PARİS (SANA) – Fransız gazetesi “Libération”, Esed rejiminin hapishanelerini, silahsız bir halka karşı yürütülen 21. yüzyılın en büyük sistematik ölüm projesi olarak nitelendirdi. Gazete, bu dehşet verici cezaevlerinin, Esed rejiminin suç dolu döneminde gelişen ölüm endüstrisinin farklı yüzlerini gözler önüne serdiğini vurguladı.
Gazetenin internet sitesinde yayımlanan araştırmada, rejimin devrilmesinin ardından hapishanelerin kapılarının açılmasıyla ortaya çıkan korkunç tablo anlatıldı. Libération, bunun yüzyılın en kapsamlı insan imha projesi olarak tanımlanabileceğini belirtti.
Gazete muhabiri Arthur Sarradin, rejimin yıkılmasının ardından binlerce Suriyelinin kayıplarını aramak için hapishanelere girdiğini ve tanık olduğu manzaraları “Gölgede Bir İsim” adlı kitabında belgelediğini aktardı. Sarradin, rejim hapishanelerindeki cehennemi, sistematik işkenceleri ve mahkûmların maruz kaldığı öldürme uygulamalarını detaylı biçimde anlattı.
Libération, rejim döneminde hapishanelerin, Suriyelileri sistematik işkence, aşağılamalar ve keyfi tutuklamalarla boyun eğdirmenin temel aracı haline geldiğini belirtti. Özellikle Seydnaya Hapishanesi, hem Suriyeliler hem de dünya kamuoyu için vahşetin simgesi haline geldi.
Gazete ayrıca, rejimin Suriye genelinde yüzlerce gizli gözaltı merkezi ve cezaevi işlettiğini ve buralarda kadınlar ile çocukların dahi tecavüz ve işkenceyle ölüme maruz kaldığını bildirdi.
Rejim hapishanelerinden kurtulanların ve hala kayıplarının akıbetini bilmeyen ailelerin tanıklıkları, Suriye’nin yeni döneminde hesap verebilirlik ve hakikat arayışı için kapı aralıyor. Artık, cezaevi duvarlarının ardında işlenen suçlar gizli kalmıyor; kolektif hafızada adalet talebi olarak yerini alıyor.
Cumhurbaşkanı Ahmed El-Şara, 17 Mayıs’ta yayımladığı bir kararnameyle, “Ulusal Kayıplar Kurumu” adında bağımsız bir yapı oluşturdu. Bu kurum, on binlerce kayıp ve zorla kaybedilen kişinin akıbetini ortaya çıkarmayı, ailelerine hukuki ve insani destek sağlamayı amaçlıyor.