ŞAM (SANA) – Suriye Enformasyon Bakanı Hamza El-Mustafa, kurtuluşun ardından yeni Suriye’nin daha iyi bir gelecek inşa etmek için kalkınma ve ilerlemeye yatırım yapmayı hedeflediğini belirterek, ülkenin bir korku krallığından vicdan mahkumlarından arınmış bir ülkeye dönüştüğünü vurguladı.
Suriye topraklarına sıkı sıkıya tutunuyor
Bakan Mustafa, Anadolu Ajansı‘na verdiği röportajda, “Suriye kimseye tehdit oluşturmamaya kararlı. İç kapasitesini yeniden inşa etmek istiyor” dedi ve İsrail’in Ekim 2023’ten bu yana bölge ülkelerine karşı bir tırmanma politikası izlediğini belirtti.
El-Mustafa, İsrail hükümetinin tüm ülkeleri kışkırtıcı çatışmalara sürüklemeye çalıştığını belirterek, “iç sorunlardan, hatta belki de partizan sorunlardan kaçmak için açık çatışma yoluyla yeni gerçeklikler yaratmaya çalışıyor ve bu bağlamda sıklıkla yanlış hesaplar yapıyor.” dedi.
El-Mustafa ayrıca, Suriye’nin tutumunun değişmediğini belirterek, İsrail’in 8 Aralık 2024’ten sonra işgal ettiği tüm topraklardan çekilmesinin gerekliliğini vurguladı.
El-Mustafa, ABD yönetiminin Suriye’nin İsrail’in bu bölgelerden çekilmesi gerektiği yönündeki tutumuna ikna olduğunu belirtirken, Washington’ın bu konuda İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya baskı yapmaya çalıştığını, ancak Netanyahu’nun konuyu sürekli olarak geçiştirdiğini sözlerine ekledi.
Bakan El-Mustafa, İsrail ile bir güvenlik anlaşması imzalama çabalarını ele aldı ve Şam’ın, 1974 Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması’ndan daha az kapsamlı ve esaslı hiçbir anlaşmayı kabul etmeyeceğini vurguladı.
El-Mustafa Ayrıca, Şam’ın, İsrail’in Güney Suriye’deki “Dürzi toplumunu koruma” iddiasına ilişkin bahanelerini ve gerekçelerini reddettiğini belirtti.
10 Mart anlaşmasının alternatifi yok.
Suriye Demokratik Güçleri (SDG) konusundaki tutuma ilişkin olarak El-Mustafa, Cumhurbaşkanı Ahmed El-Şara ve Mazlum Abdi tarafından Suriye Cezire bölgesindeki sivil ve askeri kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesi için imzalanan 10 Mart anlaşmasının alternatifi olmadığını vurguladı.
Enformasyon Bakanı, “SDG’nin önerdiği federalizm ve siyasi ademimerkeziyetçilik fikri güncelliğini yitirmiştir.” diyerek, SDG’nin mantık dışı yaklaşımlarla büyük bir hata yaptığını, yanlış okumalara dayalı manevralar yaptığını ve bu nedenle tarihi fırsatları kaçırdığına işaret etti.
El-Mustafa, “Suriye Demokratik Güçleri 10 Mart anlaşmasını kabul etti, ancak taahhütlerini yerine getirmiyor ve özellikle Süveyda’daki olayların ardından değişiklikleri uygulamaktan kaçınıyor.” dedi.
El-Mustafa ayrıca, “Abdi, anlaşmayı sonuçlandırmak için Şam’ı ziyaret etmek yerine, geçen Ekim ayında Kuzey Irak’ın Kürdistan Bölgesi’ndeki Erbil’i ziyaret etti; bu da siyasi ortamı tam olarak anlamadığını gösteriyor” dedi.
El-Mustafa, 10 Mart anlaşmasında “açıklanmamış maddeler” bulunmadığını vurgulayarak, “Siyasi ve askeri kurumlara entegrasyon bloklar halinde değil, bireysel olarak yapılır.” dedi.
Enformasyon Bakanı, Washington’un Suriye devletini terör örgütü IŞİD ile mücadele edebilecek tek otorite ve bölgesel istikrarın temel bir unsuru olarak gördüğünü ve Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) bu bahaneyi anlaşmanın uygulanmasını engellemek için kullandığını belirtrken, devlet, “SDG uğruna tüm bölgesel ve uluslararası meseleleri ertelemeyecektir.” dedi.
