El Esad Anayasal Yemini Etti

ŞAM – Sayın Beşşar el Esad; Halk Meclisi üyelerinin yanı sıra resmi, sosyal ve din adamlarından geniş katılım ile dün düzenlenen görkemli törende Suriye Arap Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı olarak anayasal yemini etti.

Halk Sarayı önünde protokol geçit töreninde şeref mangasını selamlaması ardından salona geçen el Esad, Halk Meclisi Başkanı Muhammed Cihat el Lahham’ın kısa açılış konuşması ardından anayasal yemini etti.

Ardından Cumhurbaşkanı el Esad konuşmasına başladı.

Konuşmasına “Ey onurlu Suriyeliler, ey devrimci hür halk! Üç yıl dört ay önce kimileri sizin adınıza konuşup ‘halk istiyor..’ dediklerinde; doğrusu evet, halk istedi, halk karar verdi ve halk uyguladı..” sözleriyle başlayan el Esad; kimilerinin özgürlük çığlıkları atmasından yıllar geçtiğini belirtti. El Esad Suriyelilerin; boyunduruk ve tabilik zamanında hür ve egemen olduklarını, iş ciddiyete düştüğünde de Suriyelilerin kendilerinin efendileri olduklarının altını çizdi.

Beşşar Esad 2El Esad; kimilerinin Suriyelilere demokrasi satmaya çalıştıkları bir zamanda Suriyelilerin demokrasiyi en iyi portreleriyle hayata geçirdiklerini belirtti. Suriyelilerin kendi vatanlarını yönetmelerinde başkalarının müdahalesini reddettiklerine dikkat çeken el Esad; Suriyelilerin kendi anayasalarını, kendi parlamenterlerini ve kendi cumhurbaşkanlarını seçtiklerini ifade etti. El Esad Suriyelilerin kendi seçenekleri ve kendi yapımları bir demokrasiyle bunları yaptıklarına dikkat çekti.

“Allahtan başka kimsenin önünde diz çökmeyeceklerini haykırdılar. Siz ise ne onların efendilerine diz çöktünüz, ne de teslim oldunuz. Aksine kararlılıkla mücadele ettiniz ve vatanınıza tutunup onu savundunuz..” diyen el Esad; Suriyelilerin ne dolar ne de petrolün yerini dolduramayacağı tek ve bir olan yüce Allaha inanarak azim ve inançla vatanlarını savunduklarına dikkat çekerken; ‘Allahu Ekber’ dediklerinde de Allah’ın onlardan ve arkalarında durup onları destekleyenlerden daha büyük olduğu görüldü. Öyle ki Allah hak ile birliktedir. Hak da halktan yanadır..” dedi.

Geçen tüm bu süre içinde onların söylemlerle kaldıklarını onurlu Suriyelilerin ise fiilde bulunduklarına dikkat çeken el Esad; onların evhamları içinde battıklarını, Suriyelilerin ise gerçeği kendi elleriyle yapılandırdıklarını belirtti. Onların ‘devrim’ istediklerini, Suriyelilerin de gerçek devrimciler olduklarına dikkat çeken el Esad; onurlu Suriye halkını devrimleri ve zaferleriyle kutlarken vatana olan bağlılıklarını da selamladı.

Cehaletten yada kandırılmaları nedeniyle gerçekleri görmeyenlerin doğru pusulayı bulmaya başladıklarına dikkat çeken el Esad; sözde özgürlük ve devrim maskelerinin düşmesi ardından çirkin yüzlerin ortaya çıktığını ifade etti. Bu çirkin yüzlerin katletme, yıkım, iç organları yeme ve parçalama eylemlerinde her türlü kirli vesileyi kullandıklarına dikkat çeken el Esad; yürüdükleri tüm sapık ve anormal yollara rağmen başarısız kaldıklarını söyledi.

Suriye’de son olarak yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin dünyanın her hangi bir yerinde olduğu gibi icraatsal siyasi bir eylem olmadığını belirten el Esad; tam tersine tüm boyutlarıyla bir çatışma olduğunu, bu çatışmanın kazanılması için de diğer tüm çatışmaların da kullanıldığını ifade etti.

