Sabbağ: İsrail’in Suriye Topraklarına Tekrarlanan Saldırıları Devlet Terörünü Sürdürüyor

NEW YORK – Suriye’nin Birleşmiş Milletler daimi temsilcisi Bessam Sabbağ, “devlet terörizminin” ve Suriye topraklarına tekrarlanan İsrail saldırılarının Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin, uluslararası hukuk hükümlerinin ve Güvenlik Konseyi kararlarının açık bir ihlali olduğunu teyit etti.

Ortadoğu’daki durumla ilgili bugünkü oturumda Güvenlik Konseyi başkanlığına sunulan açıklamada Sabbagh, İsrail’in Suriye topraklarına yönelik en sonuncusu geçen Perşembe olmak üzere tekrarlanan bir dizi saldırının devlet terörü uygulamaya ve Suriye’de terör örgütlerine sürekli destek sağlamaya dayalı işgal politikalarının sürdürülmesini olduğunu açıkladı. Sabbağ, Suriye’nin Güvenlik Konseyi’ni ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ni bu saldırıların ayrıntıları ve bölgenin güvenlik ve istikrarına yönelik ciddi tehditler hakkında bilgilendirdiğine dikkat çekti.

Sabbağ, İsrail işgal makamlarının, uluslararası iradeye ve ilgili Birleşmiş Milletler ve Güvenlik Konseyi kararlarına, özellikle de 242, 338 ve 497 sayılı kararlara karşı eşi görülmemiş bir şekilde Suriye Golan’ı işgalini sürdürme girişimlerini sürdürdüklerini belirtirken, bu bağlamda İsrail işgali tarafından tahrip edilen Suriye köy ve topraklarının harabeleri üzerine yerleşimlerin artması ve Golan halkının topraklarına el konulması ve yerleşim planlarının oluşturmasına işaret etti.

Sabbağ, işgal makamlarının işgal altındaki Suriye Golan’ın çocuklarına karşı ırk ayrımcılığı, keyfi gözaltı, işkence, yerinden etme, adam kaçırma, demografik değişim ve vatandaşlık ve İsrail eğitim müfredatı dayatma girişimlerinin devam ettiğine dikkat çekerken, işgalin Golan’ın doğal kaynaklarını sürekli yeraltı kaynakları arama yoluyla çalma, Suriye arkeolojik mirasını yağmalama, tarihi ve arkeolojik alanlar ve anıtlar tahrif edilmesi ve Suriye Arap kimliğini yok etmek için onları Yahudileştirmeye çalıştığını söyledi.

Suriye’nin Birleşmiş Milletler daimi temsilcisi, İsrail işgal makamlarının, Dünya Sağlık Asamblesi kararları kapsamında kurulanlar da dahil olmak üzere Birleşmiş Milletler tarafından kurulan tüm bilgi toplama misyonlarının, oradaki durumu araştırmak için işgal altındaki Suriye Golan’ına ulaşmasını engellediğini belirtti. Bu bağlamda Sabbağ; “İşgal makamları ayrıca, işgal gücü olarak yükümlülüklerini göz ardı ederek, özellikle Corona salgınının yayılması sırasında, koşullarını değerlendirmek ve insani ihtiyaçlarını karşılamak için Dünya Sağlık Örgütü’nün işgal altındaki Golan halkının koşullarına koşulsuz erişimini engelliyor” diye sözlerine ekledi.

Sabbagh, 27 Ağustos 2014’ten bu yana İsrail işgal makamlarının, işgal altındaki Suriye Golan halkının anavatanları Suriye ile iletişim kurabileceği tek meşru geçiş kapısı olan Kuneytra sınır kapısını kapatmaya devam ettiğini açıklarken, işgalin mayın tarlaları dikmeye ve yenilemeye ve kalitelerini geliştirmeye devam ettiğine ve bunun da çoğu çocuk olan birçok Golan sakininin şehit düşmesi ve yaralanmasına yol açtığına işaret etti.

Öte yandan Sabbağ, işgalin uluslararası hukuku ve ilgili uluslararası anlaşmaları ciddi şekilde ihlal eden ve bölge ve sakinleri için yakın bir çevresel tehdit oluşturan Suriye Golan topraklarındaki bir dizi bölgeye nükleer atık gömmesini belirtti.

Sabbağ, Suriye’nin uluslararası topluma, işgalci güç olarak “İsrail”e, işgal altındaki Suriye Golan’ındaki insanlarımızı anavatanlarına bağlayan arteri temsil eden Kuneytra geçişini derhal ve gecikmeden açıp işletmesi için baskı yapma çağrısını yineledi.

Sabbağ, Suriye’nin, ABD’nin işgal altındaki Suriye Golan’ına ilişkin son açıklamalarını en sert şekilde kınadığını ve bu açıklamaların ABD’nin kendisine yönelik politikasının İsrail perspektifinden geldiğini ve bölgedeki saldırgan ve yayılmacı politikalarına hizmet ettiğini teyit ettiğini vurguladı. Sabbağ, Amerikan açıklamaların geçersiz ve hukuki bir etkisi olmadığını, işgal altındaki Golan’ın uluslararası hukuk tarafından güvence altına alınan her türlü yolla kaçınılmaz olarak anavatanına döneceğine vurgu yaptı.

Sabbağ, Suriye’nin Genel Sekreterliğin raporlarının tehlikeli gerçeği ve İsrail’in Golan’daki insanlarımıza yönelik sistematik uygulamalarını ve ihlallerini görmezden gelmeye devam etmesinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

Suriye’nin Birleşmiş Milletler daimi temsilcisi, İsrail işgal yetkililerinin, Gazze Yakası’nın barbarca bombalanması ve üzerine uygulanan boğucu kuşatma da dahil olmak üzere Filistin halkına yönelik sistematik saldırılarını ve ihlallerini artırmaya devam ettiğine dikkat çekerken, bunun yanı sıra İsrail işgal güçlerinin koruması altında yerleşimcilerin Kudüs ve diğer Filistin topraklarında Filistinlilere yönelik saldırılarını artırmasına dikkat çekti.

Sabbağ, Suriye’nin, Filistin halkının Kudüs kentindeki haklarına ve işgalci gücün uymakla yükümlü olduğu Mescid-i Aksa’nın tarihi ve hukuki statüsüne ciddi bir ihlal teşkil eden bu İsrail uygulamalarını kınadığını vurguladı.

Sabbağ, ABD yönetimleri ve bazı Batılı ülkeler tarafından sağlanan özen ve koruma olmadan bu uygulamaların devam etmesinin mümkün olmayacağına dikkat çekti.

Son olarak Sabbağ, Suriye’nin Filistin halkının davasına olan bağlılığının, işgal altındaki Golan’daki halkımıza olan bağlılığından ayrılamaz olduğunu vurgularken,. Suriye’nin, kendi kaderini tayin hakkını ve başkenti Kudüs olan tüm ulusal topraklarında bağımsız devletinin kurulmasını ve 1948 tarihli BM’in 194  sayılı kararı uyarınca mültecilerin evlerine geri dönme hakkını garanti altına alma hakkını desteklediğini belirtti.

P.M.