CAKARTA (SANA) – Endonezya’nın Bali Adası’nda düzenlenen “Chandi 2025” Zirvesi kapsamında, Kültür Bakanı Muhammed Yasin El Salih, Filistin, Libya ve Endonezya kültür bakanlarıyla ikili görüşmeler gerçekleştirdi.
Bakan El Salih, Filistin Kültür Bakanı İmad Hamdan ile yaptığı görüşmede, Filistin’in Endonezya Büyükelçisi Zuhair El Şen’in hazır bulunduğu toplantıda, ortak mirasın belgelenmesi, Suriye ve Filistin halklarının deneyimlerini ve kesişimlerini yansıtan dramatik üretimlerin birer insani köprü olarak etkinleştirilmesi, ayrıca özel eğitim programları ve kültürel etkinliklerin karşılıklı düzenlenmesi konularını ele aldı.
El Salih, Libya Kültür ve Bilgi Geliştirme Bakanı Mabruka Tuği ile yaptığı görüşmede, Libya’nın Endonezya Büyükelçisi Zakariya El Magribi’nin katılımıyla, Şam ile Trablus arasındaki kültürel iş birliği fırsatlarını değrlendirdi. Görüşmede, kültürün iki halk arasındaki bağları güçlendirmedeki ve toplumsal bütünleşme ile sürdürülebilir kalkınma çabalarını desteklemedeki önemi vurgulandı.
El Salih, Libya halkının devrim yıllarında Suriye halkına gösterdiği dayanışma için takdirlerini iletirken, Bakan Tuği, iki ülke arasındaki özel ilişkilere ve iş birliğinin sürdürülmesinin önemine dikkat çekti.
Bakan El Salih, Endonezya Kültür Bakanı Fadli Zon ile gerçekleştirdiği görüşmede ise iki ülke arasındaki kültürel ortaklık fırsatlarını ele aldı. Taraflar, kültürün sürdürülebilir kalkınmanın temeli ve maddi-manevi mirasın korunması açısından artan rolünün yanı sıra, günümüz küresel zorlukları karşısında anlayış ve diyalog aracı olarak önemini vurguladı.
El Salih, Endonezya’nın kültürel, dini ve dilsel çeşitliliği koruma konusundaki deneyimini ilham verici bir model olarak nitelendirirken, Endonezyalı mevkidaşı Suriye medeniyetinin halkların yaratıcılık ve zorlukları aşma kapasitesini yansıtan kültürel ve insani bir referans olduğunu vurguladı.
Suriye’nin zirveye katılımı, Bakanlığın kültürü halklar arasında etkili bir diplomasi köprüsü, Arap ve İslam entegrasyonunu güçlendiren bir araç, barış ve sürdürülebilir kalkınma çabalarını destekleyen bir unsur olarak konumlandırma vizyonunun bir parçası olarak gerçekleşti. Ayrıca, kültürün halklar için ortak bir dil ve daha adil, insani bir gelecek inşa etme aracı olduğu vurgulandı.