El Esad Suriyeli vatandalar açısından seçimlerin, kimlik kartı yada pasaportun sağladığı bağlılıktan daha büyük bir şekilde vatana gerçek bağlığın bir ilanı olduğuna dikkat çekti. Seçimlerin vatan egemenliği, ulusal kararın meşruluğunu ve halkın onurunu savunma çatışmasından ibaret olduğunu belirten el Esad; seçimlerde sağlanan yoğun katılımın da tüm şekilleriyle teröre karşı vatan egemenliğini savunma referandumu niteliğinde olduğunun altını çizdi.

Vatandaşların seçimlerde kullandıkları oylarla teröristlerle birlikte onlara siyasi örtü teşkil eden işbirlikçi Suriyelileri kahrettiklerini ifade eden el Esad; Suriyelilerin oylarıyla aynı zamanda büyük ülkelerle birlikte taşeronluk yapan ve başkaları tarafından yönetilen tabi devletler dahil teröristlerin efendilerini kahrettiklerini vurguladı.

Beşşar Esad 5Cumhurbaşkanı el Esad; Suriye ve halkının düşmanlarının, Suriye’de cumhurbaşkanlığı seçimlerinin klasik seçimlerden daha farklı bir şey olduğunu idrak etmeleriyle Suriyeli bir vatandaşın kendi adayını seçmesinden panik ve korkuya düştüklerine işaret ederek, bundan dolayı kimi devletlerin kendi toprakları üzerinde bu seçimlerin yapılmasına izin vermediklerini ifade etti. El Esad bu devletlerin Suriye’de seçimlerin vatan egemenliği, bağımsızlığı ve onurunu savunma çatışması olduğunu, Suriyelilerin de bu yöndeki kararlılık ve azimlerini idrak etmelerinden dolayı kendi topraklarında ve bölgede onlara tabi olan kimi devletlerde Suriyelilerin büyükelçiliklerinde seçimlere katılmalarını engellediklerini ifade etti.

Sözlerine devam eden el Esad; seçimlerin birçok Suriyeli açısından teröristler ve destekçilerinin göğüslerine sıkılan bir kurşun niteliği taşıdığını belirtti. Suriyelilerin oyları aracılığı ile milyonlarca kurşunu ateşlediklerine dikkat çeken el Esad, bu kurşunların tüm politik, medya ve petrol imparatorluklarının dürüst, emiz ve kararlı bir yurtsever tutum karşısında güçsüz kaldığını ortaya koyduğunun altını çizdi.

El Esad Suriye düşmanlarının yıllar boyu öne koydukları yalan açıklama ve sözlerinin halkın iradesi ve azmi karşısında bir anda yıkıldığını belirtti.

Suriyelilerin yurtdışında bulundukları tüm devletlerde seçimler aracılığı ile yürekleri ve canlarıyla Suriyeli olduklarını ortaya koyduklarına işaret eden el Esad; bunun da krizin başından beri Suriyelilerin vatan toprakları dışına tehcir edilmelerinin temel nedeninin terör gruplarının eylemleri olduğuna ilişkin sözlerin doğruluğunu kanıtladığına dikkat çekti. El Esad aksi halde sözde devletin saldırıp tehcir ettiği bir kimsenin yurtdışına çıkması ardından vatana sevgi ve bağlığını bu şekilde ifade etmesinin mantıksızlığına işaret etti.

Suriyelilerin tarih boyunca zorluklardan ve meydan okumalardan kaçmayıp azim ve kararlılıkla mücadele eden bir halk olduğunu kanıtladıklarına dikkat çeken el Esad; Suriye halkının meydan okunandan meydan okuyana dönüşüp düşmanlarını cahillikleri ve yüzeysellikleriyle başarısızlığa düşürdüğünü belirtti. El Esad düşmanların araştırma merkezlerinin geçen bu süre içinde tüm bu olanların başarısızlık nedenlerini ve hatalarını tespit etmek için yıllar boyunca araştıracağını ifade ederken, tabilik ve aşırılığa yönelmeleri nedeniyle yine de bir sonuca varamayacaklarını belirtti.

