HALEP (SANA) – Suriye’nin kuzeyindeki Halep kentinde yer alan Halep Kalesi, 2024 yılının sonlarında kentin devrimciler tarafından kurtarılmasıyla birlikte, yalnızca askerî değil; tarihî, siyasi ve sembolik açıdan da yeni bir dönemin simgesi hâline geldi. Kalenin yeniden kente ve halkına dönmesi, Halep’te egemenliğin ve karar alma iradesinin yeniden tesis edildiğini gösteren güçlü bir mesaj olarak değerlendiriliyor.
Kentin merkezine hâkim bir tepede yükselen Halep Kalesi, dört bin yılı aşkın kesintisiz tarihiyle Aramilerden Romalılara, İslam hilafetlerinden modern döneme kadar birçok medeniyetin izlerini taşıyor. Kale, tarih boyunca yalnızca bir savunma yapısı değil; siyasi otoritenin, ticaret yollarının ve kentsel yaşamın merkezlerinden biri oldu.

Halep Eski Kenti’nin UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alması, kalenin insanlık tarihindeki ortak hafızadaki yerini daha da pekiştirirken, Halep’in yüzyıllar boyunca ticaretin, kültürel etkileşimin ve çokkültürlü yaşamın kesişme noktası olduğunu da ortaya koyuyor.
- Savaş ve Deprem Sonrası Direnen Bir Sembol
Savaş yıllarında kale ve çevresi ağır bombardımanlara maruz kaldı; uzun süre çatışma hattında kaldı ve ciddi yapısal hasar gördü. 2023’te meydana gelen deprem ise bu tarihî yapıda yeni tahribatlara yol açtı. Buna rağmen Halep Kalesi, Halep halkı ve tüm Suriyeliler için kentin kimliğiyle özdeşleşmiş sembolik değerini korumayı sürdürdü.
- Kurtuluşun Anlamı: Askerî Başarıdan Daha Fazlası
2024’te kalenin kurtarılması, yalnızca stratejik bir noktanın ele geçirilmesi olarak görülmüyor. Bu gelişme, uzun yıllar süren baskı, çatışma ve yıkım döneminin sona erdiğinin; Halep’in ulusal yaşam içindeki doğal ve tarihsel rolüne geri döndüğünün sembolü olarak değerlendiriliyor.

Kalenin yeniden halka açılması, önceki yönetimin ulusal semboller üzerindeki tekelinin sona erdiğini ve tarihin siyasi amaçlarla istismar edilmeden, doğal bağlamında bugüne yeniden bağlandığını ifade ediyor.
- Manevi ve Siyasi Yansımalar
Manevi açıdan Halep Kalesi’nin kurtarılması, kuşatma, zorunlu göç ve yıkım politikalarıyla ağır bedeller ödeyen kent halkı için güçlü bir moral kaynağı oldu. Kale, kolektif hafızada direncin ve sürekliliğin sembolü olarak, Suriyelilerin değişim iradesini temsil ediyor.

Siyasi açıdan ise bu gelişme, Halep’in devrim sonrası yeni yönetim dönemine girdiğinin açık bir göstergesi olarak okunuyor. Bu yeni dönemin; güvenliğin sağlanması, temel hizmetlerin yeniden tesis edilmesi, kültürel mirasın korunması ve tarihi mahalleler ile çarşıların canlandırılması gibi sorumlulukları beraberinde getirdiği vurgulanıyor.
- Halep’in Kimliği: Birlikte Yaşam Geleneği
Halep, tarih boyunca dinî, mezhepsel ve etnik çeşitliliğiyle öne çıkan bir kent oldu. Müslümanlar, Hristiyanlar ve diğer topluluklar yüzyıllar boyunca aynı sosyal dokunun parçası olarak bir arada yaşadı; ticareti, eğitimi ve kamusal alanları paylaştı.

Bu çerçevede devrimciler ve yeni yönetim, tüm toplulukların haklarının güvence altına alınacağını, ibadet yerlerinin korunacağını, din özgürlüğünün teminat altına alınacağını ve intikam ya da dışlayıcı politikalara izin verilmeyeceğini açıkça ifade etti. Halep’in çeşitliliğinin bir tehdit değil, tarihsel bir zenginlik olduğu vurgulandı.
- Geleceğe Açılan Kapı
Halep Kalesi’nin 2024’te kurtarılması, savaşın yıprattığı bir kent için umut kapısını aralayan tarihî bir an olarak kayda geçti. Bugün kale, özgürlüğün ve egemenliğin sembolü olarak yükselirken, Halep’in yeniden kültürün, birlikte yaşamın ve hayatın kenti olma arzusunu temsil ediyor.
Asıl sınavın ise bu sembolik kazanımın; hakları güvence altına alan, hafızaya saygılı ve Halep’in tarihine ve halkının beklentilerine uygun kapsayıcı bir ulusal projeye dönüştürülmesi olduğu vurgulanıyor.


