NEWYORK (SANA) – Suriye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi İbrahim Olabi, ülkesinin İsrail işgal otoritelerinin Suriye topraklarına yönelik saldırılarını meşrulaştırma çabalarını kararlılıkla reddettiğini belirtti.
Olabi, ayrıca Suriye’nin Gazze Şeridi’nde ateşkes ilanını memnuniyetle karşıladığını ve bunun Filistinli sivillerin acılarının hafifletilmesine katkı sağlamasını temenni ettiğini kaydetti.
Orta Doğu’daki durum ve Filistin meselesine ilişkin düzenlenen BM Güvenlik Konseyi oturumunda yaptığı açıklamada Olabi, “Savaşı ve onun acılarını yakından tanıyan bir halk olarak, Suriye Arap Cumhuriyeti Gazze Şeridi’nde ilan edilen ateşkesi memnuniyetle karşılamakta. Bu gelişmenin Filistinli sivillerin acılarının son bulmasına, acil insani yardımların ulaştırılmasına ve bölgesel istikrara zemin hazırlayacak bir sürecin başlamasına katkı sunmasını ummaktadır.” dedi.
Olabi, ateşkesin korunmasının ve İsrail işgal makamlarının Gazze Şeridi’ne yönelik yeni saldırılara yeniden başlamasının engellenmesinin önemine dikkat çekti. Ayrıca Katar Devleti, Mısır Arap Cumhuriyeti, Amerika Birleşik Devletleri ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bu anlaşmaya ulaşılmasında oynadıkları yapıcı arabuluculuk rollerine Suriye’nin takdirini ifade etti.
Olabi sözlerini şöyle sürdürdü: “Suriye halkı, ülkesini yeniden imar etme, uzun yıllardır süren acılara son verme ve güvenlik ile istikrara kavuşma sürecine odaklanmışken, İsrail işgal makamları 1974 tarihli Ayrıştırma Anlaşması’nı sürekli ihlal ederek Suriye halkına karşı düşmanca uygulamalarını sürdürmektedir.”
Olabi, son aylarda işgal güçlerinin BM Gözlem Gücü (UNDOF) faaliyet alanı olan ayrıştırma bölgesine girerek burada on yeni mevzi inşa ettiğini, ayrıca Suriye’nin güneyine geniş çaplı şekilde sızarak askeri kontrol noktaları kurduğunu, verimli tarım arazilerini, ormanlık alanları ve doğal rezervleri tahrip ettiğini, bunun da bölge halkının geçim kaynaklarını tehdit ettiğini ve güney Suriye’deki barış ve istikrarı riske attığını belirtti.
“Suriye, İsrail işgal makamlarının saldırılarını haklı göstermeye yönelik tüm bahaneleri kesin bir şekilde reddetmektedir” diyen Olabi, bu saldırıların Suriye’nin egemenliğini ihlal ettiğini, ülkenin güvenliği ve toprak bütünlüğü açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu, dolayısıyla işgalci tarafın bu ihlallerin tüm sorumluluğunu taşıdığını vurguladı.
Olabi, Birleşmiş Milletler ve Güvenlik Konseyi’ni İsrail’in saldırgan uygulamalarını durdurmak, bu ihlallerin tekrarını önlemek ve işgalci makamları Suriye topraklarından —işgal altındaki Golan Tepeleri de dâhil olmak üzere— tamamen çekilmeye zorlamak için kararlı adımlar atmaya çağırdı.
Ayrıca Olabi, “Suriye son aylarda İsrail ile ciddi görüşmeler yürütmektedir. Bu da, Suriye’nin çatışma yerine barışçıl ve diplomatik yolları öncelik olarak belirlediğini göstermektedir. Ancak İsrail’in ileri sürdüğü güvenlik endişeleri, yalnızca Suriye topraklarındaki yasadışı askeri varlığı ve ekonomik ile su kaynakları üzerindeki kontrolü şeklinde ortaya çıkmaktadır. Bu durum, devlet egemenliğinin ve uluslararası hukukun açık ihlalidir” dedi.
Olabi, “Gerçek güvenlik ve istikrar arayışı güç ve tahakkümle değil, diyalog yoluyla sağlanır. İşgalin ve fiili durum politikalarının sürdürülmesi ise sadece daha fazla gerginliğe yol açar ve barışın inşası için mevcut fırsatları ortadan kaldırır.” ifadelerini kullandı.
Olabi, Ateşkes Gözlem Gücü (UNDOF) ve Ateşkes Denetim Örgütü (UNTSO) dâhil olmak üzere BM gözlem misyonlarının çalışmalarının sürdürülmesinin ve desteklenmesinin önemini vurguladı. Bu misyonların, İsrail’in tekrar eden ihlallerini etkin şekilde izlemesi ve Güvenlik Konseyi’ne zamanında rapor etmesi gerektiğini belirtti.
Ayrıca UNDOF’un bütçe kesintilerinden olumsuz etkilenme ihtimalinden duyduğu endişeyi dile getiren Olabi, bu misyonun görevini eksiksiz yerine getirebilmesi için gerekli kaynakların sağlanmasının zorunlu olduğunu vurguladı.
Suriye’nin BM Daimi Temsilcisi açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Suriye, Trump tarafından ilan edilen ‘Kalıcı Barış ve Refah’ girişimiyle oluşan ivmeyi, halkların meşru haklarına saygı gösteren, adil, kapsamlı ve sürdürülebilir bir barışın tesisi yönünde tarihi bir fırsat olarak görmektedir.”
Olabi, Suriye açısından barış yolunun net olduğunu belirterek, “Barış ancak Suriye’nin egemenliğine tam saygı, uluslararası meşruiyet ilkelerine sıkı bağlılık ve işgal altındaki tüm Arap topraklarından —Suriye Arap Cumhuriyeti’nin ayrılmaz bir parçası olan ve daima Suriye’ye ait kalacak Golan dâhil— tam çekilme ile mümkündür.” ifadelerini kullandı.
