanları ve askeri mevkilere karşı tırmanan terör saldırılarına Ceyşul Nasır, Feylak el Şam, Ceyş İdlib ve Ahrar el Şam adlarıyla bilinen terör örgütlerin katıldıklarını belirten Caferi; tüm bunların yine Nusra Cephesinin komutası altında bu saldırıları tırmandırdıklarını vurguladı.

Caferi Şam’ın doğusu ve Hama kırsalının kuzeyinde tırmanan terör saldırılarına katılan silahlı grupların büyük çoğunluğunun Astana görüşmelerine katıldıklarının altını çizdi.

Son zamanlarda Nusra Cephesi ve ona başlı olan tüm terör örgütlerin adlarını değiştirmelerinin moda olduğuna dikkat çeken Caferi; bu meselenin ne Şam’da ilgili kurumlar, ne terörle mücadeleye önem veren başkentler, ne de BMGK’nin gözünden kaçmadığına vurgu yaptı.

Caferi muhtelif isimlerde faaliyet gösteren terör örgütlerin şu an Nusra Cephesi çatısı altında toplanmalarının, bulundukları vahşi terör eylemlerini ve çatışmaların durdurulması anlaşmasına ihlallerini örtbas etme amaçlı başarısız bir çaba olduğunun altını çizdi.

İngiltere’de sadece bir teröristin parlamentoya saldırdığında bu teröristi öldürmek için tüm İngiltere’nin olağanüstü duruma geçtiğine dikkat çeken Caferi; Fransa’da da bir teröristin 300’den fazla kurşunla öldürüldüğüne işaret etti. Caferi fakat Şam’da intihar eylemcisi bir teröristin Adliye Sarayında kendini uçurması ve aralarında avukatların bulunduğu onlarca sivil insanın şehit yaralı düşmeleri olayının Batılı medya araçları tarafından cihatçı eylem olarak adlandırılması mantığına dikkat çekti.

Başkent Şam’ın özellikle doğu semtleri olmak üzere muhtelif yerleşim alanları ve ahalilerinin yıllardır gelişigüzel füze ve havan roketleri saldırılarına maruz kaldığına vurgu yapan Caferi; tüm bunların Batılılar ve medya araçları tarafından görmezden gelinmesini eleştirdi.

Teröristlerin saldırılarını tırmandırmalarında hiçbir sınır tanımadıklarına dikkat çeken Caferi; yerleşim binaları, okullar, hastaneler ve her türlü yerleşim alanlarına saldırdıklarını belirtirken, Şam’ın Faris el Huri Caddesinde Zehravi Doğum Hastanesine de saldırdıklarını kaydetti.

Caferi; Suriye heyetinin bugün BM temsilcisi de Mistura ile görüşmesinde terörle mücadele üzerine odaklandıklarını belirtirken, de Mistura’nın isteği üzerine de Astana ve Cenevre görüşmelerinin daha önceki turunda sağlanan sonuçların değerlendirildiğini ifade etti.

Görüşmede Suriye’de yaşananlar konusunda turumun netleştirilmesi amacıyla de Msitura’ya bir dizi sorunun yöneltildiğini belirten Caferi; yarın ki toplantılarda dört paketten biri olan terörle mücadele paketinin ele alınacağını vurguladı.

Caferi; üstüne anlaşma sağlanan dört paketi bölme ya da parçalamanın söz konusu olmadığını, sadece pratiksel gereksinim olmasının yanı sıra bu süre içinde Suriye krizinin en bariz meselesinin tırmanan terör olmasıyla yarın ilk olarak terörle mücadele paketinin ele alınacağını belirtti.

‘Riyad heyeti’ adıyla bilinen oluşum ve terörü destekleyen daha başka tarafların Şam ve Hama kırsalında tırmanan terör saldırılarına ilişkin açıklamalarını eleştiren Caferi; bu açıklamaların, sahiplerinin kimlere bağlı olduklarını net bir şekilde ortaya koyduğunu ifade etti.

Caferi; ‘Riyad grubunun’ Nusra Cephesi ve tırmanan terör saldırılarını öven açıklamalarda bulunmalarıyla, BMGK’nin terörle mücadele konusundaki kararları gereğince bu grubun terörist niteliğinde olduğunu vurguladı.

Meydana gelen terör saldırılarının temel amacının Astana ve Cenevre görüşmelerini baltalamak olduğunun altını çizen Caferi; terör örgütlerinin işverenleri dış güçlerin siyasi çözüm çabalarını desteklediklerini iddia ettikleri bir zamanda edatları olan terör örgütlere talimat verip siyasi çabaları sabote etmeye çalıştıklarını ifade etti.

Caferi mantık sahibi her hükümetin, Suriye’de krizin siyasi çözümü için Astana ve Cenevre’deki siyasi süreçleri desteklemeleri gereğini vurguladı.

IŞİD’e karşı savaştıklarını iddia edenler konusunda ise Caferi; Suriye veya Irak hükümetleri ile koordinasyon olmaksızın hiç kimsenin IŞİD ile savaştığını öne sürmesinin mümkün olmadığını belirtti. Caferi; ABD güçleri komutasında hareket eden silahlı grupların ‘IŞİD’e karşı savaştıkları’ iddiasının kesinlikle doğru olmadığını vurgularken, IŞİD’e karşı savaşanın Suriye ordusu olduğunu ve bu savaşı müttefikleriyle yürüttüğünün altını çizdi.

Caferi Fransa ve İngiltere’nin temelde terörü destekleyen ve gözetleyen ülkeler olduğunu, terörü siyasi silah olarak kullanan Batılı devletlerden sayıldıklarını vurguladı.

Suriye’nin terörle ciddi, dürüst ve gerçekçi bir şekilde mücadele edecek herhangi bir tarafı memnuniyetle karşılayacağını belirten Caferi; bu mücadelenin Suriye’nin egemenliği çerçevesinde ve Suriye hükümeti ile koordinasyon içinde olması gereğini kaydetti.

Caferi Suriye’de bir kısım silahlı gruplara silah desteği temin etme ve Suriye devletine karşı savaşmaya provoke etmenin, terörle mücadeleye hiçbir şekilde hizmet etmeyeceğinin altını çizdi.

Cenevre görüşmelerinin beşinci turunun, daha önce üstüne anlaşılan dört paketi tartışmak için ayrıldığını belirten Caferi; Suriye’de mevcut son durum gölgesinde önceliğin terörle mücadele paketine verileceğini kaydetti. Caferi buna karşı çıkacak ya da itiraz edeceklerin ise; terör destekçisi olduğu kimliğini deşifre edeceğini vurguladı.

https://www.youtube.com/watch?v=Tzs15DMQwK8

Check Also

İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki İmha Savaşının Başlamasından Bu Yana 44.282 Şehit

İŞGAL EDİLEN KUDÜS (SANA) – Filistin Sağlık Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, işgalci İsrail’in Gazze Şeridi’nde …