HALEP (SANA) – Halep Valiliği İç Güvenlik Komutanı Albay Muhammed Abdulgani, Halep Ulusal Savunma Milisleri lideri Sami Ubari’nin, savaş suçları ve sivillere yönelik ihlallerle suçlanarak tutuklandığını duyurdu.
Albay Abdulgani yaptığı açıklamada, “Güvenlik birimlerimiz, Genel İstihbarat Servisi ile iş birliği yaparak, doğru bilgilere dayanarak, devrik rejimin yönetimi sırasında Halep Valiliği’nde Ulusal Savunma Milisleri olarak bilinen grubun lideri Sami Ubari’yi, savaş suçları işlemek ve sivillere karşı ciddi ihlallerde bulunmakla kanıtlanmış bir şekilde suçlanması nedeniyle tutuklayabildi.” dedi.
Albay Abdulgani şunları ekledi: “Soruşturmalar, onun Suriye devriminin başlangıcında barışçıl gösterileri bastırmada rol aldığını, ayrıca 2012’de Ulusal Savunma Milisleri’nin kurulmasına katıldığını ve 2017’ye kadar liderliğini üstlendiğini, bu süre zarfında kontrol noktaları kurmak, sivilleri tutuklamak ve rejimin güvenlik güçlerine teslim etmek de dahil olmak üzere çok çeşitli ihlallere sorumlu oldunu ve ayrıca 2016’da Halep şehrinde yerinden edilmiş kişilerin mallarının yağmalanmasına katıldığına dair belgelenmiş raporlar olduğunu ortaya koydu.”
Albay Abdulgani, Ubari’nin Halep’in kurtarılmasının ardından Lübnan’a kaçmadan önce 2017 sonlarında milislerin halkla ilişkiler sorumlusu olarak atandığını, ülkeye gizlice girer girmez hareketlerinin dikkatle izlenip takip edilmesininde ardından tutuklandığını ve hakkında yasal işlem başlatılması için yetkili yargı mercilerine sevk edildiğini belirtti.
Urabi’nin yakalanması, iç güvenlik güçleri ile genel istihbaratın Suriye devrimi yıllarında sivillere karşı işlenen suç ve ihlallerden sorumlu kişileri takip etmeye yönelik yürüttüğü kesintisiz çalışmalar kapsamında gerçekleşti. Bu adım, geçiş adaletinin sağlanması ve cezasızlıkla mücadelenin güçlendirilmesini hedefleyen sürecin bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Bu adımlar, savaş suçlarına karışanların takibi ve yetkili yargı mercileri önünde hesap vermelerini sağlama konusunda iç güvenliğin kararlılığını ortaya koyuyor. Söz konusu uygulamaların, toplumsal güvenin güçlendirilmesine ve istikrar ile adaletin tesisine katkı sunduğu belirtiliyor.