Bu zaferin şehit ve yaralıların kanlarıyla birlikte ailelerinin sabrı ve mücadeleleri sayesinde sağlandığını ifade eden el Esad; bunların sayesinde Suriye’nin, anayasasının, kanunlarının ve kurumlarının korunduğunu vurguladı. Böylelikle de Suriye’nin egemenliğinin korunduğunu ifade eden el Esad; “bizler şehit ve yaralıların kanlarından, ailelerinin sabır ve mücadelelerinden fedakarlığı, kahramanlığı, kararlılığı öğrendik ve öğrenmeye devam ediyoruz.. onlardan güç ve kudret alıyoruz.. Öyle ki vatan onların muazzamlığı ve vatanseverliği ile mücadele ediyor..” şeklinde konuştu.

Suriye halkına karşı yürütülen savaşın çirkef ve kirli bir savaş olduğunu belirten el Esad; Suriye’de her evin yaşadığı zulüm ve acıya rağmen, meydana gelen tüm yıkım ve akan kanlara rağmen Suriye halkının teslimiyet yada boyundurukluğu kabul etmediğine dikkat çekti.

El Esad Suriye ve halkının, zor ve katı koşullardan kararlılık ve azim aldıklarına işaret ederek, baskı ve dayatmaların mücadele ısrarını pekiştirdiğini belirtti. Suriye halkının tüm meydan okumalara karşı onurlu ve hür mücadele seçeneğini benimseyip bu yönde emin adımlarla yürüdüğünü belirten el Esad; Suriyelilerin düşmanların aşağılama çabalarına karşı onurlu ve kendinden emin mücadeleyle karşılık verdiğini belirtti.

Beşşar Esad 3Sözlerine devam eden el Esad; Suriye’nin maruz kaldığı saldırıların, ilk başta yansıtılmaya çalışıldığı ve kimilerinin aldandığı gibi kişileri yada hükümetleri hedef almadığını belirtti. Bu saldırıların vatan ve bünyesini olduğu gibi hedef aldığının altını çizen el Esad; vatanın misyon ve rolünü, halkının düşüncesini sabote etmeyi amaçladığını vurguladı. El Esad amacın halkı düşünce ve ideolojisiyle hedef alıp uzaktan güdülecek bir sürü moduna getirmekten ibaret olduğunu ifade etti. Amacın halk arasında nesiller boyunca devam edecek çatışmalar yaratmak olduğunu ifade eden el Esad; böylelikle bu halkın kalkınma ve ilerleme çabaları ve ideallerinden oyalanıp bağımsızlıktan uzak tabilik içinde kalmasını sağlamanın hedeflendiğini söyledi.

Batının tarihi boyunca sömürücü olduğunu ve hala öyle olduğunu ifade eden el Esad; yöntemler ve yollar değişse de cevherin aynı olduğunu söyledi.
Bu süreç içinde Batılılar ve bölgedeki taşeronlarının Suriye’ye yönelik planlarında başarısız olsalar bile bunun alternatif bir gaye olarak Suriye’yi sürekli kanayacak bir şekilde yaralamaktan vazgeçecekleri anlamına gelmediğini ifade eden el Esad; temel hedeflerine ulaşmak için uzun aşamalı çabalarını sürdürebileceklerine dikkat çekti.

Sözlerine devam eden el Esad; “ne yazık ki Batılı devletler ve kimi bölge devletlerinin bu hedeflerine ulaşmak için vatanı satan Suriyelileri edat olarak kullanmaktalar. Bunların şereflerini sattıklarını söylemek doğru olmaz, çünkü temelde vatanlarını satanların şerefleri yoktur..” şeklinde konuştu.

Başkan Esad oyuna getirilenlere bir kez daha silah bırakma çağrısı yaparak nerede olursa olsun Suriye’nin bütün topraklarına güven ve istikrarı getirene kadar terörle savaşacaklarını vurguladı.

Başkan Esad, ülkeden hain veya işbirlikçi veyahut da yolsuzluk yapanların çıkmasının kendilerini ilgilendirmediğini, ülkenin kendisini bunlardan temizlediğini bunların ne Suriye ne de Suriyelilerin nezdinde yerlerinin kalmadığını söyledi.

