ŞAM (SANA) – ABD Senatosu, Savunma Bakanlığı bütçe tasarısında yer alan ve yıl sonuna kadar “Sezar Yasası”nın kaldırılmasını öngören maddeyi çoğunlukla kabul ederek, Devrik rejimin uygulamaları nedeniyle Suriye’ye uygulanan yıllardır süren ağır ekonomik yaptırımların sona ermesinin önünü açtı.
2019 sonlarında kabul edilen ve “Suriye Sivil Koruma Yasası” ya da bilinen adıyla “Sezar Yasası”, devrik rejim hapishanelerinden sızdırılan belge ve fotoğraflara dayanıyordu. Bu belgeler, devrim rejimin tutuklulara yönelik insanlık suçlarını belgeleyerek, yasa 2020’de yürürlüğe girdi. ABD’nin uyguladığı yaptırımların bir parçası olan bu yasa, rejime baskı yapmak, mali, ekonomik ve siyasi izolasyonunu artırmak, destekçilerini cezalandırmak ve devrik rejimi 2254 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararına dayalı siyasi çözüme zorlamak amacıyla hazırlanmıştı.
Devrik Rejime Suçlarını Durdurma Baskısı
Yasa, savaş suçlarına karışmış Devrik rejim kişileri ve kurumlarının varlıklarının dondurulmasını, finansal işlemlerin yasaklanmasını ve 10 yıllık ekonomik yaptırımların uygulanmasını öngörüyordu. Ayrıca, yasada, devrik rejimle bağlantılı olan ya da güçlü kişilerle finansal ilişki kurulması engellendi; enerji, havacılık, inşaat ve bankacılık gibi sektörlerde rejimle iş yapan Suriye ve yabancı taraflara yaptırımlar getirildi.
Devrik rejim, yasa maddelerinden kaçmak için “yeniden imar” projeleri üzerinden hamleler yapmaya çalıştıysa da yasa, bu projelerde yer alan herkesi cezalandırmaya yönelik katı hükümler içeriyordu. Yasa, bazı insani işlemler; gıda, ilaç ve tıbbi malzeme temini gibi konularda Suriye halkının korunması için istisnalar da getirdi.
Suriye Diplomasisinin Kritik Rolü
Suriye diplomasisi, uluslararası güvenin yeniden inşasına ve ülkeye uygulanan yaptırım sisteminin çözülmesine yönelik kademeli ve gerçekçi bir siyasi stratejiyle “Sezar Yasası”nın kaldırılmasında önemli bir rol oynadı. Gerilimi artırmayan, diyalog ve açılıma dayalı bir söylem benimsendi, ulusal egemenlik vurgulandı ve dış müdahaleye karşı duruldu. Bu yaklaşım, özellikle ABD Kongresi içinde yaptırımların etkinliğinin yeniden değerlendirilmesinde olumlu sonuçlar doğurdu.
Ayrıca, Suriye diplomasi kurumu, ABD’deki Suriye diasporası ve özellikle Suriye-Amerikan Konseyi ile koordinasyon içinde çalışarak Kongre üyeleri üzerinde baskı oluşturdu; yaptırımların Suriye halkı üzerindeki insani etkisini belgeleyen raporlar sundu. Bu da Washington’daki siyasi ortamda değişime yol açtı.
Yıkılanların Yeniden İnşasına Kapı Açıldı
“Sezar Yasası”nın kaldırılması, yıllar süren izolasyonun ardından başta Arap ve Batılı ülkelerden yabancı yatırımcıların Suriye pazarına dönmesinin önünü açacak. Enerji, inşaat ve bankacılık gibi kritik sektörlerdeki kısıtlamalar kaldırılarak özellikle zarar görmüş şehirlerde yeniden imar projeleri hız kazanacak. Yabancı para girişinin artmasıyla Suriye lirasının döviz kuru iyileşerek vatandaşların satın alma gücünde pozitif etkiler yaratacak.
Yasa iptal edilerek yurt dışındaki Suriyelilerin ülkeye para transferleri kolaylaşacak, bu da yerel ekonomiye destek olacak; Suriye diasporasının ülkede yatırım ve geri dönüşü teşvik edilecek. Uluslararası yardım kuruluşları da yaptırımlardan korkmadan Suriye’de faaliyetlerini genişletebilecek. Tüm bunlar, ekonomik durumu iyileştirip yaptırımların yol açtığı günlük zorlukları azaltacak.
“Sezar” takma adı, 2013’te Devrik rejimden kaçan ve yanında Suriye hapishanelerindeki işkence ve insan hakları ihlallerini gösteren 55 bin fotoğrafı getiren askeri polis adli kanıtlar bölüm başkanı Farid Mazloum’a ait. Fotoğraflar ABD Senatosunda gösterilmiş, dünya çapında tepki çekmiş ve Suriye’de savaş suçları inceleme komitesinin delili olarak kabul edilmiştir.