İDLİB (SANA) – Cumhurbaşkanı Ahmed El Şara, “İdlib’e Vefa” kampanyası sırasında Suriye halkına hitaben yaptığı konuşmada şunları söyledi:
”Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndan dönüşümüzün ardından size orada yaşadıklarımızı aktaracak bir konuşma hazırlıyordum. Ancak bu konuşmayı, İdlib’e vefa göstergesi olarak burada yapmayı tercih ettim.
Ey yüce halk, Suriye destanının kahramanları! Evet, bu destanın kahramanları sizsiniz, bu halkın evlatları ve bu davanın gerçek sahiplerisiniz. Fedakarlık yapan, acı çeken, yerinden edilen, öldürülen ve işkence gören siz oldunuz. Şehitlerinizin kanıyla, çocuklarınızın çığlıklarıyla, yetimlerinizin hüznüyle, analarınızın gözyaşlarıyla… Sabırla, sebatla ve Allah’a şükrederek yürüdünüz. Allah’a sadık kaldınız ve Allah da size sadakat gösterdi.
Suriye, sizin sayenizde uluslar arasında başını yeniden dik tutmuş, onurunu ve izzetini geri kazanmıştır. Yaptıklarınızla tüm dünyayı hayrete ve şaşkınlığa uğrattınız. Dünyanın büyük liderleri ve önde gelen siyasetçileriyle görüştüm, hepsinde yaptıklarınız karşısında büyük bir saygı, takdir ve hürmet gördüm.
Sizler tarihe en görkemli kapısından girdiniz, bugün, fedakarlığın ve direnişin simgesini, izzetin ve onurun bir fenerini inşa ettiniz. Sizden sonra gelen nesiller bu örnekten ilham alacaktır. Hak ile batıl arasındaki bitmeyen destanın bir bölümünü fiilen yaşattınız. Tüm bunlar, Allah’ın yardımıyla birlikte, sizin gerçek yüzünüzü (acılarınızı ve umutlarınızı) ama aynı zamanda onurunuzu ve izzetinizi koruyarak dünyaya aktarmama vesile oldu.
Görüştüğümüz her ülkeyle, ortak çıkar noktalarını aramaya ve bu çıkarları sevgili vatanımızın yararına olacak şekilde bağlamaya çalıştık. Ancak şunu da belirtmeliyim ki, çıkar dilinin ötesinde, görüştüğüm tüm ülkelerde Suriye’nin yeniden kalkınması, gelişmesi ve eski gücüne kavuşması yönünde samimi bir sevgi ve canlı temenniler gördüm.
Ayrıca tüm ülkelerin Suriye’nin birliği ve istikrarı konusunda kararlı olduklarını ve bölünme çağrılarını oybirliğiyle reddettiklerini gördüm.
Ey Suriyeli halk, bu olumlu etkileşim hepimize büyük sorumluluklar yüklüyor ve bizi yerine getirilmesi zorunlu olan görevler karşısında buluşturuyor. Suriye, yeniden inşası için tüm evlatlarına ihtiyaç duyuyor.
Suriye halkının birliği kaçınılmaz bir görevdir ve ayrım gözetmeksizin tüm evlatlarının katıldığı yeni Suriye’nin yeniden inşasının temelidir.
Çabalar birleştirilmeli ve Suriye halkının davasına yönelik küresel etkileşimden faydalanmalıyız. Yaptırımların kaldırılması, kendi başına bir amaç değil; halkımıza hizmet etmek, yatırımları çekmek, ekonomiyi iyileştirmek, altyapıyı geliştirmek ve ülkeyi içeriden yeniden inşa etmek için bir araçtır.
Suriye artık dünyadan izole değil, kopan bağları yeniden kurdu ve çok şey yapabileceğini kanıtladı. Suriye, tarihî etkili konumuna uluslar arasında geri döndü. Allah’ın yardımıyla, modern tarihin en kötü rejimine karşı zafer kazandığımız gibi, ülkemizi yeniden inşa etmeye de muktediriz.
Bugün çalışmak, gayret göstermek, sabretmek ve bu amaç için elimizden gelen her şeyi sunmakla yükümlüyüz.
Bugün birleşme fırsatımız çok büyük. Gücümüz birliğimizdedir. Birlik rahmettir, ayrılık ise azaptır.
Bugün İdlib’i, Suriye halkına minnettarlık duygularıyla seslenmek için seçtim. İdlib, evlatlarının sığındığı anne oldu, toprak zorlandığında ve geniş alanlar daraldığında küçük bir Suriye’ye dönüştü. Halk buraya yöneldi ve herkes bu tarihi başarıya ortak oldu.
Bugün annemiz, İdlib’e vefa günü, evlatlarıyla ve tüm Suriye vilayetlerinden misafir ettiği insanlarla onurlu bir şehir. Her köşesinde anılar ve tarihler var, Suriye’ye karşı büyük bir borcu var. Bugün sizleri, İdlib’e olan borcunuzu yerine getirip, yeniden inşasına katkıda bulunmaya, yerinden edilenlerin evlerine dönmesini sağlamaya ve oradaki son çadırı kaldırmaya davet ediyorum.”