ŞAM (SANA) – Şam’da sürdürülen Ağabani üretimi, Suriye’nin en köklü geleneksel zanaatlarından biri olarak öne çıkıyor. El baskısı ile ipek nakışını bir araya getiren bu zanaat, estetik değeri yüksek ve özgün ürünler ortaya koymasıyla tanınıyor.
Modern endüstriyel üretim tekniklerinin yaygınlaşmasına rağmen Ağabani, bugün hâlâ tamamen el işçiliğine dayalı, belirli ve titizlikle uygulanan aşamalarla üretilmeye devam ediyor.
-Ağabani Üretim Aşamaları
1990’lı yıllardan bu yana Ağabani alanında çalışan usta Vesim Debane, SANA muhabirine yaptığı açıklamada üretim sürecini ayrıntılarıyla anlattı.
Debane, üretimin kumaş seçimiyle başladığını ve dayanıklılığı ile nakışa uygunluğu nedeniyle genellikle %100 keten veya keten–pamuk karışımı kumaşların tercih edildiğini belirtti.
İlk aşamada kumaşlar hazırlanıp sınıflandırılıyor, ardından geleneksel motiflerin oyulduğu ahşap kalıplar kullanılarak el baskısı yapılıyor. Bu baskı, kumaşın tüm yüzeyine dikkatle uygulanarak parçaya klasik Ağabani görünümünü kazandırıyor ve nakış aşamasına zemin hazırlıyor.
Debane, baskı işlemi tamamlandıktan sonra kumaşların nakış ustalarına teslim edildiğini, bu aşamada beyaz ya da altın tonlarında ipek iplikler ile renk dayanımı yüksek, %100 polyester ipliklerin kullanıldığını ifade etti.
Nakış işlemi, modern otomatik makinelerden farklı olarak, manuel çevirmeli ve “Singer” tipi olarak bilinen dikiş makineleriyle gerçekleştiriliyor.
Nakış ustası, baskı çizgilerini takip ederek Ağabani’ye özgü parlaklığı ve karakteristik motifleri ortaya çıkarıyor.
Debane, bu aşamanın yüksek deneyim, sabır ve hassasiyet gerektirdiğini; işin metre üzerinden yapıldığını ve ücretlendirmenin harcanan emeğe göre belirlendiğini vurguladı. El işçiliğinin, Ağabani’nin temel değerini oluşturduğunun altını çizdi.
-Renk ve Kimlik
Usta Muhammed Hindi ise renklerin Ağabani’nin kimliğinde belirleyici bir rol oynadığını ifade etti.
Hindi, temel kumaş renkleri olarak krem ve beyaz tonlarının kullanıldığını, kırmızı, lacivert ve zeytin yeşili ipliklerin ise farklı etkinlikler ile yerel ve uluslararası pazar taleplerine uygun estetik dokunuşlar sağladığını söyledi.
-Nihai Ürünün Şekillendirilmesi
Hindi, nakış işlemi tamamlandıktan sonra parçaların kesilip dikildiğini ve masa örtülerinden altı metreye kadar uzun şeritlere, yemek masası takımlarından peçetelere, tabak altlıklarından erkek ve kadın cübbelerine kadar geniş bir ürün yelpazesine dönüştürüldüğünü belirtti.
-Yerel Sınırları Aşan Bir Zanaat
Ağabani üretiminin yalnızca yerel pazarla sınırlı kalmadığını vurgulayan Hindi, Avrupa ve ABD pazarlarında bu ürünlere sanatsal ve kültürel değerleri nedeniyle artan bir ilgi olduğunu ifade etti. Bu ilginin, üreticileri Şam zanaatini yüzyıllardır ayırt eden geleneksel yöntemlerden ödün vermeden üretimi geliştirmeye teşvik ettiğini dile getirdi.
-Mirasın Korunması
Debane ve Hindi, zanaatkârların desteklenmesinin ve yeni bir kadın kuşağının bu alanda eğitilmesinin Ağabani’nin sürekliliği açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekti.
Ağabani’nin yalnızca bir el işi değil, aynı zamanda Suriye’nin kültürel derinliğini yansıtan sanatsal ve ulusal bir kimlik olduğunu vurguladılar.
Yüzlerce yıllık geçmişe sahip olan Şam’ın Ağabani üretimi, kentin kültürel kimliğiyle özdeşleşmiş bir geleneksel zanaat olarak, ustadan çırağa aktarılarak günümüze ulaşmış; modern endüstriyel yöntemlere rağmen sanat ve kültürün simgesi olarak varlığını sürdürmüştür.