Başkan Esad, dışarıdan savaşın bitmesini bekleyenlerin hayal kurduğunu, siyasi çözümün adlandırıldığı üzere bir çok yerde aktifliğini ispat eden iç uzlaşmalara dayandığını belirtti.

Beşşar Esad 4Diyalogun vatanseverlik kavramının aksini ispat eden güçleri kapsamadığını başlangıçta diyalogdan kaçtıklarını, dengelerin değişeceği üzerine bahis tuttuklarını ve bu bahsi kaybettiklerini belirten el Esad, iş işten geçmesin diye yönlerini değiştirdiklerini veya vatansever ve ülke için korktuklarını iddia edenlerin tutumlarıyla vaat veya dışarıdan gelen paralar karşılığında teröristlere örtü sağladıklarını ifade etti ve alenen işbirlikçi olan güçlerle Suriyeliler gibi diyaloga girmeyeceklerini bilakis boyunduruğu altında oldukları ve lisanıyla konuştukları ülkelerin temsilcileri gibi sayacaklarını ifade etti.

Başkan Esad, Suriye’de hasıl olanları nitelendirmek için iş savaş değimini bugün kullanmalarının teröristlere Suriyeliler arasında anlaşmazlıklarda tarafmış gibi meşru bir örtü verme girişiminden başka bir şey olmadığını vurguladı.

Cumhurbaşkanı el-Esad sözlerine şöyle devam etti: “Bu portrenin özellikleri Irak’ın işgaliyle ortaya çıkmaya başladı. Buna karşı çatışmaya ve kabadayılığa dayalı bir tutum almadık. Bildiğiniz gibi Suriye politikası hiçbir zaman kabadayılıkla nitelendirilmemiştir. Biz hiçbir zaman kabadayılık yada liderlik sevdalısı olmadık. Ya dünyaya hiçbir gerekçe olmadan pervasızca meydan okuyacak yada kardeşimiz Erdoğan’ın yaptığını yapacaktık. Suriye halkını zulümden kurtarmak istiyor ve Emevi camisinde namaz kılmanın hayalini kuruyor. Gazze konusuna gelince İsrail’e karşı şefkatli anne kucağına özlem duyan kundaktaki bebek gibi uysal bir koyun olduğunu gördük ve Aksa Camisinde namaz kılacağını söyleme cesareti gösterememiştir.”

El- Esad, liderlik sevdasının ise insanın ya tamamıyla yerlerde sürünmesi yada hiç kimse işbirlikçilerden söz etmese de işbirlikçiğe dönüşmesi anlamına geldiğini belirterek hem kabadayılığın hem de liderlik sevdasının tehlikeli olduğunu ve bunu benimseyenlerin uçuruma yuvarlandıklarının altını çizdi.

Karşıt bir görüş benimseyen ya da alkış bekleyen bir tutum içinde olmadıklarına dikkat çeken el-Esad, Irak’ın işgalini bölünme ve mezhepçiliğe zemin hazırlaması nedeniyle reddettiklerini bildirdi.

Cumhurbaşkanı el-Esad, Suriye’deki fay hattına dokunmanın tüm bölgeye yayılacak büyük bir depreme yol açacağı ve bu depremin Suriye ile sınırlı kalmayıp çok uzak yerleri vuracağı konusunda uyardığını ve bunun tehdit olarak algılandığını hatırlattı.

Bugün Irak, Suriye, Lübnan ve sahte Arap baharı hastalığına yakalanan tüm ülkelerde yaşananların defalarca yaptıkları uyarının doğrulunun ispatı olduğuna vurgu yaptı.

El-Esad, yakında teröre destek veren tüm Arap ve bölge ülkelerinin çok ağır bedel ödeyeceğini, bir çoğunun zaman geçtikten sonra Suriye halkının vatanını savunma adına verdiği savaşın sınırlarını aşan er ya da geç aynı teröre maruz kalacak halkları savunma mücadelesi olduğunu anlayacağını belirtti.

