ŞAM (SANA) – Suriye Enformasyon Bakanı Hamza El-Mustafa, güvenlik ve savunma güçlerine yönelik saldırıları kınayarak, bu eylemlerin Suriye’nin ulusal birliğini hedef alan başarısız girişimler olduğunu vurguladı.
Bakan El-Mustafa, X platformunda yayımladığı mesajlarda, görevleri sırasında hayatını kaybeden güvenlik ve savunma personeline rahmet, yaralılara ise acil şifa dileğinde bulundu. Özellikle bazı gazetecilerin bilinçli ve sistematik şekilde hedef alınmasını güçlü ifadelerle kınadı.
El-Mustafa, bazı çevrelerin özgürlük ve barışçıl protesto söylemini istismar ederek, mezhepçi ve bölücü projeleri gizlemeye çalıştığını belirtti. Bu grupların, Suriye devriminden semboller ödünç alarak meşruiyet aradığını, ancak uygulamada devrik rejimin baskıcı yöntemleri yeniden ürettiğini ifade etti.
Bakan, “Bu girişimler devrimle hiçbir ortak payda taşımıyor; aksine, Suriyelileri yıllarca öldüren ve bunu hayali mağduriyetlerle meşrulaştıran devrik rejimin ve onun kalıntılarının yöntemlerini taklit ediyor” değerlendirmesinde bulundu.
El-Mustafa, yeni Suriye’nin ifade özgürlüğünü ve barışçıl protesto hakkını ahlaki bir kazanım ve modern devletin temeli olarak gördüğünü, ancak ülkenin birliği ve halkın bütünlüğünün tartışma konusu olmayan ulusal bir ilke olduğunu vurguladı.
Bu çerçevede devletin, geçmişin derin yaralarına rağmen kapsayıcı siyasi yaklaşımlar benimsediğini belirten El-Mustafa, Suriye’nin bugün, ülkeyi onlarca yıl ayakta tutmak uğruna yakıp yıkan Esed ailesinin bıraktığı ağır mirası aşmaya çalıştığını söyledi.
Bakan, bu uzlaştırıcı yaklaşımın toplumda geniş karşılık bulduğunu ve birçok sorunun çözümüne katkı sağladığını; ancak bazı çevrelerin, belgelerle ortaya çıkan şekilde, Suriye’yle ilgisi olmayan dış projelere bağlı kalmayı sürdürdüğünü kaydetti.
“Elimizdeki her kriz, bizi bölmeye çalışan projelerle, halkın yararına olan yolları ayırt etme fırsatı sunuyor” diyen El-Mustafa, Suriyelileri bölünmeyi reddetmeye ve herkes için ortak bir vatan fikri etrafında birleşmeye çağırdı.
8 Aralık 2024’te devrik rejimin çöküşünün ardından, bu rejimle bağlantılı bazı grupların devam eden siyasi ve kurumsal dönüşümü reddettiği; bölücü sloganlar altında sokakları şiddete sürüklemeye çalıştığı ve protestoları güvenlik güçlerine saldırmak ile kamu mallarına zarar vermek için sivil bir örtü olarak kullandığı ifade ediliyor.