PEKİN (SANA) – Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Faysal Mikdad, 28-30 Mayıs tarihleri arasında başkent Pekin’de düzenlenen Arap-Çin Bakanlar Toplantısının onuncu oturumuna katıldı.
Bakan Mikdad toplantıda yaptığı konuşmada, ”Çin-Arap ilişkileri için işbirliğini bir başlık olarak seçmek, ülkelerimiz arasında daha geniş bir alana büyük ufuklar açıyor; bu alanda tüm ülkelerimiz, dünyanın uçları arasındaki medeniyet ve kültürel bağları eşi benzeri görülmemiş bir şekilde derinleştirmeye çalışan önemli bir taraf haline geliyor” diyerek, Cumhurbaşkanı Beşşar Esad’ın birkaç ay önce Çin’e yaptığı önemli ziyaretin, iki ülke arasındaki ilişkileri her alanda pekiştirmek için bir fırsat olduğuna dikkat çekti.
Mikdad ayrıca, Arap ülkeleri ile Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki siyasi ve ekonomik ortaklığın esas olarak her iki bölgedeki insanların yaşam koşullarını iyileştirme ve kalkınma düzeyini ve refah araçlarını yükseltme arayışındaki benzer bir gerçeklikten kaynaklandığına dikkat çekerken, gelişmekte olan ülke ekonomileri için ideal kriter olan saygı ve dostluk temelinde işbirliği ve güven köprüleri kurmanın gerekliliğini vurguladı.
Krizleri çözmenin ve ortak zorluklarla yüzleşmenin, özgür, bağımsız halkların kendi özgür iradeleriyle seçimine dayalı siyasi ve ekonomik istikrara dönmenin tek yolu olduğunu açıklayan Mikdad, Çin-Arap İşbirliği Forumu’nun başarısının dünyanın geri kalanına örnek olacağını, işleri yoluna koyacağını ve sağlam ekonomik temellere dayalı ortak sistemde her vatandaşa iş fırsatları yaratacağını ifade etti.
Bakan Mikdad konuşmasında da, ”Siyonist yapı, bölgemizde Filistin’deki Arap halkına ve işgal altındaki Suriye Golan’ına karşı devlet terörü politikası uygulamakta ve uluslararası toplumun bildiği sahte bahanelerle bazı ülkelerden maddi ve manevi destek almaktadır” ifadelerini kullandı.
Mikdad konuşmasında, Suriye’nin, Çin’in toprak bütünlüğüne ilişkin tarihi hakkını ve ne kadar uzun sürerse sürsün Tayvan’ın Çin egemenliğine geri dönüşünü teyit ettiğini yineleyerek, Suriye’nin yalnızca tek bir Çin’i tanıdığını ve Tayvan, Hong Kong veya Sincan’da olsun, iç işlerine yönelik dış müdahale girişimlerine karşı koyma çabalarını desteklediğini de vurguladı.
Forum, çalışmalarının sonunda üç belgeyi kabul etti: Suriye Arap Cumhuriyeti’nin egemenliğinin, birliğinin, istikrarının ve toprak bütünlüğünün korunmasının gerekliliğini vurgulayan ve topraklarında yabancı müdahaleyi ve her türlü yasadışı askeri varlığı reddeden, İsrail’in Suriye topraklarına yönelik saldırılarına bir son verilmesi çağrısında bulunan ve Suriye’nin terörizme karşı mücadelede ayakta durmasını, topraklarını ve insanlarını savunma hakkını kullanan ve çabalarını desteklemesini sağlayan Pekin Deklarasyonu.
Çin ile Arap ülkeleri arasında Filistin meselesine ilişkin ortak açıklamada, İsrail’in Gazze’deki Filistin halkına yönelik devam eden saldırganlığı da kınandı ve Güvenlik Konseyi’ne acil, kapsamlı ve kalıcı bir ateşkes için bağlayıcı bir karar alması çağrısında bulunuldu.
Açıklamada, Filistin Devleti toprakları, işgal altındaki Suriye Golan’ı ve işgal altındaki Lübnan topraklarının işgaline son verilmesi ve ilgili uluslararası kararların uygulanması dışında bölgede barış, güvenlik ve istikrarın sağlanamayacağı vurgulandı.
Ortak açıklamada, İsrail işgal hükümetinin, işgal altındaki Filistin toprakları ve işgal altındaki Suriye Golan’ındaki mevcut tarihi ve hukuki durumu değiştirmeyi amaçlayan yerleşim planlarını sürdürmesi kınandı.
Forumun açılışını çok sayıda Arap ülkesi liderinin katılımıyla gerçekleştiren Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, yaptığı konuşmada Arap-Çin toplumunun yeni bir döneme yönelik ortak bir gelecek inşa etmesine vurgu yapmıştı.