Batının ve müttefiklerinin hatalardan ders çıkarmakta geç kaldıklarını söyleyen el-Esad, Suriye’nin bazı kesimlerin öngörüsüzlüğünün bedelini ağır şekilde ödediğini, yaşananların Arap baharı değil vatana karşı planlanmış bir saldırı olduğunu anlamak için evlatlarının kanını, canını, güvenliğini, ekonomisini ve itibarini feda etmek zorunda kaldığını ifade etti.

El-Esad, “Irak’a yönelik işgalin bölgemize terör ve bölünme getireceğini anlamak için on iki yıl beklemek zorunda mıydık? Daha da ötesi 30 yıl sonra din istismarı ve terörün bir madalyonun iki yüzü olduğunu anlamak için kafa kesenlerin ve insan kalbi yiyenlerin bölgemize gelmesini beklemek zorunda mıydık? 80’li yıllarda yaşadığımız katil Müslüman Kardeşler şeytanı deneğimi ders almamız için yeterli değil miydi? ” diye sordu.
Cumhurbaşkanı el-Esad, şu an yaşananlar ve geçmişte yaşananlardan ders alamıyorsak bir şey öğrenme imkanımızın olmadığını, vatanı ne şuan ne de gelecekte savunmanın imkansız olduğunu vurgulayarak vatanı koruyup savunmayanlarını bu vatan toprakları üzerinde yaşama hakkı olmadığının altını çizdi.

Cumhurbaşkanı el-Esad, kandırılan tüm Suriyeli vatandaşlara silahlarını bırakma çağrısını yineleyerek “çünkü Suriye’nin dört bir yanında güvenliği sağlamak amacıyla terörle mücadeleden ve nerede olursa olsun bu teröre darbe indirmekten vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Suriye’nin işbirlikçilerden ve yozlaşmış insanlardan temizlendiğine işaret eden el-Esad, bunların Suriyelilerin arasında yeri olmadığını söyledi.
El-Esad, “Savaşın dışarıdan sona ermesini bekleyenler ise hayal görüyor. Siyasi çözüm iç uzlaşmalara dayanır ve bu yolda ilerlemekte ısrarlıyız. Çünkü bu akan kanları durdurma, güvenliği ve yurtlarından göç edenlerin dönüşünü sağlama, yeniden imar ve içteki boşluklara dayalı dış planların önünü kesme anlamına geliyor” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı el-Esad, devletin krizin başından itibaren herkese diyalog elini uzattığını hatırlatarak bu acı ve pahalıya mal olan ulusal deneyimin ardından bu diyalogun vatansever olmadığını gösteren ve diyalogdan kaçan güçleri kapsamayacağının altını çizdi.

El-Esad, vatansever olduğunu ve ülke için endişe duyduğunu iddia ederken tutumlarıyla para ya da belirli vaatler karşılığında teröristlere örtü oluşturan güçlerle diyalog kurmayacaklarını, alenen işbirliği yapan güçleri ise Suriyeli olarak değil sadakat ve bağlıklarını gösterdikleri ve sözcülüğünü yaptıkları ülkelerin temsilcisi olarak muhatap alacaklarını belirtti.

Yaşananların dış saldırı olduğu gerçeğini gizlemek amacıyla Suriye’de iç savaş olduğu yönündeki söylemlere değinen el-Esad bu tür söylemlerin şu an teröristlere dış güçlerin aşağılık bir taşeronu değil de Suriyeliler arasındaki anlaşmazlığın bir tarafı olduğuna dair meşru bir örtü oluşturmak amacıyla gündeme getirildiğine dikkat çekti.

Suriye’de bir iç savaş yaşanmadığını, ordunun, kurumların, sokağın ve insanların bölünmediğini ve birliktelik içinde olduğunu ifade eden el-Esad, bunun bir hayal ürünü olduğunun, Suriyeliler arasında birlikte yaşamanın ötesinde tam anlamıyla bir uyum sağlandığının altını çizdi.
Suriye halkının vatansever olduğu kadar bir kısmının bu savaşa dayanak oluşturmasının utanç ve acı verici olduğunu ifade eden el-Esad, bu halk kesiminin sayıları az da olsa yabancı teröristlerin Suriye’ye girişine ve dış güçlerin siyasi, askeri ve ekonomik müdahalesine olanak sağladığına dikkat çekti.

