ŞAM (SANA) – Katar’ın başkenti Doha’da, geniş bir uluslararası katılımla düzenlenen 2. Küresel Sosyal Kalkınma Zirvesi bugün başladı.
Zirvenin açılış konuşmasını yapan Katar Emir’i Şeyh Temim bin Hamad Al Sani, 30 yıl sonra düzenlenen bu toplantının, ülkeler arasındaki dayanışma ve iş birliği ruhunu yeniden canlandırmak açısından büyük önem taşıdığını belirtti.
Katar’ın Sosyal Kalkınma Stratejisi ve Uluslararası Destek Çağrısı
Emir Temim, Katar’ın “Destekten Güçlendirmeye” sloganıyla başlattığı ulusal stratejinin, sosyal kalkınmanın bir tercih değil, bir zorunluluk olduğunu vurguladı.
Kalkınma ile istikrarın temeli arasındaki ilişkiye dikkat çeken Emir, ayrıca uluslararası topluma, Filistin halkına destek verme, Gazze Şeridi’nin yeniden inşasına katkı sağlama ve Sudan’daki savaşın sona erdirilmesi için çaba gösterme çağrısında bulundu. Barış ve istikrar olmadan sosyal kalkınmanın mümkün olamayacağına dikkat çekti.
Doha Bildirgesi ve Sosyal Kalkınma İçin Net Yol Haritası
Zirve kapsamında kabul edilen “Doha Bildirgesi”, yoğun istişarelerin ardından yoksulluk, dışlanma, işsizlik gibi konularda hedeflenen sosyal kalkınma için net bir yol haritası çiziyor.
Emir Temim, Katar’ın Birleşmiş Milletler ile kurduğu yakın stratejik ortaklıktan gurur duyduklarını ve ülkesinin uluslararası taahhütlerini her zaman yerine getirdiğini ifade etti.
Guterres: 700 Milyon Kişi Aşırı Yoksulluk İçinde
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres, zirvenin savaşlar, yoksulluk, açlık, göç ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin yavaş ilerlemesiyle dolu zorlu bir dönemde yapıldığını belirtti.
Guterres, dünyada 700 milyon kişinin aşırı yoksulluk içinde yaşadığını ve milyonlarca insanın herhangi bir sosyal güvenceye sahip olmamasından üzüntü duyduğunu dile getirdi. Ayrıca, dijital uçurumun kapatılması, teknoloji ve yapay zeka alanlarında beceri kazanmanın önemi ve gelişmekte olan ülkeler için iklim değişikliğiyle mücadele adına yıllık 1,3 trilyon dolarlık bir finansman planı oluşturulması gerektiğini vurguladı.
Guterres, insan haklarına ve demokratik değerlere saygının önemini, nefret söylemine karşı durulmasının gerekliliğini de ifade etti.
Zirveye 8 Binden Fazla Katılımcı
Üç gün sürecek zirveye, devlet ve hükümet başkanları, bakanlar, Birleşmiş Milletler temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler, özel sektör ve gençlik temsilcileri de dahil olmak üzere 8 binden fazla kişi katılıyor. Zirvenin amacı, sosyal adalete olan küresel bağlılığı yenilemek ve bu bağlılığı, insanı sürdürülebilir kalkınma sürecinin merkezine koyan somut adımlara dönüştürmektir.
Zirve Sonunda “Doha Siyasi Bildirgesi” Bekleniyor
Zirvenin sonunda, yoksulluğun ortadan kaldırılması, herkes için insana yakışır iş olanaklarının sağlanması ve sosyal kapsayıcılığın güçlendirilmesi arasındaki bağlantıyı yeniden teyit eden “Doha Siyasi Bildirgesi”nin kabul edilmesi bekleniyor. Bu bildirge, zirvenin temel hedeflerinin somut bir şekilde ortaya konmasına olanak sağlayacak.