Caferi: Suriye Bu İki Konuda Azimli ve Kararlıdır (video)

NEW YORK – Suriye’nin Birleşmiş Milletlerdeki daimi temsilcisi Beşşar Caferi Suriye’nin, İdlib’teki terörist şebekelerin artıklarıyla mücadele etme ve yabancı işgalci güçleri topraklarından kovmak için her zamankinden daha fazla kararlı olduğunu belirtti.

Güvenlik Konseyinin BM Genel Sekreterinin Suriye’deki insani durum hakkındaki 58. raporunu tartışmak üzere düzenlediği toplantısında Caferi, Suriye’yi hedef alan tüm zalim planları bertaraf edeceğini söyledi.

Teröristlerin tahrip ettiği bölgeleri yeniden yapılandırmada Suriye’nin emin adımlarla ilerlediğini belirten Caferi, Suriye’nin kendisine yönelik uygulanan tek taraflı ekonomik yaptırımlar sebebiyle tehcir edilen vatandaşların ülkelerine dönmeleri için gerekli bütün icraatları ve kolaylıkları düzenlediğine dikkat çekti.

BM’nin Suriye’deki insani durumla ilgili resmi ve resmi olmayan yüzlerce toplantılar düzenlediğini çok sayıda kararı itimat ettiğini lakin, bu rapor ve oturumların hedefinin gerçekten Suriye’deki insanların durumlarını iyileştirmek mi yoksa bazıları bunlar kanalıyla Suriye Hükümetine politik baskılar düzenlemek ve Suriyelilerin acılarını ucuz politik ticaret için mal gibi kullanmak mıdır, sorusunu dile getirene Caferi, Suriye Hükümetine insanlık krizine sebep olan ve bu krizin büyümesine sebep olan ve geriye kalan terörist grupları artıklarıyla mücadele etmeye yardımcı olunmasını talep etti.

İnsanlık Krizi Sadece Terörist Grupların Girdiği Bölgelerde Meydana Geldi

Caferi, Suriyelilerin refahına gerçekten ilgi duyan herhangi bir gözlemcinin, insani krizin sadece terör örgütlerinin ve yabancı güçlerin yasa dışı yollardan girdiği bölgelerde yaratıldığına dikkat çekti.

Caferi, Güvenlik Konseyi’nin, ABD’nin yürüttüğü yasa dışı koalisyonun Suriye’deki sistematik saldırıları ve altyapıyı yıkma planlarını durdurması için ciddi bir şekilde hareket etmesi ve sorumluluklarını üstlenmesine çağrı yaparak bu koalisyonda çalışanların, Devletlerin içişleri ve Üye Devletlerin toprak bütünlüğünü zayıflatmasını reddeden Birleşmiş Milletler ve Güvenlik Konseyi kararlarına uymaya mecbur edilmeleri gereğini vurguladı.

Suriye’ye uygulanan ve Suriye halkına büyük zararlar veren tek taraflı zalim yaptırımların derhal kaldırılmasına yönelik Suriye’nin talebini yineleyen Caferi, bu yaptırımların devam etmesi halinde Suriyelilerin yaşam koşulları için gerekli olan ihtiyaçlarının temin edilmesini zorlaştıracağını ayrıca tehcir edilen Suriyelilerin vatanlarına geri dönüşlerini zorlaştıracağını dile getirdi.

Aralarında dezenformasyonlu bilgiler ve rakamlar sunmanın da bulunduğu Suriye’deki insani davanın siyasileştirilmesi olayının durdurulmasına çağrı yapan Caferi, özellikle şu andaki durumlar gölgesindeki Suriyelilerin ihtiyaçlarını karşılamak için uluslararası insani desteğin arttırılmasını istedi.

Suriye’deki Krizle İlgili İnsani Yardım Çalışmaları Merkezi Başka Yerden Değil Şam’dan Hareket Eder

Caferi, Suriye hükümetinin en çok Suriye topraklarında yaşayan bütün vatandaşlarına her türlü insani yardımı sağlamakla ilgilendiğini belirterek, Suriye Kızılay’ının koordinasyonuyla bu görevi kusursuz bir şekilde yerine getirdiğini vurguladı.

BM’in gözlemleme mekanizmasının sınır kanalıyla gönderilen insani yardımların yerine varıp varmadığını gözetlemeden aciz olduğunu çünkü bu yardımların Suriye-Türkiye sınırı kanalıyla yürüdüğünü ve terörist grupların yayıldığı bölgelere yapıldığını ancak bu yardımların terörist gruplar tarafından alınıp kendi ailelerine dağıtıldığını ve yerine ulaşmadığını bilmediğine ve görmediğine dikkat çekti.

“Tahrir el Şam Heyeti” Cilvegözü Sınır Kapısını Finansman Olarak Kullanıyor

Güvenlik Konseyi listelerinde terörist olarak tasnif edilen “Tahrir el Şam Heyeti” özellikle terörün doğrudan finansörü sayılan Bab el Hava (Cilvegözü) kapısı olmak üzere sınır kanalıyla giren yardımlardan rüşvet aldığına dikkat çeken Caferi, bu olayın tıpkı Katar’ın IŞİD ve Nusra Cephesi terör örgütlerine kaçırdıkları rehineleri serbest bırakmaları için milyonlarca dolar ödediği gibi, bu adımların hem teröre finans sağladığını hem de BMGK ilgili kararlarına açık bir ihlal sayıldığını ifade etti.

BM Suriye Temsilcisi Caferi, insani yardımların her çeşidinin vatandaşlara varmasına en çok özen gösteren tarafın Suriye Hükümeti olduğunu bir kez daha yineleyerek, bu görevi yerine getirirken Suriye Kızılay’ı işbirliğiyle yaptığına ve buna her zaman bağlı kalacağına, Suriye’nin ayrıca hem BM hem de ortaklarıyla işbirliği yapmaya da büyük özen gösterdiğine dikkat çekti.

Batılı ülke delegelerinin beyanatlarında dikkat çeken şeyin sınır kanalıyla yetiştirilen 2165 sayılı kararın uzatılmasını isterken, sınır ötesinden yapılan yardımların Suriyelilere yüzde 5’inden daha azını kapsadığı, yüzde 95’inin ise Suriye sınırları dahilinden yapıldığı gerçeğini göz ardı ettiklerini ifade etti.

Bazı ülkelerin Suriye Hükümetinin sunduğu kafile sayısına yönelik dezenformasyonları garipsediğini belirten Caferi, Suriye Arap Kızılay örgütünün tek başına 182 kafile yürüttüğünü ancak BM İnsani İşlerden sorumlu koordinatörü Mark Lokok’un sadece 4 veya beş kafile yürütüldüğünü iddia etmesinin doğru olmadığını ifade etti.

Caferi, uluslararası örgütlerin el Rekban ve Tenef bölgelerine yardım gönderdiklerinde bu yardımların orada bulunan 50 bin sivile yetişmediğini bilakis teröristlere vardığına dikkat çekti.

Çeviri: S. Şahhut.

Check Also

Aksa Tufanı Operasyonu… Bugünün En Öne Çıkan Gelişmeleri

İŞGAL EDİLEN KUDÜS (SANA) – Filistinli direnişinin işgalci İsrail’ın saldırganlıklarına yanıt olarak 7 Ekim’de başlattığı Aksa …