Beşşar Esad 6 İdari ve mali yolsuzluğun temelinde ahlaki yolsuzluğun yattığını söyleyen el-Esad, ikisinin daha tehlikeli olan vatani yolsuzluğa yol açtığını, bu tür yolsuzluğun daha fazla para ödeyene vatanlarını ve evlatlarının kanını satan şahıslar türettiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı el-Esad, aile içi ve toplumsal eğitimin yolsuzlukla mücadelede ki önemine dikkat çekerek “ eline silahı alıp vatanı savunmak için canını feda eden gençler, ulusal görevlerini yerine getirme kararı alıp tehdit ve baskılara rağmen direnen ve zor koşullara karşın topraklarından ayrılmayan aileler bir idari sisteme, emirlere yada yukarıdan gelen direktiflere göre hareket etmedi. Bu insanlar aldıkları iyi ve doğru eğitime dayanarak bu tutumu takındılar ve evdeki iyi eğitim topluma şerefli ve vatansever insanlar yetiştirdi.” diye konuştu.

İleriki dönemde devlet kurumları ve tüm toplumda yolsuzlukla mücadelenin öncelikler arasında yer alacağını bildirdi.

El-Esad, Suriye’deki terörün arkasında olan ülkelerin, istisnasız halkın tüm kesimlerini hedef alan katliamlarla eş zamanlı olarak tüm yaşam temellerini yıkmaya çalıştığını söyleyerek nesillerin kanıyla, canıyla ve malıyla asırlar boyunca kurduğu alt yapının sistematik şekilde yıkıldığına dikkat çekti.

Terör saldırılarının yarattığı yıkımın Suriye’deki her ferdin yaşamını olumsuz etkilediğini ve zor ekonomik koşullar yarattığını hatırlatan el-Esad yıkılanların yeniden imarı üzerinde durma gerekliliğine dikkat çekerek yeniden imarın gelecek dönemin ekonomik başlığı olacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı el-Esad, hükümet ve halkın ele ele vererek dayanışma içinde ülkeyi yeniden kurup yapılandırmaları ve geleceğe doğru yol almaları gerektiğini belirterek tüm bölgelerde terörle mücadelenin ve uzlaşmanın devam edeceğini, barınma merkezleri ve mülteci kamplarındaki tüm Suriyelilerin evlerini dönmelerinin sağlanacağını ifade etti.

Cumhurbaşkanı el-Esad sözlerini şöyle devam etti: “Savaşlar belirli olgu ve gerçekleri dayatır ve bu bağlamda öncelikleri belirleme kaçınılmaz hale gelir. Karşımızda ülkeyi kahramanca savunan ve şehitler veren kahraman bir ordu var. Aynı zamanda her gün farklı yerlerde terör nedeniyle ölen masum insanlar var. Kaybolan ve kaçırılan, arkalarında dönmeleri umuduyla bekleyen aileler bırakan insanlar var. Evsiz barksız kalan, evlerinden ve yurtlarında göç ettirilen insanların yanı sıra bu savaşın bedelini günlük geçim kaynağıyla ödeyen ve onurlu yaşamın gereksinimlerini karşılayamaz hale gelenler var. Dolayısıyla bu aşamada bu sorunları ele almanın önüne geçen önceliklerimiz olamaz. Şehitler ve her gün ölen masım insanlardan söz ederken sayılardan söz etmiyoruz. Bir şehitten yada ölen masım bir insandan söz ederken evladını yitiren bir aileden söz ediyoruz. Kayıp insanlardan söz ederken önceliğimiz onları bulmak olmalıdır.”

Beşşar Esad 7Suriye halkının direnişinin Arap Baharı olarak ilan edilen sahtekarlığın ölümünü resmi olarak ilan ettiğine ve pusulanın yönünü değiştirdiğine vurgu yapan el-Esad, “bu bahar gerçek olsaydı eğer gerici Arap ülkelerinden başlaması gerekirdi. Demokrasi, özgürlük ve adalet talebi taşısaydı eğer en gerici, baskıcı ve otoriter ülkelerde, İsrail’in başarısına ve bölgemizde kalmasına ön ayak olan ülkelerde başlaması gerekiyordu.” diye belirtti.

