HAMA (SANA) – Hama‘nın batısında, el-Heyderiye köyünün sakinlerinden 60 yaşındaki Cuhayna İbrahim, her gün elleriyle döndürdüğü taş değirmeniyle sadece geçmişin kokusunu değil, aynı zamanda bir aile geleneğini de yaşatıyor. Modern elektrikli makinelerin yerini alsa da, o her gün bu kadim aracı kullanarak geçmişin izlerini sürüyor, geçmişi geleceğe taşımaya devam ediyor.el-Heyderiye
Aile Mirası:
Cuhayna, taş değirmenini bırakmayı reddediyor, çünkü bu araç onun için sadece bir iş aracı değil, kimliğinin ve geçmişinin bir parçası. “Bu değirmen ailemden kalan kıymetli bir miras. Annemden devraldım, o da kendi annesinden… Çocukluğumdan beri sapı nasıl tutacağımı, üst taşı nasıl çevireceğimi ve buğdayı nasıl un haline getireceğimi öğrendim,” diyor. Cuhayna’nın gözlerinde, bu taşın yüzeyine dokunurken, geçmişin hatıraları ve atalarının emeği bir araya geliyor. Her dönen taşla birlikte geçmişin sesleri yeniden yankılanıyor.
Sosyal Ritüel:
Taş değirmeni, sadece kişisel bir kullanım aracı değil, aynı zamanda köydeki komşulara da hizmet veriyor. Cuhayna’nın değirmeni, yalnızca buğdayı öğütmekle kalmıyor; köyde bir sosyal ritüel haline geliyor. “Kadınlar değirmenin etrafında toplandığında sadece buğday öğütmüyoruz; şarkılar söylüyor, sohbet ediyoruz. Seslerimiz taşın dönüşüyle uyum sağlıyor, iş hafifliyor ve ortam neşe doluyor,” diyerek, değirmenin etrafındaki topluluğun nasıl bir araya geldiğini, bu kadim geleneğin modern hayatla nasıl iç içe geçtiğini anlatıyor. Her öğütme, bir zamanlar köydeki kadınların hayatlarını paylaştıkları anların simgesi gibi.
Geçmişin Simgesi:
Taş değirmeni, zor zamanlarda bile Cuhayna için bir psikolojik sığınak haline gelmiş. “Evde olması bana atalarımı ve onların sade yaşamlarını hatırlatıyor. Taş, gidenlerin hikayelerini ve anılarını anlatıyor; geçmişin bereketi bugünümüz için de güç kaynağı oluyor,” diyor. Cuhayna, değirmenin sadece bir araç değil, bir tarih olduğunu, bir zamanlar bu topraklarda yaşamış insanların izlerini taşıdığını hissediyor. Her öğütülen buğday tanesi, geçmişin sesini, unutulmuş hayalleri, yaşanmışlıkları içinde barındırıyor. Bu taş, sadece bir iş aracı değil, aynı zamanda geçmişin hafızasını canlı tutan bir simge.
Gelenek ve Teknoloji Arasında
Cuhayna’nın evindeki taş değirmeni, zamanın izlerini taşıyan sessiz bir tanık gibi duruyor. Teknolojik ilerlemelerle birlikte, geleneksel değerlerin de varlığını sürdürmesinin mümkün olduğunu gösteriyor. Modern yaşamın gürültüsünde kaybolan seslerin, taşın dönmesindeki sakinlikte bir araya geldiğini, eski ile yeninin bir arada nasıl var olabileceğini hatırlatıyor.
Taş değirmeni, geçmişin bereketini ve gücünü bugüne taşıyor. Her dönme hareketiyle, köklerin gücünü ve toplumun belleğini yaşatıyor. Geçmişin basit ama değerli dünyası, bugün de Cuhayna ile birlikte yaşamaya devam ediyor.





