Saldırıların Tırmanması Arkasında Duranların Amacı Bellidir

ŞAM – Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı; muhtelif isimleriyle terör örgütlerin başkent Şam civarı ve tüm Suriye’de bulundukları terör saldırılarına karşı mücadelede Birleşmiş Milletler ve Güvenlik Konseyini göreve çağırdı.

Bakanlık BM genel sekreteri ve BMGK başkanına bugün gönderdiği ve arşivlerde resmi belge niteliği taşıyan mektubunda; Nusra Cephesi ve müttefikleri diğer terör örgütlerin başkent Şam ve Suriye’nin muhtelif bölgelerine karşı bulundukları terör saldırılara ışık tuttu. Nusra Cephesinin liderliğinde yürütülen bu saldırılarda sivillerin hedef alındığına vurgu yapan bakanlık; teröristlerin bu saldırılarında gelişigüzel olarak füze, havan roketleri, patlayıcı mermiler ve bombalı araçlar kullandıklarını kaydetti. Bakanlık güvenli sivil yerleşim alanlarını hedef alan bu saldırılar sonucunda aralarında çocuk ve kadınların bulunduğu onlarca vatandaşın şehit ve yalı düştüğünü belirtti. Teröristlerin bu saldırılarında büyükelçilik binaları, hastane, okul ve sivil insanların kalabalık olduğu alanları istisna tutmadığına vurgu yapan bakanlık; bunun masum sivil halkın yaşamını gayet olumsuz etkilediğini kaydetti.

Hama kırsalının kuzeyinde de sivil bölgelere ve askeri mevkilere geniş bir saldırı yapıldığına dikkat çeken bakanlık; Nusra Cephesinin komutasında yapılan bu saldırılara Ceyşul İzze, Ceyşul Nasır, Feylak el Rahman gibi silahlı grupların katıldıklarını vurguladı. Bakanlık bu grupların Suriye’de çatışmaların durdurulması anlaşmasına imza atan, Astana ve Cenevre görüşmelerine katılan gruplar olduklarına dikkat çekti. Başkent ve Şam’ın muhtelif sivil yerleşim alanlarını hedef alan füze ve havan roketlerinin %60’ının Ceyşul İslam adlı radikal terör örgütünün yanı sıra yine Astana ve Cenevre görüşmelerine katılan daha başka terör örgütlerin kontrolleri altındaki bölgelerden meydana geldiğine vurgu yapan bakanlık; tüm bunların amacının belli olduğunu ifade etti.

Bakanlık tüm bunların; söz konusu terör örgütleri destekleyen, kollayan ve yönlendiren dış güçlerin Suriye genelinde çatışmaları alevlendirme talimatları verdiklerini net bir şekilde ortaya koyduğunun altını çizdi. Bunun Suriye’de çatışmaların durdurulması anlaşmasına açık bir ihlal ve sabotaj niteliği taşıdığını belirten bakanlık; anlaşmanın Astana ve Cenevre görüşmelerine katılanların yanı sıra BMGK tarafından onaylanmış olduğuna dikkat çekti.

Bakanlık terör örgütleri işverenlerinin talimatlarıyla tırmanan saldırıların, Astana ve Cevevre görüşmelerinin yanı sıra siyasi çözüm yönünde şu ana dek sağlanan sonuçları baltalama amacı taşıdığının kesin bir şekilde tespit edildiğini vurguladı.

Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar rejilerinin tırmandırılan bu saldırılarda parmakları olduğunun kesin bilgilerle tespit edildiğini ifade eden bakanlık; Suudi Arabistan ve Katar’ın son olarak terör örgütlere bu saldırırları tırmandırmaları için milyonlarca dolar para gönderdiklerinin de bilindiğini kaydetti. Bakanlık Türkiye rejiminin son olarak ‘silahlı muhalifler’ heyetinin Astana görüşmelerine katılmasını engellemesiyle birlikte Suudi Arabistan ve Katar’daki resmi medya araçlarının bunu övmelerinin buna net bir kanıt teşkil ettiğine dikkat çekti.

Bakanlık Suriye’nin, terörle mücadele ve teröre desteğin kesilmesinde BM ve BMGK’yi göreve çağırdığının altını çizdi.

Resmi mektubunun sonunda bakanlık; Suriye’nin ülke topraklarının her yerinde teröre karşı savaşını azim ve kararlılıkla sürdüreceğini, buna eş zamanlı olarak siyasi çözüme inancı kapsamında Cenevre görüşmelerinin başarılı olması için gereken özeni göstereceğinin altını çizdi.