ŞAM – Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinden; Türkiye rejiminin Suriye toprakları ve halkına karşı tekrarlana saldırılarına son vermekle birlikte bu rejimin BMGK’nin terörle mücadeleye ilişkin kararlarına bağlı kalmasını sağlamada üstüne düşen sorumluluk ve görevi üstlenmesini bir kez daha talep etti.
Bakanlık BM genel sekreteri ve BMGK başkanına gönderdiği iki resmi eş mektupta Türkiye rejiminin Suriye halkı ve Suriye topraklarına karşı tekrarlanan saldırılarına ışık tuttu. Tekrarlanan bu saldırıların ayrıntıları ve tehlikesine ışık tutan bakanlık; BM ve BMGK’nin bu saldırılara son verilmesinde sorumluluk ve görevini etkin ve tarafsız bir şekilde üstlenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Bakanlık Türkiye rejimine tabi güçlerin 17 Aralık 2016 tarihinde ‘Özgür Suriye Ordusu’ adıyla bilinen terörist grupların eşliğinde Haseke kırsalının Amuda Bölgesine tabi Tuki Köyüne saldırdıklarını kaydetti. Bu güçlerin 11 Ocak 2017 tarihinde yine Haseke İline tabi Amuda Bölgesinin Hırza Köyünün kuzeydoğusuna ağır iş makineleri geçirdiklerine dikkat çeken bakanlık; bu makinelere türk sınır güçlerinin eşlik ettiğini ifade etti. Bakanlık Türkiye rejimine tabi güçlerin 14 Ocak 2017 tarihinde de Halep kırsalının Afrin Bölgesinde Arap Cuma Köyünde yine Suriye topraklarına girdiklerini kaydetti.
Türk güçlerin 14 ila 15 Ocak 2017 tarihlerinde yine Halep kırsalı Afrin Bölgesinin Kırmatlak veHazafiye köylerine girdiklerine dikkat çeken bakanlık; beraberlerinde giren iş makinelerinin iki köyde 2500’den fazla zeytin ağacını söküp tarım arazilerini sabote ettiklerini belirtti. Bakanlık Türk güçlerin aynı tarihte ve aynı bölgenin Arap Boran Köyü yakınlarında Suriye topraklarına el koyup 100 metre derinlikte 600 metre uzunlukta dikenli tel koyduğunu ifade etti.
Bakanlık Türk güçlerin 16 Ocak 2017 tarihinde Haseke kırsalının Cevvadiye Nahiyesinin Ateba Köyü mukabilinde iş makinelerinin eşliğinde girdiklerine de dikkat çekti. 22 Ocak 2017 tarihinde benzer bir ihlalde Türk güçlerinin Halep kırsalı Bülbül Nahiyesinin Heykeli Köyü mukabilinde yine 300 metre derinliğinde iş makineleriyle müdahale ettiklerini ifade eden bakanlık; İdlib kırsalı Harem Bölgesinde de yaklaşık 6 dönüm araziye el koyduklarını belirtti. Bakanlık Türk güçlerin yine İdlib kırsalı Hurbat el Cavz, Zovk Nasıra ve Hayta köylerinde de Suriye topraklarına saldırdıklarını kaydetti.
Bakanlık resmi mektubunda ayrıca Türkiye rejiminin Halep kırsalı Tel Refat Beldesinin kuzeyi Cetrar Bölgesinde askeri bir üs inşa ettiğini, burada da Türk komutanlar ve terör örgütlere ait cephane ve karargahlar inşa ettiğini ifade etti. Türkiye güçlerinin yine Halep kırsalı Ezaz Bölgesinin Kelcibrin Köyünde de arazileri sabote edip el koyduklarına dikkat çeken bakanlık; burada da Türk güçleri ve terör örgütlere üs inşa etme hazırlığı yaptığını ifade etti.
Bakanlık Türkiye güçlerinin 5 Şubat 2017 tarihinde Halep kırsalının Afrin Bölgesi Bülbül Nahiyesinde 300 metre derinlikte 3 km uzunlukta Suriye topraklarını ihlal ettiğini belirtti.
Türkiye rejiminin Suriye topraklarına karşı bu ihlallerinin tehlikesine dikkat çeken bakanlık; tüm bunların söz konusu rejimin altı yıla yakın süredir Nusra Cephesi ve IŞİD dahil muhtelif isimler altında faaliyet gösteren terör örgütlere askeri, lojistik ve daha muhtelif desteği kapsamında geldiğinin altını çizdi.
Bakanlık aynı zamanda Türkiye rejiminin Suriye ve sınır bölgelerde arazileri olan Suriyelilerin arazilerine el koyup terörle mücadele bahanesi altında bulunduğu ihlallerin gün ışığı gibi ortada olduğunun altını çizdi.
Türkiye rejiminin Suriye ve halkına yönelik bu ihlal ve saldırılarının BM misakının yanı sıra uluslar arası kanun ve kararlara aykırı olduğunun altının çizen bakanlık, bunun komşuluk ilişkilerine de aykırı olduğunu vurguladı.
Bakanlık resmi mektubunun sonunda BM ve BMGK’den bir kez daha Türkiye rejiminin bu kanunsuz tutumlarına son verilmesinde üstlerine düşen misyon ve görevi etkin bir şekilde yerine getirmelerini talep etti.