Arap ülkelerinin İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına sessiz kalmasını eleştiren el-Esad, bu ülkelerin Suriye’ye ve halkına karşı gösterdikleri hamaseti ve özeni Gazze’ye ve Filistin halkına karşı göstermediklerini, Gazze’ye silah ve para desteğinde bulunmadıklarını, cihatçılarını Filistin halkını savunmak için göndermediklerini ifade etti.

Bugün Gazze’de yaşananların bölgede yaşananlardan bağımsız şekilde ele alınamayacağını, Filistin’in işgali, Irak’ın istilası, bölme girişimleri ve Sudan’ın bölünmesinin İsrail ve batının planladığı birbirine bağlı gelişmeler zinciri olduğunu söyledi.

El-Esad, bunun kendileri açısından bilinen bir durum olduğuna fakat bu planın uygulayıcılarının her zaman baskıcı, otoriter ve gerici ülkeler olduğuna dikkat çekti.

Görevlerini başarıyla yapan bu ülkelere Arap Baharı adı altında kaosu finanse etme görevi verildiğini, Arap ligi yönetiminin teslim edildiğini ve Arap liginin görevinin NATO’ya çağrı yapma, efendisinin emirlerine uymayan Arap ülke ve halklarına yaptırım uygulamakla sınırlandırıldığını ifade etti.

El-Esad, bu ülkelerin Suriye’de 83 ülkeden gelen terör vasıtasıyla oynadıkları rolü şu an Gazze’de İsrail terörü aracılığıyla oynadıklarına işaret ederek yöntemleri farklı olsa da hedefleri ve efendilerinin tek olduğuna dikkat çekti.

Beşşar Esad 8Bazı kesimlerin uğraşacağımız bir çok ulusal sorun ve dava olması itibariyle Gazze’de yaşananlara kayıtsız ve duyarsız kalırken bir kısmının da İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırısını Filistinlilerin Suriye’ye karşı vefasızlığına tepki duyan bir tutumla kötü niyetle baktıklarını söyleyen el-Esad, bu tutumun safça olduğunu, çünkü Suriye ve bölgede yaşanan tüm gelişmelerin Filistin’de yaşananlarla bağlantılı olduğunun altını çizdi.

El-Esad, Filistin davasından uzak kalarak güven içinde yaşayabileceğimizi sananların yanıldıklarını, Filistin davasının temel dava olarak kalacağını, çünkü bölgede ve özellikle Suriye’de yaşanan gelişmelerin temel olarak Filistin’de yaşananlarla doğrudan bağlantılı olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı, “dolayısıyla desteklememiz gereken direnen Filistin halkıyla bazı nankörleri birbirinden ayrıt etmek gerekiyor. Gerçek direnişçilerle çıkarlarına göre direniş maskesi takanları birbirinden ayırmalıyız aksi halde İsrail’in hedeflerine hizmet etmiş oluruz” dedi.
Cumhurbaşkanı el-Esad, son dönemde terörle mücadelede büyük başarılar elde edilmesine rağmen Rakka kentini unutmadıklarını ve çok yakın zamanda teröristlerden kurtarılacağını belirterek direnen Halep kentinde güvenlik ve huzur sağlanana dek rahat etmeyeceklerine dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı el-Esad, konuşmasının sonunda direnen Suriye ordusu, halkı, Suriye’nin mücadelesine destek veren Lübnanlı direnişçileri, şehit aileleri, Suriye’ye 3 yıldır uluslar arası alanda desteğini sürdüren İran, Rusya ve Çin’i selamladı.

 

Check Also

Kurtuluş’un Yetmiş Sekizinci Yıldönümünde… Bağımsızlık Ve Direniş Seçeneğinin Kutsanması

ŞAM (SANA) – Tüm Suriye topraklarının Fransız sömürgeciliğinin iğrençliğinden arındırıldığı gün olan 17 Nisan’da, Suriyelilerin …