Türk Rejimi Suriye ve Irak’ı Vuran Terör Eylemlerinin Bölünmez Bir Parçasıdır

BEYRUT – Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Yardımcısı Faysal Mikdat, Türk rejiminin eskiden olduğu gibi şimdi de Suriye ve Irak’ı geçen yıllar boyunca vuran terör eylemlerinin bir parçası olduğu çözümün bir parçası değil bilakis sorunun temel bir bölümü olduğunu belirtti.

Lübnanlı el Binaa gazetesinin bugün yayınladığı makalesinde Mikdat, Türkiye dostlarının özellikle de Amerikan yönetimi, güvenlik kurumları, Erdoğan ve Davutoğlu’nun Avrupa ve Araplardan dostlarının, Türkiye yönetiminin “Irak ve Şam Devleti” örgütüyle “Kaide”nin diğer kollarının da içinde bulunduğu terörü desteklemede parmağının olduğu desteği devam ettirmelerinin mümkün olmadığı kanaatine vardıklarını söyledi.

Mikdat, Türk diplomasisinin geçen Perşembe günü uluslararası güvenlik konseyi genel kurulunda daimi olmayan yeni üyelerin seçiminde hezimete uğramasıyla oluşan skandal ve hezimetin, dünyanın Suriye ve Irak’a yönelik politikalarını, IŞİD terör örgütüyle koalisyon kurması Erdoğan ve Davutoğlu hükümetinin dünya kamuoyunu yanıltmak için genel ilişkiler politikasının başarısızlığını reddettiklerinin açık bir tabiri olduğunu belirterek, bu hezimetin Erdoğan ve Davutoğlu’na politikalarını yeniden gözden geçirmelerini ibretler ve dersler çıkarmayı gerektirdiğini vurguladı.

Mikdat, Suriye’ye karşı savaşın başlangıcından beri Erdoğan zümresinin sözde “özgür ordu” ile Erdoğan, Netenyahu, Suudi rejimi ile Körfez ve Avrupalı diğer krallıkların diğer öldürme ve terör tugaylarına ev sahipliği yaptıklarını ve kucakladıklarını açıklayarak, Türk rejimiyle “IŞİD” terör örgütü arasındaki ilişkinin artık gizli olmadığına dikkat çekti.

Mikdat, Erdoğan ve Davutoğlu’nun Müslüman Kardeşlerin uluslararası örgüt çerçevesinde liderlik ettikleri Müslüman Kardeşler örgütlerinin “komplolar ve terör” kanalıyla ülkelerin rejimlerini değiştirmede izledikleri yolun son olarak değişikliklerin sağlanmasında başarısızlığa uğradığını bu yüzden Erdoğan’ın Suriye’ye ve başarılarına, keza Mısır’da “Müslüman olmayan” Kardeşlerinin hülyalarını bir daha geri dönmemek üzere parçalayan 30 Haziran Devrimine karşı açık tutumlarıyla uyguladığı kin duygularını tefsir ettiğine işaret etti.

Mikdat, başlarında Erdoğan olmak üzere Türk yönetiminin daha sonrada “Türkiye’nin komşularıyla sıfır sorun politikaları” teorisinin sahibi başbakanı Davutoğlu’nun güvenli bölgeler söylemiyle değiştirdiği ve ortaya attıkları tampon bölgeler oluşturulması yalanının adı ne olursa olsun uluslararası kanuna açık bir ihlal oluşturduğunu söyleyerek, Suriye’nin bu ve bunun gibi açıklamalar çok net ve sorumlu bir şekilde cevap verdiğini açıkladı.

Mikdat, makalesinin sonunda Suriye halkının temiz ve pak topraklarının her karış toprağını savunacağını bunun yanında özel olarak Ayn el Arap’taki kahraman kardeşlerine de desteğini sürdüreceğini Erdoğan’a da tampon bölge veya güvenli veyahut da uçuşa yasak bölgeleri Suriye toprakları üzerinde ve semalarında kurmasına izin vermeyeceğini vurgulayarak Suriye halkının ordusunu, silahlı kuvvetlerini desteklemeye devam edeceğini zafere erişinceye kadar da yönetimin arkasında durmaya devam edeceğini ifade etti.

Mikdat, Suriye halkının seçeneklerini belirleme ve geleceğini üretmede tek karar sahibi olduğuna inandığını, gökyüzü altında ve yerküre üstünde onurlu bir şekilde yaşamaktan başka bir şeyi kabul etmeyeceğini vurguladı.

Check Also

Cezayir, Suudi Arabistan, Mısır Ve Ürdün, Amerika’nın Filistin’e BM’e Tam Üyelik Hakkı Tanıyan “Vetosunu” Eleştirdi

BAŞKENTLER (SANA) –  Cezayir’in Birleşmiş Milletler daimi temsilcisi Ammar Bincami, ABD’nin bir karar taslağını bozmak …