Yeni Suriye’nin inşasında medyanın rolü
Kurtuluştan sonra medyanın rolüne ilişkin olarak El-Mustafa, Suriye’nin gazetecilerin tutuklanıp öldürüldüğü bir korku krallığından, kimsenin görüşleri veya yazıları nedeniyle tutuklanmadığı bir ülkeye dönüştüğünü söyledi.
El-Mustafa, 2011-2014 yılları arasında devrik rejime karşı devrim yıllarında 700’den fazla gazetecinin öldürüldüğünü belirtirken , Suriye’de şu anda tutuklu gazeteci bulunmadığını, ancak soruşturma altında olan bir vaka olduğunu belirtti.
Bakan El-Mustafa, “Şu anda Suriye’de 500’den fazla medya kuruluşu faaliyet gösteriyor ve basın kartı için yaklaşık 3.000 başvuru aldık ve bu başvurular şu anda inceleniyor. Ülke ayrıca 2025’in başından bu yana 3.000’den fazla yabancı heyet kabul etti.” dedi
Enformasyon Bakanı, “Enformasyon Bakanlığı, Sansür Bakanlığı’ndan Medya İçerik Üretimi Bakanlığı’na dönüştüğünü belirtti.
El-Mustafa, “bakanlık, tüm ekipleriyle birlikte proaktif olmayı ve içerik üretiminde öncü rol oynamayı hedefliyor.” diyerek, SANA Haber Ajansını yeni temeller üzerine kurarak gazeteciliği geliştirmek için çalışıtığını ve El Sevra gazetesini, bir platform, basılı bir edisyon ve bir web sitesi içerecek şekilde yeniden yayına soktuğunu belirtti.
Bakan El-Mustafa: “Şam Radyosu’nu ulusal bir radyo istasyonu olarak yeniden başlatma yolunda ilerliyoruz ve aynı zamanda Arap Reklamcılık Şirketi’ni yeniden tanımlayarak karlı bir reklam ajansı haline getirmeye katkıda bulunacağız.” dedi.
Suriye draması
Suriye dizileriyle ilgili olarak El-Mustafa şunları söyledi: Bakanlık, Suriye’de yerel bir dizi endüstrisi kurmak için çalışıyor.
El-Mustafa, “Suriye’de çekilecek 25’ten fazla diziyi yerelleştirebildik ve bu sayı 2010 yılındaki sayıdan daha fazla. Ayrıca Suriye’yi medya sektörü için bir merkez haline getirmeyi hedefliyoruz, bu konuda iki büyük stratejik projeyi hayata geçirdik.”
El-Mustafa, Bakanlığın 2026 stratejik vizyonu hakkında konuşan El-Mustafa, Suriye’nin olağanüstü derecede izole ve dışlanmış bir durumda olduğunu, çok sayıda engelle karşı karşıya olduğunu ve uluslararası alanda etkileşim kuramadığını belirtirken, bu nedenle, medya kavramından iletişim ve şeffaflığın artırılmasına odaklanarak yeni medya modellerine yatırım yapmaya çalıştıklarını vurguladı.
El-Mustafa ayrıca, “medya çalışmalarını önemli ölçüde düzenlemeyi ve “olumsuz rekabetin olmadığı sağlıklı bir medya ortamı yaratmayı hedefliyoruz. dedi.
Enformasyon Bakanı: “Modern teknolojiyi, özellikle yapay zekayı televizyon sektörünün her alanına entegre etmeye çalışıyoruz.” diyerek, Suriyeli bireyin ve genç neslin kişisel boyutuna da dikkat etmek istiyoruz, çünkü gelecekte Suriye’yi yönetecek olanlara güveniyoruz.” diye ekledi.
Bakan El-Mustafa: “Resmi medyayı kamu medyası konseptine doğru taşıyarak geliştirmeyi amaçlıyoruz, böylece ‘rekabetçi bir temelde var olan ve sahnenin tamamı değil, bir parçası olan’ bir medya haline getirmeyi hedefliyoruz.” dedi.